Son dönemlerde düzenlediği nokta operasyonlarla terör örgütüne sınırın ötesinde de gün yüzü göstermeyen güvenlik güçleri, bu sefer bir anda 28 hedefi son derece başarılı bir operasyonla imha ederek, imkan ve kabiliyetlerini bir kez daha ortaya koydu.
Irak’ın yaklaşık 200 kilometre kadar derinine inen 20’den fazla uçak MİT ve TSK’nın daha önceden koordineli bir çalışmayla belirlediği hedeflere bombalar yağdırdı. Hava harekatı ile teröristlere ait barınak, sığınak ve mühimmat depoları, sözde karargah yerleri ile mağaralardan oluşan 28 hedef imha edildi.
Yerli ve milli mühimamtlar iş başında
Operasyonun büyük oranda yerli ve milli mühimmat kullanılarak tamamlandığının açıklanması gözleri bir kez daha savunma sanayiine çevirdi. Türkiye’nin halihazırda terör hedeflerine karşı kullanabileceği çok sayıda alternatifi var.
Ancak bu operasyonda özellikle çok zorlu alanların hedef alındığı ve ayrıca teröristlerin ‘kale’ olarak gördüğü bazı yerler ile mağaralara yönelik de harekat icra edildiği gerçeğinden yola çıkarak ülkemizin yerli ve milli imkanlarla ürettiği bombaların ve sistemlerin kullanıldığı söylemek mümkün.
Nüfuz edici bomba ile mağaranın en derininde bile rahat yok
Türkiye’nin bu harekatta kullanması en muhtemel ürünlerin başında Nüfuz Edici Bomba (NEB) geliyor.
TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen ve Makina ve Kimya Enstitüsü Kurumu (MKEK) tarafından seri üretimi gerçekleştirilen NEB sahip olduğu kabiliyetlerle adından söz ettiren mühimmatlardan biri.
Yer üstü ve yer altındaki hedeflere karşı kullanılmak üzere tasarlanan, 'Ardışık Delici Harp Başlığı' teknolojisine sahip, Türkiye’de geliştirilen ilk beton delici mühimmat olan NEB’in sahip olduğu teknoloji dikkate değer.
Ardışık Delici Harp Başlığı teknolojisi sayesinde düşük çarpma açılarında ve çarpma hızlarında dahi diğer ülkeler tarafından geliştirilen delici bombalara göre çok daha yüksek etkinlik sağlayan NEB, programlanabilir ateşleme zamanları ve farklı hedef tiplerine karşı kullanılabilme özelliğine sahip.
Ankara’nın elinde nüfuz edici bomba sınıfında kullanabileceği ABD yapımı BLU-109’un bulunduğunu da belirtelim ve işin ‘işaretleme’ kısmına da kısaca değinelim.
Sadece vuran değil işaretleyen sistemler de yerli ve milli
Bu tür harekatlarda mühimmatın başarısını perçinleyen en önemli etkenlerden biri onu hedefe gönderirken karşılaştığı bazı parametreler. Daha açık bir ifadeyle, siz hedefe dair işaretlemeyi ne kadar kusursuz yaparsanız, mühimmatınız da hedefi o denli isabetli bir şekilde yapabilir.
Sadece Irak’ın kuzeyine düzenlenen bu son operasyonda değil, terörle mücadele kapsamında icra edilen diğer harekatlarda da hem işaretleme hem de güdümleme konusunda yerli ve milli sistemler kritik görevler üstleniyor.
Burada da güdüm kitleri karşımıza çıkıyor… Ankara’nın bu alandaki kabiliyetleri son yıllarda düzenlenen nokta operasyonlarda kendini net bir şekilde gösterdi. TEBER, Lazer Güdüm Kiti, Hassas Güdüm Kiti, Lazer-Hassas Güdüm Kiti gibi seçenekler mühimmatın güdümlenmesi konusunda kullanılan milli alternatifler.
Bu alanda da yine ABD yapımı Paveway lazer güdüm kiti var. Kimi zaman Paveway görev alsa da harekatların büyük çoğunlukla yerli sistemlerle tamamlandığı biliniyor.
TEBER, LGK ve LHGK-84 için işaretlemede ise havada İHA'larda kullanılan CMX15D ve CATS gibi FLIR sistemleri, savaş uçaklarında kullanılan ASELPOD başta olmak üzere hedefleme podları, karada da saha unsurlarında kullanılan ENGEREK gibi sistemler önemli görevler üstleniyor.