23 Nisan 1920'de başlayan parlamenter sistemin son kanun teklifi “torba kanun teklifi” oldu. 24 Haziran seçimlerinden sonra TBMM yeni sistemle beraber yeni bir çalışma düzenine geçecek.
TBMM, 24 Haziran kesin seçim sonuçlarının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından ilamını takip eden 3. günü saat 14.00'da toplanmak üzere tatile girdi.
TBMM Genel Kurulu'nda Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi görüşüldü. Görüşmelerden sonra veda konuşmaları yapıldı. Dört siyasi parti grubu Grup Başkanvekilleri kürsüye çıkarak veda etti.
TBMM Başkanvekili Yaşar Tüzün, 26. dönemin Cumhuriyet döneminin en çalkantılı dönemini yaşadığını belirterek, iç ve dış politikada önemli olaylara şahitlik ettiklerini ifade etti. Tüzün, 15 Temmuz akşamı nadir görülecek bir saldırıya maruz kalındığını, 26. dönem milletvekillerinin direnç ve azimle Cumhuriyet'e sahip çıktıklarını anlattı.
Grup başkanvekillerinden veda konuşması
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 26. dönemde iyi ve kötü günleri olduğunu kaydederek, TBMM'de kahraman milletvekilleriyle birlikte kahramanca durduklarını belirtti. 2016 yılında milletvekillerinin darbecilere "dur" dediğini söyleyen Elitaş, milletvekillerine şükranlarını sundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, "tutuklu vekillerin, emeklilere verilen sözlerin tutulmamasının, atanamayan öğretmenlerin umutlarının utancını yaşadıklarını" öne sürerek, 24 Haziran'da yeni bir Meclis olacağını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da, Türkiye olarak çok acılar yaşandığını savunarak, HDP'li bazı isimlerin milletvekilliğinin düşürüldüğünü hatırlattı.
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 26. dönemin sonuna geldiklerini dile getirerek, milletten aldıkları görevi ellerinden geldiği kadar iyi yaptıklarını belirtti. Akçay, 26. dönemde çok tarihi günler yaşadıkları ifade etti.
Meclis'in kapanmasının ardından birbirleriyle tokalaşan milletvekilleri, toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.
"Son parlamento" yoğun çalıştı
Parlamenter sistemin son yasama yılı olan 26. yasama yılında, TBMM yoğun geçit. Milletvekilleri 5 bin 910 saat görev yaptı. Çalışmalar, 212 bin 863 sayfa tutanakla kayıt altına alındı.
TBMM Başkanlığı'na sunulan 645 kanun tasarısından 445'i, 2327 kanun teklifinden de 46'sı olmak üzere toplam 491 tasarı kabul edilerek kanunlaştı. Söz konusu kanunların 396'sı uluslararası anlaşmaları kapsarken, halen 2264 kanun teklifi ve tasarısı komisyon ve Genel Kurul gündeminde yer alıyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi neler getiriyor?
Başbakanlık kalkıyor
Yeni sistemin en önemli yeniliklerinin başında, başbakanlık makamının ortadan kalkması geliyor. Başbakanlık makamının kalkmasıyla yürütme yetkisi, Cumhurbaşkanı’na geçiyor. Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıktı.
Meclis güçleniyor kanunları hükümet değil milletvekilleri teklif ediyor
Kanun yapımında Meclis iradesi ön plana çıkıyor. Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru yöntemleri geçerliliğini sürdürüyor. Yazılı soruya hükümet üyeleri tarafından 15 gün içinde cevap verilmesi anayasal hüküm haline getiriliyor.
Meclis'te hazırlanıp kabul edilen kanunu Cumhurbaşkanı'nın geri göndermesi durumunda da son söz Meclisin oluyor. Meclis kanunu salt çoğunlukla aynen kabul edip tekrar gönderebiliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Meclis genel seçimi 5 yılda bir aynı gün yapılıyor
Meclis seçimleri 4 yılda birden, 5 yılda bire çıkıyor. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki turlu doğrudan seçim sistemi uygulanıyor.
Cumhurbaşkanı veya Meclis seçimi yenileme kararı verebilecek
Cumhurbaşkanı'na ve Meclis'e, seçimleri yenileme yetkisi tanınıyor. Cumhurbaşkanı seçim kararı alabiliyor. Aynı şekilde Meclis de beşte üç çoğunlukla seçim kararı alabiliyor. İki seçim birlikte yapılıyor. Bu düzenleme esasen uzlaşma ve uyum getiriyor. Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alırsa kendi süresini de kısaltmış oluyor. Birlikte erken seçim, sistem krizini önlüyor ve uzlaşma arayışının güvencesi oluyor.
Cumhurbaşkanı'na kararname çıkarma yetkisi veriliyor
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde çift başlılık ortadan kalkacağı için, şu an Bakanlar Kurulu'nda olan kararname çıkarma yetkisi, hükümetin başı olan Cumhurbaşkanı'na devrediliyor. Cumhurbaşkanı, idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapıyor. Temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler konusunda kararname çıkaramıyor.
Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kararname çıkaramıyor. Kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramıyor. Kararname ile kanunlar çeliştiğinde, kanun hükümleri uygulanıyor. Meclisin aynı konuda kanun çıkarması durumunda kararname hükümsüz hale geliyor. Kararnameler Meclisin ve Anayasa Mahkemesi'nin denetimine tabi oluyor.
Üst düzey kamu görevlilerini Cumhurbaşkanı atıyor
Cumhurbaşkanı üst düzey kamu görevlilerini kararnameyle atıyor ve görevden alıyor. Yeni yönetim işbaşına geldiğinde, hızla kendi ekibini kurup icraata başlama imkanına sahip oluyor.
Kurumlar ile ilgili idari düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılıyor
Kurumların yapısal dönüşümleri, benzer iş yapan birim veya kurumların birleşmesi kolaylaşıyor. Kurumsal düzenlemeler ile uğraşmayan Meclis, esasa ilişkin konulara ve kanun yapımına daha fazla zaman ayırabiliyor. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yerel tüzel kişiliğe sahip kurumlar kurulamıyor.
Sorumlu Cumhurbaşkanlığı geliyor
Cumhurbaşkanı'nın "sorumsuzluğu" ortadan kalkıyor, yani "yetkili ama sorumsuz" olmaktan çıkıyor. Cumhurbaşkanı'na denetim ve cezai sorumluluk geliyor. Cumhurbaşkanı şu anki anayasaya göre Meclisin dörtte üç oyuyla yalnızca vatana ihanetten yargılanabiliyor. Şimdi ise hakkında herhangi bir suç işlediği iddiasıyla soruşturma açılabiliyor.
Hakkında soruşturma açılan Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alamıyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı Meclise ve millete karşı sorumlu oluyor. Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanı'nın tek başına yaptığı işlemler yargı denetimine tabii değildir. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın bütün iş ve işlemleri yargı denetimine açılıyor.
Bütçe hazırlama ve sunma yetkisi Cumhurbaşkanı'na veriliyor
Bütçe kanunu teklifini hazırlayıp Meclise sunma yetkisi Cumhurbaşkanı'na veriliyor. Bunun dışında kanun teklifi verme ve yapma yetkisi Meclis'te. Bütçe Kanunu ile Kesin Hesap Kanunu aynı maddede birleştiriliyor, Meclis'te birlikte görüşülüp karara bağlanıyor. Bütçe kanunu Mecliste onaylanmazsa, öncelikle geçici bütçe hazırlanıyor. Bu da olmazsa, bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak yürürlüğe konuyor. Böylece bütçe ile ilgili nihai karar Meclise ait oluyor.
Sıkıyönetim kalkıyor, OHAL yeniden düzenleniyor
Sıkıyönetim uygulaması tarih oluyor. Olağanüstü Hal, 15 Temmuz hain darbe girişiminin sonuçları ve terör tehditleri de göz önüne alınarak, yeniden tanımlanıyor. Mevcut sistemde Bakanlar Kurulu yetkisinde olan OHAL ilanı, yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı'na veriliyor. OHAL ilanı aynı gün Meclisin onayına sunuluyor. Meclisin OHAL'i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi bulunuyor. Bu dönemde çıkan kararnameler üç ay içinde meclis tarafından onaylanmaz ise hükümsüz kalıyor.
Cumhurbaşkanı OHAL ilanını ve OHAL kararnamelerini Meclisin onayına sunduğu, Meclisin OHAL'i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi de olduğu için, Meclisin bu konudaki denetleme gücü ve sorumluluğu ön plana çıkıyor. OHAL'de olsa seçim süreci tamamen Yüksek Seçim Kurulu'nun denetiminde gerçekleşiyor.
Kaynak: TRT Haber