Yanık, komisyon üyeleriyle Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in, Filistin'in Gazze Şeridi'ne yönelik 18 gündür sivilleri de hedef alarak, yerleşim yerleri, pazar yeri, okul, ibadethane ve hastaneler dahil havadan bombardımana tabi tutarak aralıksız ve yoğun bir şekilde saldırılar gerçekleştirdiğini anlattı.
İsrail'in, yaklaşık 1,5 milyon insanın adeta sıkıştırıldığı küçücük bir kara parçasını karadan, havadan ve denizden bloke ederek, sivillerin tüm insani ihtiyaç ve temel gereksinimlerine, ilaç ve tedavi amaçlı cihazlara ulaşımını engellemek üzere sınır kapılarını da kapatmak suretiyle uyguladığı ambargoya işaret eden Yanık, "İsrail'in, Gazzelileri yerleşim yerlerinden göçe zorlayan tutumunu, insan hakları ve savaş hukukuna dahi aykırı biçimde tüm uluslararası hukuk kurallarını ihlal eden eylemlerini ve bu eylemler neticesinde 2 binden fazlası bebek-çocuk olmak üzere 5 binden fazla sivilin hayatını kaybetmesi ve 10 bini aşkın sivilin yaralanmasıyla oluşan insanlık dramını büyük bir endişeyle takip ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin, hangi gerekçeyle ve hangi taraftan gelirse gelsin, sivilleri hedef alan saldırılara her zaman karşı olduğunu vurgulayan Yanık, Filistin ve İsrailli siviller ile her iki taraftan rehinelerin can güvenliklerinin sağlanmasının temel öncelikleri arasında yer aldığını ifade etti.
Yanık, şunları kaydetti:
"Türkiye, İsrail'in soykırım ölçüsündeki vahşet içeren saldırıları nedeniyle ortaya çıkan insanlık dramını durdurmak için siyasi, diplomatik ve insani yardım alanında yapılması gerekenleri ilk günden itibaren en üst düzeyde yerine getirmektedir. Gelinen bu noktada, İsrail'in giriştiği saldırıların savaş suçu ve soykırım olduğu, tüm insanlık vicdanını derinden yaraladığı göz önünde bulundurulduğunda, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere dünya kamuoyunu, insan hakları ve demokrasi alanında çalışan küresel sivil toplum kuruluşlarını, insan hakları değerlerine sahip oldukları iddiasını taşıyan tüm ülkeleri, hülasa bu alanda sözü ve etkisi olan her kurum ve kişiyi bir an önce İsrail vahşetini durdurmak için aksiyon almaya davet ediyoruz. İsrail'in insani ateşkes ilan etmeye zorlanması için her türlü diplomatik mekanizmanın işletilmesi gerektiğine inanıyoruz. Özellikle ABD ve Avrupa'da kimi yayın organlarının İsrail vahşetini meşrulaştırmak için yayıncılığın tüm evrensel ilkelerini çiğnediklerini görüyoruz. Bu yayın organlarını, insanlığın hizasında durmaya çağırıyoruz."
Komisyon Başkanı Yanık, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak bölgede güvenlik ve ateşkesin tesisine katkıda bulunmak üzere BM İnsan Hakları Komitesi ve Kadının Statüsü Komisyonu ile UNICEF başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarla temaslarını sürdürmeye devam edeceklerini bildirdi.
Başta bölge ülkeleri olmak üzere Avrupa Parlamentosu ve insan hakları iddiası olan ülke parlamentolarının ilgili komite ve komisyonlarıyla ortak aksiyon için iletişim kurmayı sürdüreceklerini de belirten Yanık, "Tabi olduğumuz mevzuatımızdan aldığımız yetkiyle, yaşanan insan hakları ihlallerini yerinde incelemek üzere Filistin'in Gazze bölgesini ziyaret için çalışmalarımızı başlattık" diye konuştu.