Terör örgütü PKK/YPG’den kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan 2 terörist, örgütün iç yüzünü anlattı.
Eski örgüt mensubu M.E.A., terör örgütündeki çarpık ilişkilerden şu sözlerle bahsetti:
"Mesela 'namus' diyorlar ama namus meselesinden bir şey görmüyorsun. Yani orada bayan bayana erkek erkeğe bir sürü değişik ilişkiler var. Bunlara göz yumuluyor."
"Gayrimeşru ilişkilerden doğan çocuklar kampta terörist olarak yetiştiriliyor"
Anlattıkları arasında terör örgütündeki gayrimeşru ilişkiler sonucu doğan çocuklar da vardı:
"Derik'te bir tane kampları var. Birbirini sevip de mesela çocukları olup gizlice onları Haseke'ye getiriyor, orada yetiştiriliyorlar. 5-6 yaşlarından sonra o kampa gönderiliyorlar."
Eski örgüt üyesi, teröristlerin camilerde saklandıklarını söyledi
Eski örgüt mensubu M.E.A., teröristlerin ibadethanelere karşı çirkin tutumlarından da bahsetti:
"Camiye girin, cami daha savunmalıdır diyorlardı. Orada binlerce cami yıkıldı. Cami camilikten çıkmıştı zaten. İçine ihtiyacını yapan, ayakkabıyla giren de vardı. Bazıları için cephane yeri, bazıları için yatma yeri, bazıları içinde lavabo yeriydi."
"Selahattin Demirtaş'ın kardeşi PKK/YPG'de ayrıcalıklı"
Pişman olup teslim olan genç, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kardeşinin terör örgütü içerisindeki ayrıcalığını anlattı:
"Suriye'ye geçmiştik o zaman. Bahoz Erdal, Sofi Nurettin, Şahin Cilo geldi toplantı yaptılar. Selahattin Demirtaş'ın kardeşi de geldi o zaman. Onun da 5-6 tane koruması vardı. Bahoz Erdal bile onun için ayağa kalktı."
"Her gün eziyet, her gün psikolojik şiddet"
Kandırılan ancak daha sonra pişman olup terör örgütünden kaçan Y.O. da yaşadığı kötü muameleyi anlattı, bölücü terör örgütünün işgal ettiği yerlerde sivil halkın, baskı ve zulümlerden bıktığını da söyledi:
"Kamışlı'dan 2017'de katıldım. Her gün eziyet, her gün psikolojik şiddet. Aylarca işkence gördüm. Herkes kaçmak isterdi ama işte korkuyorlardı."
Teslim olan teröristin bir de çağrısı vardı:
"Ben buradan gençlere söylüyorum. Akıllı olsunlar. Çünkü dedikleri gibi değiller. Ailelerini bırakmasınlar."
Kamera: Mustafa Tunç-Barış Bor
Kurgu: Mehmet Erdoğan