Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım, 10. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türkiye'de bulunan büyükelçilerle Çankaya Köşkü'nde kahvaltıda bir araya geldi.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, büyükelçilere hitap ediyor. https://t.co/T0jf6SPuEe
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) 14 Ağustos 2018
Yıldırım, geçen yıldan bu yana Türkiye'de önemli değişiklikler yaşandığına işaret ederek, "Geçen yıl bu kürsüde başbakan konuşuyordu, bugün başbakan yok." ifadesini kullandı.
24 Haziran seçimlerinin ardından yürürlüğe giren yeni sistemle yürütme görevinin, milletin doğrudan seçtiği cumhurbaşkanı ve kabinesi tarafından yerine getirildiğini anımsatan Yıldırım, "Milletimizin 24 Haziran seçimlerinde sağladığı bu imkanla 'güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye' hedeflerine adım adım kararlı şekilde ilerliyoruz." diye konuştu.
"Bulunduğunuz ülkelerde kamuoyunu bilgilendirmeniz hayati öneme sahip"
10. Büyükelçiler Konferansı'nın, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Girişimci ve İnsani Dış Politika" temasıyla düzenlenmesini anlamlı bulduğunu belirten Yıldırım, konferansı, yeni yönetim sisteminin büyükelçilere ve yabancı muhataplara en doğru şekilde aktarılması için bir araç olarak gördüğünü söyledi.
Dışarıda Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik önyargıların devam ettiğine dikkati çeken Yıldırım, büyükelçilere "Bulunduğunuz ülkelerde kamuoyunu, yönetimleri bu konuda bilgilendirmeniz hayati öneme sahip." çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak güçlendirmesinin yanı sıra hızlı karar alma mekanizmasıyla vatandaşların ve büyükelçilerin işlerini de kolaylaştıracağına işaret eden Yıldırım, "Sizlerin gayretiyle, desteğiyle Türkiye yaşanan sorunların, çatışmaların, insani krizlerin çözümü konusunda dünyanın her köşesinde var olmaya devam edecektir. Böylece hem bölgemizde hem de dünyada bütün insanlık için daha güzel daha barışçı ve müreffeh bir yaşam için uğraşlarımızı güçlü şekilde devam ettirme fırsatı bulacağız." ifadelerini kullandı.
"Döviz kurundaki dalgalanma ekonomik değil siyasidir"
TBMM Başkanı Yıldırım, döviz kurundaki dalgalanmaya ilişkin de şunları kaydetti:
"Son günlerde milli paramız Türk lirası üzerinden ekonomimize yönelik bir saldırıyla karşı karşıyayız. Döviz kurundaki dalgalanmalar, Türkiye'nin ekonomik göstergeleriyle izah edilemiyor. Dolayısıyla bu gelişmelerin temeli ekonomik değil, siyasidir. Bunun altını bir kere çizelim. Ülkemize yönelik bir şer kampanyasının sonucudur. Bu konuda şunu açıkça bilmenizi istiyorum; Türkiye siyasi hesaplarla yapılan ekonomik dayatmalara kapalıdır. Dost, hasım herkes bunu böyle bilmelidir. Bu olumsuz kampanyanın arkasında olan yönetimleri ve çevreleri hukuk devleti ilkelerine, Türk yargısına ve uluslar arası hukuka saygı duymaya bir kez daha davet ediyorum. Birtakım asimetrik hamlelerle hasmane sözlerle Türkiye'yi hizaya getirmeye çalışma, dayatma yapma sevdasından bir an önce vazgeçmeleri çözüm için yegane yoldur."
"Tutarlı bir noktaya gelmesi gereken ise Amerikan yönetimidir"
Türkiye'nin, milletinden aldığı güçle her türlü zorluğun üstesinden geçmişte olduğu gibi bugün başarıyla çıkmasını bileceğini vurgulayan Yıldırım, "Amerikan yönetimi birtakım söylemlerle yaptırımlarla Başkanın sorumsuz tweetleriyle istediğini yaptırmaya çalışmak yerine yasalarımıza saygı çerçevesinde çözüm aramalıdır. Halen çözüm fırsatı olduğunu, çözüm için konuya suhuletle yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda ilk adımı atması ve tutarlı bir noktaya gelmesi gerekense Amerikan yönetimidir. Milletimiz oynanan oyunu, olan biteni gayet net şekilde görmektedir. Yüzyılların tecrübesine dayanmış, süzülmüş bilgeliğiyle aziz milletimiz basit ekonomik menfaatlerin ve hoyratça baskıların ötesini görecek basirete sahiptir. 1,5 asırdır ülkemiz üzerinde oynanan ve binbir kılıkta karşımıza çıkan oyunlara artık karnımız toktur. Biz, bu ve buna benzer oyunların benzerlerini geçmişte de defalarca yaşadık." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, "Gazi Meclis olarak hükümetimizin ihtiyaç duyduğu her türlü düzenlemeyi, parti ayrımı gözetmeksizin milli şuur içerisinde yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha buradan ilan ediyorum." dedi.