DEAŞ ile mücadele adı altında Batılı ülkeler nezdinde "sempati" kazanan PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG, DEAŞ'ın uzun süre abluka altında tuttuğu Ayn el-Arab'a yönelik saldırısını, ABD'nin desteği ile püskürtmesinin ardından uluslararası alanda adeta kahramanlaştırıldı.
Sahada DEAŞ'a karşı mücadele edebilecek düzenli bir kara birliğinin olmaması ve özelikle Batılıların infaz edildiği görüntülerin kamuoyuna servis edilmesi sonrasında terör örgütü PYD'ye yönelik "sempati" arttı ve örgüte dünyanın farklı ülkelerinden katılımlar gözlenmeye başladı. Özellikle Amerikan, İngiliz, Kanadalı, Alman, Hollandalı ve Uzakdoğu ülke vatandaşları PYD/YPG ve PYD'nin sözde kadın yapılanması YPJ saflarına katıldı.
3 kıtadan 400 terörist YPG saflarında
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) 11 Haziran 2015 tarihli raporunda, Avrupa, Avustralya, Amerika kıtalarından 400 teröristin "DEAŞ ile mücadele" adı altında Rakka, Haseke ve Halep'e geçerek YPG saflarına katıldığı belirtildi.
Raporda ayrıca, Marksist Leninist Komünist Parti’nin (MLKP) Mayıs 2015’te Rasulayn kentinde ilk taburunu kurduğu ve çok sayıda yabancıyı saflarında topladığı vurgulandı. MLKP mensubu 8 kişinin Ayn el-Arab ve Haseke'de DEAŞ ile çıkan çatışmalarda öldüğü ve bunlardan birinin Alman vatandaşı bir kadın olduğu ifade edildi.
YPG'li terörist, duvarlara İbranice yazı yazdı
Öte yandan, YPG bünyesinde "Rojava Aslanları" adıyla lanse edilen ve sadece yabancılardan oluşan bir terörist birlik bulunuyor. Aralarında ABD, Almanya, Avustralya ve İngiltere vatandaşlarının bulunduğu birliğe, genelde "gönüllü"lerden oluşsa da birçok paralı askerin de katıldığı biliniyor.
Çoğunluğu ABD vatandaşı olan yabancı uyruklu teröristlerle ilgili haberler de medyada sık sık yer aldı. Eski bir İsrail askerinin YPJ'ye katılması ile merkezi Ukrayna olan bir Yahudi tarikatı mensubunun bölgede terör örgütü YPG bünyesinde DEAŞ'tan alınan yerlerdeki duvarlara İbranice yazı yazdığı bu haberlerle gündeme getirildi.
Öldürülen teröristler arasında Alman vatandaşı da bulunuyor
Çatışmalarda öldürülen yabancı uyruklu teröristler arasında "Dilsoz Bahar" kod adlı Alman vatandaşı Kevin Jochim'in bulunduğu da uluslararası kamuoyuna yansıdı. Alman güvenlik birimlerinden edinilen bilgiye göre, Jochim'in Almanya'da aşırı sol örgüt bağlantısı tespit edildi.
Yine Almanya'dan, Marksist-Leninist örgüt üyesi İvana Hoffmann, "Avaşin Tekoşin Güneş" kod adıyla YPJ saflarında yer aldı.
Teröristlerin safında çatışmaya girip öldürülenler arasında, Ashley Johnson ve Reece Harding (Avustralya), Keith Broomfield (ABD) ve Yunan asıllı Konstandinos Scurfield (İngiltere) de bulunuyor.
Eski ABD ordu mensupları YPG saflarında
Yapılan bir araştırmaya göre, YPG'ye katılan ABD vatandaşlarının büyük bir kısmı, eski ABD ordu mensuplarından oluşuyor. Buna göre, YPG saflarında yer alan ABD'lilerin yüzde 68'i daha önce ABD ordusunda faaliyet gösterdi.
Bu detay, ABD uyruklu uyruklu teröristlerin savaş eğitimine ilişkin fikir vermesi açısından önem taşısa da YPG saflarındaki yabancı uyruklu teröristlerin büyük çoğunluğunun neredeyse hiç savaş tecrübesi olmadan sahaya yönlendirildiği kaydediliyor.
ABD medyasında yabancı uyruklu teröristler
Afrin'de YPG'ye katılan yabancılarla ilgili olarak ABD merkezli CNN televizyonu ve New York Times gazetesinde 24 ve 27 Ocak 2018'de yayımlanan haberlerde Fransa, Britanya, Amerika ve Çin dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinden gelip Suriye'de YPG saflarına katılanlar için "yabancı savaşçı" ifadesi kullanıldı. Bu kişilerin "Kendi devletleri olmayan Kürtlerin uzun zamandır ötekileştirildiği ve onlara yardım amacıyla bölgeye geldikleri" iddia edildi.
Yabancı teröristlerin "milis" olarak da adlandırıldığı aynı haberlerde bu kişilerin internet üzerinden bir YPG temsilcisi ile iletişime geçtiği, şifreli yazışmalar aracılığıyla bu iletişimi sürdürdüğü, Suriye'deki bölgeye geçişin planlandığı ve bu geçişin genellikle Irak'ın kuzeyinden yapıldığı aktarıldı. Bu haberlerde YPG'nin sözde sözcüsü Nuri Mahmud'un kesin bir sayı vermese de örgüt bünyesinde "düzinelerce", YPG'nin Afrin’deki bir başka sözde sözcüsü Brusk Hasaka'nın ise ABD'li, İngiliz, Japon, Cezayirli ve Çinlilerin de aralarında bulunduğu 150 yabancının yer aldığına ilişkin açıklamaları kaydedildi.
YPG'nin sözde dış ilişkilerinden sorumlu bir koordinatörü ise geçen Aralık ayında CNN'e 2014'ten bu yana yaklaşık 300 yabancı teröristin silahlı, 500 yabancı teröristin de sivil görevlerde yer almak üzere terör örgütü saflarına katıldığını açıkladı.
Akıl sağlığı sorunları raporlarda vurgulandı
Öte yandan, çok sayıda Batılı medya kuruluşunca, PYD/YPG'ye katılan yabancı uyruklu teröristler ile yapılan röportajlar da dikkati çekti.
Bu röportajlarda yabancı uyruklu teröristlerin bir kısmının eğitim hayatında başarısız, toplum hayatında yer bulamamış kişiler olduğu, Marksist-Leninist sol gruplarla etkileşim içinde oldukları, örgüte katılımlarının ardından bir veya bir buçuk aylık eğitimlere tabi tutuldukları, bu süreçte silah eğitiminin yanı sıra Kürtçe, tarih, ideoloji ve siyaset dersleri aldıkları, bulundukları bölgelerde hemen her yerde teröristbaşı Öcalan'ın posterlerinin asılı olduğunu belirttikleri aktarıldı.
İngiltere merkezli Henry Jackson Cemiyeti'nin bir raporunda ise bazı Batılıların ideolojik nedenlerle YPG'ye katıldıkları, bazılarının ise para için veya insan öldürme isteklerini tatmin etmek amacıyla bu yönde bir karar aldıkları belirtilerek bu kişilerin ciddi akıl sağlığı sorunlarının olduğuna dikkat çekildi.
Zeytin Dalı'nda iki Avrupalı terörist deşifre oldu
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin'de terör örgütü PYD/PKK’ya yönelik Zeytin Dalı Harekatı’nda iki Avrupalı örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği ortaya çıktı.
Suriye-Türkiye sınırındaki Afrin bölgesinde devam eden harekatta TSK'nin etkisiz hale getirdiği teröristlere ilişkin sosyal medyaya yansıyan bilgilerde bazı Avrupalı şahıslara rastlandı.
Buna göre harekat sırasında "Baran Galicia" kod adlı İspanyol uyruklu Samuel Prada Leon ile "Kendal Breizh" kod adlı Fransız uyruklu Olivier Francois Jean Le Clainche etkisiz hale getirildi.
Ayrıca, PYD/PKK'ya katılan Hollanda uyruklu "Baran Sason" kod adlı Sjoerd Heeger isimli teröristin de örgütün Suriye’nin doğusundaki Irak sınırında Beşşar Esed rejimi ordusu ve İran güçleriyle süren çatışmalarda öldüğü belirlendi.
Ülkelerine dönen teröristlerin yargılanması
Batı ülkeleri DEAŞ içinde savaştığı tespit edilen teröristler için yoğun istihbari ve adli takibat yaparken, PYD/YPG saflarında bulunup ülkesine dönenlere farklı muamelede bulunuyor. Batılı yetkiler, PYD/PKK'yı tehdit olarak görmedikleri için bu kimseler hakkında adli kovuşturma yapmıyor ya da yapılan kovuşturmalar formalitede kalıyor.
Ancak Şubat ayı başında PYD/YPG'ye katılan bir İngiliz vatandaşının, ülkesinde terörle mücadele kanunu kapsamında yargılanması gündeme geldi. İngiliz polis teşkilatı Scotland Yard, PYD/YPG saflarına katılan eski asker Jim Matthews'un terör suçlamasıyla yargılanacağını açıkladı. Matthews, DEAŞ'la mücadele bahanesiyle PYD/YPG'ye katılan İngilizler arasında terörle mücadele yasası kapsamında yargılanan ilk isim oldu.
Mahkemede verilecek kararın örgüte katılan diğer İngiliz vatandaşlar için de emsal teşkil etmesi bekleniyor.
Kaynak: AA