Terör örgütü PKK, tüm illegal alanlarda faaliyet yürütmeye devam ediyor. Örgütün en önemli finans kaynaklarından biri ise uyuşturucu kaçakçılığı.
Terör örgütünün uyuşturucudan elde ettiği yıllık gelir bir buçuk milyar dolar civarında.
Uyuşturucu rotası Afganistan'dan Avrupa'ya kadar uzanıyor
PKK'nın hükmettiği uyuşturucu rotası ise Afganistan'dan Avrupa'ya kadar uzanıyor. Bu trafik içerisinde yakalanan pek çok kişinin PKK/KCK'ya destek verdiği de raporlara yansıdı.
Ayrıca Alman Başsavcılığı, Avrupa’da yakalanan uyuşturucunun yüzde 80’inin örgütle bağlantılı olduğunu açıkladı.
Fransız Kriminoloji Enstitüsü, uyuşturucu kartelleriyle PKK arasında siyasi ve biyolojik bağlantı bulunduğunu belirtti.
İtalyan polisi ise terör örgütünün doğrudan bu ticaretin içinde olduğunu ifade eden açıklamalar yaptı.
Emekli Kurmay Albay Gürsel Tokmakoğlu, "Bir terör örgütü yandaşı, destekçisi orada bir işletme açtıysa, yani çok basit bir işletme olabilir bu. Oradan sanki o imkanları kullanarak maddi kazanç elde ediyorsa ki bu çok doğal, şirket çalışıyor dersiniz. Ama parayı alıp, çantaya koyup, Suriye'ye, Irak'a getiriyorsa o zaman farklıdır. Bunu takip etmesi gereken Almanya hükümetine bağlı bir şey" dedi.
Kamplarda imal edilen uyuşturucu Avrupa'ya sevk ediliyor
Örgütün Irak ve Suriye'deki kamplarda uyuşturucu imal edip, Avrupa'ya sevkiyat yaptığı da istihbarat raporlarına yansıdı.
PKK'nın terör devleti kurmaya çalıştığı, Suriye'nin kuzeyinde işgal ettiği toprakları da uyuşturucu üretim merkezine dönüştürdüğü iddia ediliyor. Özellikle Kamışlı, Rakka, Haseke ve Ayn-el Arab gibi noktalarda uyuşturucunun ham maddelerinin ekildiği öne sürülüyor.
"Bundan rahatsızlarsa önlem almalılar"
Uyuşturucu ticareti yapılıp, para kazanıldığını belirten Tokmakoğlu, "Tamam, uyuşturucu ticaretinden doğrudan etkilenenler vardır yoktur ama eğer ki uyuşturucu kaynağından, mesela batıya, Avrupa'ya PKK üzerinden aktarılıyor da bunu herkes biliyorsa, o zaman bundan muzdarip olan ülkelerin çıkıp, bundan para kazanamazsın demesi gerekiyor." diye konuştu.
Vergi, gönüllü ya da zorla bağış adı altında mali kaynak elde ediliyor
Uyuşturucunun yanı sıra PKK'nın AB ülkelerinde de çarpıcı bir gelir sistemi mevcut. Sempatizanlar ya da iş adamlarından vergi, gönüllü ya da zorla toplanan bağışlar adı altında yasal görünümlü mali kaynak elde ediliyor.
Ayrıca bazı Avrupa Birliği ülkelerinin de PKK'nın sözde sivil toplum kuruluşlarına destek sağladığı biliniyor. Örneğin Belçika devleti 2019 yılında PKK ile ilişkili olduğu bilinen Belçika Kürt Enstitüsüne yaklaşık 135 bin euro para aktardı.
İsveç Gençlik ve Sivil Toplum Ajansı ise terör örgütüyle ilintili yapılara 2 yılda yaklaşık 5 milyon İsveç Kronu aktardı.
Tokmakoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Mesela Suriye'de bir bakıyorsunuz, YPG'yi devşiriyor, oraya SDG diyor, SDG'nin Suriye'de bir muhalif, özgürlükçü kuruluş olduğunu ve bunun siyasi bir açılımı olduğunu ifade ediyor. Buraya kendi bütçesinden, yıllara sarih tabi bu, 700 milyon doları bulan yardımlar olabiliyor. Fakat bire bir teröristin eline geçen meblağlar yıllık 150 milyon doları buluyor."
HDP'li belediyelerden PKK'ya yardım
Bunun yanı sıra HDPli belediyelerden PKK'ya aktarılan kaynak ise bir başka çarpıcı mesele. Diyarbakır'da 2015 yılında 725 konutluk inşaattan örgüt için yüzde 7 ila 10 arasında pay istendiği tespit edildi.
Ayrıca Mersin'deki belediye ihalelerine terör örgütünün müdahale ettiği ortaya çıktı.
FETÖ'nün yasa dışı gelirleri
Milyarlarca dolara hükmeden terör örgütlerinden bir tanesi de Fetullahçı Terör Örgütü. Örgütün geçtiğimiz yıllarda 150 milyar dolarlık bir servete hükmettiği ortaya çıktı.
