Kimi zaman çamur kimi zaman yağmur, kar, sis ama her seferinde uzun ve yorucu yolculuklar… Sıradan bir sürücüye göre bitmeyecek gibi görünen mesafeler onlar için ‘hemen şurası’ olabiliyor. Tır ve kamyon şoförlüğü başlı başına zor bir iş. Bir de bu zorlu işi sınırın sıfır noktasında, terör riskinin en yoğun olduğu bölgelerde yapanlar var.
Havan ve roketli saldırıda bir öğretmenini ve 5 yaşındaki çocuğunu şehit veren Karkamış, Gaziantep’in Suriye’ye açılan iki kapısından biri. İlçede yaşanan terör saldırısının ardından bir yandan yaralar sarılıyor diğer yandan diken üstünde olan halk normal bir hayata yeniden uyum sağlamaya çalışıyor.
Ancak bir kesim var ki onlar saldırıdan önce, saldırının yaşandığı günlerde ve saldırı sonrasında da işlerinin başında… Sınır kapısından geçip Suriye’deki kimi bölgelere yüklerini götüren kamyon ve tır şoförlerinden bahsediyoruz.
Riskin böylesine yüksek olduğu bir alanda taşımacılık yapmak nasıl hissettiriyor, terör saldırıları onlar için ne anlam ifade ediyor? Geride bıraktıkları aileleri neler düşünüyor? Ve en önemlisi onlar ne istiyor? Karkamış’ta, Suriye sınırının sıfır noktasında, radyoda dinledikleri türküleri çoğu zaman havan seslerinin bastırdığı tır ve kamyon şoförleriyle konuştuk…
“Her türlü yükü çekiyoruz”
Türkiye’den dolu çıkan tırlar Suriye’den boş geliyor. Mesafe kısa ancak yükleme-boşaltma, kapıda bekleme gibi işler nedeniyle şoförler en az bir günlerini bu işe ayırıyor. Genellikle gıda maddesi taşınıyor. Ayrıca, araç parçalarından mermere, çimentodan granite kadar pek çok kalemde ürün gidiyor.
Karkamış Sınır Kapısı’nda çalışanların çoğu yakın bölgede ikamet ediyor. Cuma Kılıç da onlardan biri. Şoförlerin çoğunluğu gibi o da Nizip’te oturuyor. “İşimiz zaten zor. İnsanların her türlü yükünü çekiyoruz.” diyor.
Risklerin o da farkında. “Ekmek parası.” diyor ve büyütmek zorunda olduğu çocuklarından bahsediyor. Roketin düştüğü gün olay yerine 100 metre yakındaymış. Kıl payı kurtulmuş ama yine de işine devam etmiş.
“Eşim ve çocuklarım bu işi yapmamı istemiyor. Ama devam edeceğim. Askerimiz var. Ordumuz var. En ufak sorunda bizim yanımızda olacaklarını biliyorum.” cümlesini kullanıyor.
“Bir bomba düştü diye bırakıp gidecek değiliz”
Sıra beklerken kimi son evrak işlerini hallediyor kimisi aracının yanında kurduğu sofrasında karnını doyuruyor. Sıra oldukça uzun. Biraz daha gerilere doğru gidiyoruz ve Mustafa Kılıçparlar ile burada tanışıyoruz.
Terör saldırısı her ne kadar içlerinde bir huzursuzluk yaratsa da belki de burada işlerine devam eden tüm şoförlerin ortak sesini dile getiriyor. “Buraya bir bomba düştü diye bırakıp gidecek değiliz. Oraların terörden kurtarılması için onlarca şehit verdik. Bugün bomba düşse yine gideriz. Türk askerinin olduğu her yere yükümüzü götürür, görevimizi yaparız.” diyor.
Sınırdaki şoförlerin de gözü kulağı olası harekatta
Suriye’deki terör bölgelerine askeri harekat meselesi son dönemlerde daha sık konuşulmaya başladı. Karar verici makamlar ‘Her an olabilir’ derken doğru zamanın beklendiği vurgusu ihmal edilmiyor.
"Askeri harekat olsa sınırdaki taşımacılık faaliyetleri nasıl etkilenir?" diye soruyoruz. Yorumlar genelde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da işaret ettiği ’30 kilometrelik güvenli hat’ tezi üzerinden ilerliyor.
Mustafa Parlak, Türkiye’nin olası bir kara harekatının hem kendileri hem de aileleri için çok değerli olacağını vurguluyor. Karkamış’a roketlerin düştüğü gün ailesi ona ‘Araçları sat ve bu işi bırak’ demiş. Ama o her ne olursa olsun yola devam edeceğini söylüyor.
Sınırda nakliye işi yapanların tamamına yakını harekattan ve olası sonuçlarından oldukça umutlu. Çünkü böyle bir adım gelirse hem can güvenliklerinin daha da artacağından hem de ticaret hacimlerinin genişleyeceğinden bahsediyorlar.
Bu süreçte üzerlerine düşecek her görevi yapmaya hazır olduklarını ısrarla yineliyorlar. Eğer harekat olur ve başarıyla tamamlanırsa, yeni hedeflerinin Karkamış’tan çok ileriye gitmek. Böylece Türkiye’nin terörden arındırıp hayatı yeniden normale döndüreceği yerlerde ihtiyaç duyulan tüm yükleri taşımak niyetindeler.
Harekat olur mu ya da ne zaman gerçekleşir henüz net değil… Şimdilik net olan tek şey; rotaları savaş bölgeleri de olsa sınırın öte tarafına geçen tır ve kamyon şoförlerinin tüm bu zorluklara rağmen yollarına devam edeceği…
Kamera: Özge Güngörmüş
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu