Tufandan sonra Nuh'un gemisinin indiği yer olarak bilinen Cudi Dağı, terörden arındırıldı. Şırnak’ta nereye baksanız, tüm heybetiyle Cudi, karşınıza çıkar. Bu cömert dağlara, yıllarca terörün gölgesi düşmüştü. Şimdi ise yeniden hayat var.
Saliha, Rukiye, Ali… Onlar, Göçer ailelerin çocukları. Cudi yeniden kucakladı, göçerleri. Oysa uzun yıllar, eli kanlı teröristlerin varlığı nedeniyle siviller, Cudi'ye uzaktan bakmak zorunda kalmıştı. Saliha, eteklerinde açmış çiçekler gibi renklendiriyor Cudi'yi. Çocuklar, bu heybetli dağın yamacında oynuyor. Anneler günlük işleriyle meşgul. Koyunlar ağılından çıkıyor.
"Üç dört sene gelemedik buralara"
Bölgenin terörden temizlenmesinden memnun olduklarını belirten göçerler, duygularını şöyle dile getirdi;
"Biz her sene yazın yaylaya gidiyoruz kışın başka yere gidiyoruz. Üç dört sene gelemedik buralara. Zorluk çektik. Terör bitince gelmeye başladık şükür."
"Çadırları kuruyoruz hayvanları besliyoruz burda. terör olaylarında biz çok zorluk çekiyoruz, çektik. Ama şu an rahat. Dört beş sene hiç görmemişim."
Terör korkusuyla terk edilmiş köyler, yeniden cıvıl cıvıl oldu. Cudi Dağı eteklerinde terör baskısı yüzünden terk edilen Koyunören köyünde artık hem doğa yürüyüşleri yapılıyor hem de yeniden ekim yapılıyor.
"Gece bile sokağa çıkarken o güveni hissedebiliyoruz"
Görev yerlerinin Şırnak olmasından memnun olduklarını ifade eden doğa yürüyüşüne çıkan öğretmenler ise şunları kaydetti;
"Çok değiştiğini fark ettik o zamanlar sokakta yürümeye bile çekinirken. Şu an Cudi Dağı eteklerinde üstünde rahatça geziyoruz. Bölgenin bütün güzelliklerini keşfetmek için bütün yıl boyunca dolaşmayı düşünüyoruz."
"İyi ki yazmışım diyorum, iyi ki gelmişim diyorum. Şu anda rahat rahat biz terör bölgesi olarak adlandırılan yerlerde doğa yürüyüşleri yapıyoruz. Rahat ve güvenli bir şekilde bütün arkadaşlarla gezebiliyoruz. Gece bile sokağa çıkarken o güveni hissedebiliyoruz. Batıda bile çoğu zaman başka problemlerden çıkamazken burada o güveni askerimizin polisimizin verdiği güvenle sokağa çıkabiliyoruz."
Kamera: Faruk Yağız