Bu bütçe 8 Avrupa ülkesinin gayri safi milli hasılasından büyük.
FETÖ'nün yaklaşık 160 ülkede 2 binin üzerinde kuruluşunun olduğu değerlendiriliyor. Türkiye'deki en büyük para merkezleri arasında ise el konulan Bank Asya, Kaynak Holding ve Koza-İpek Holding geliyor.
Örgütün en düşük gelir kalemlerinden bir tanesi üyelerinden "himmet" adı altında topladığı bağışlardı.
Ayrıca örgütün eğitim geliri 11 milyar lirayı buluyordu.
Yasa dışı bahisten elde edilen gelir silahlı terör örgütüne aktarıldı
Örgütün yasa dışı bahisten de pay aldığı basına yansıdı. Bingöl'de yapılan bir soruşturmaya göre; yasa dışı bahisten elde edilen 135 milyon liralık gelirin, ilgili bankaya yatırılarak silahlı terör örgütüne aktarıldığı belirlendi.
MASAK tarafından yapılan inceleme neticesinde, 2019'a kadar FETÖ ile ilgili bin 249 finansal işlem kapsamında 524 milyon lira askıya alındı.
DEAŞ'ın toplam geliri 2 milyar dolar civarındaydı
Terör örgütü DEAŞ'ın ise 2015 yılındaki aylık geliri yaklaşık 80 milyon, toplam geliri ise 2 milyar dolar civarındaydı. Bu kazancın ise neredeyse yarısını petrol ve gaz yataklarından sağlıyordu.
Terör örgütünün aracılara bir varil petrolü 30 ila 50 dolar arasında satarak yüklü miktarda para kazandığında bilinenler arasında.
Bunun haricinde haraç, el koyma, uyuşturucu, silah ve tarihi eser kaçakçılığı, iş adamlarını kaçırıp fidye isteme, dünya genelindeki sempatizanlardan toplanan bağışlar gibi birçok gelir kalemi bulunuyordu.
Irak'ta, savaş sonrası Saddam'ın bütün ikmal noktalarının çeşitli grupların eline geçtiğinin altını çizen Tokmakoğlu, "Özellikle Irak'ın kuzeyindeki bütün silahlar PKK'nın eline geçti. Daha sonra bir kısmı Irak'tan, Bağdat civarından, Felluce'den DEAŞ'ın eline geçti. Yani var olan silahları birileri alıp kendine sermaye edebiliyor. Bunların ticaretini yapabiliyor." dedi.
Madenlerden büyük gelir elde ediyordu
Sadece Fransa’nın 2014 yılında Fransız rehinelerin serbest bırakılması için ödediği miktar 18 milyon dolardır. Ayrıca ele geçirilen bölgelerdeki devlet binalarının ve bankaların yağmalanması da ayrı bir kazanç kapısıydı.
Terör örgütü ayrıca madenlerden de büyük gelir elde ediyordu. 100 milyon tonluk fosfat madenine hükmederken, Irak ve Suriye'de 5 çimento fabrikasından da yaklaşık 300 milyon dolar kazanıyordu.
Fransız Lafarge ve DEAŞ arasındaki karanlık ilişki
En çarpıcı olay ise dünyanın en ünlü çimento fabrikalarından Fransız Lafarge ile DEAŞ arasındaki karanlık ilişki. Fransa'da mahkemeye taşınan olayda, Lafarge'ın DEAŞ'a çimento desteği verdiği belgeleriyle ortaya çıkmıştı.
Terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin mal varlıkları donduruldu
Terör örgütlerinin finans kaynaklarını inceleyen MASAK'ın 2021 çalışmalarına göre; Türkiye'de yaklaşık 3 bin şüpheli işlem bildirimi gerçekleşti. Ayrıca hakkında araştırma yapılan 82 bin gerçek ve tüzel kişinin yüzde 90'ının terörü finanse ettiklerine dair tespitlere rastlandı.
Ayrıca 658 FETÖ, 161 DEAŞ, 192 PKK ve 34 DHKP-C terör örgütleriyle iltisaklı kişinin mal varlıkları donduruldu.
Perde arkasında gölge oyunu oynayanlar
Türkiye'deki kaos ortamına katkı sunanlar arasında yalnızca terör örgütleri yok. Bir de perde arkasında gölge oyunu oynayanlar söz konusu.
Adı en çok telaffuz edilenler arasında ise Macar asıllı Amerikalı iş insanı George Soros bulunuyor.
Adı iç savaş ve darbe organizasyonları ile anılan Soros'un kurduğu "Açık Toplum Vakfı", 120’nin üzerinde ülkede faaliyet gösteriyor.
Terör örgütlerinin milyar dolarla ifade edilen parasal kaynaklarının kurutulmasına yönelik mücadele tüm hızıyla sürüyor.
Haber: Murat Can Öztürk
Kamera: Mustafa Oğuz