Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın "Türkiye'de ilk kez ardışık delici teknolojisine sahip canlı mühimmat test edildi” mesajıyla duyurduğu SARB-83 beton delici mühimmat savunma sanayii çevrelerinde heyecan yarattı.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, söz konusu mühimmatın hem tekil olarak hem de Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği benzer ürünlerle beraber ele alındığında o sınıfın geneline kazandırdıkları açısından son derece önemli olduğunu söyledi.
HABRAS çok büyük bir kazanç
Mühimmatın genel özelliklerinden önce testin yapıldığı yere dikkat çeken Şahin, “Bu test ülkemizde, yine tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Hedef Balistiği Raylı Sistem Dinamik Test Altyapısı (HABRAS) tesisinde yapıldı. Söz konusu yer 3 bin kilometrekare bir alan üzerine kurulu. Yaklaşık 2 bin metre uzunluğundaki çift ray hattı ile dünyanın sayılı altyapılarından biri olma özelliğine sahip. Milli imkanlarla geliştirilen sistemlere ait testlerin, milli test altyapılarında gerçekleştirilmesi, bu konuda yurt dışı bağımlılığını ortadan kaldırmak ve ülke dışına çıkan ekonomik kaynakları önlemekle kalmadı. Aynı zamanda kritik milli bilgilerin yurt dışına çıkmasını da engelledi” bilgisini paylaştı.
Türkiye ilk kez böyle bir ürünü canlı test etti
Anıl Şahin, Türkiye'de ilk kez ardışık delici teknolojisine sahip canlı mühimmat test edildiğini hatırlatarak, SARB-83’ün ne gibi avantajları beraberinde getireceğine ilişkin şunları söyledi:
“Beton delici mühimmat olarak tasarlanan ve ardışık delici harp başlığı teknolojisine sahip SARB-83'ün testlerini başarıyla tamamlaması gelecek döneme ilişkin önemli bir adım.
Bilindiği üzere ülkemizin ilk sığınak delici bombası NEB olarak bilinen Nüfuz Edici Bomba idi ve Mark (MK) 84 genel maksat bombasına benzer bir yapısı vardı.
NEB’leri geliştiren TÜBİTAK SAGE bu kez MK 83 benzeri bir yapıda olan SARB 83’ü geliştirdi. Bu ürün MK 84’lere oranla daha hafif. Bu tarz mühimmatlarda hafifliğin önemi herkesin malumu. Şimdi bir yandan da SERT-82 ismi verilen mühimmatın çalışmalarına devam ediliyor.
Bilindiği üzere ABD tarafından geliştirilen ancak önemli bir kısmı ülkemizde üretilen MK-84, MK-83, MK-82 ve MK-81 genel bombalarını, yerli ve milli güdüm kitleriyle kullanıyoruz. Biz kendi üretimimiz olan Nüfuz Edici Bomba ile MK-84 karakteristiklerinde bir sığınak delici mühimmat ortaya çıkarmış olduk. Şimdi ise MK-83’ün karakteristik özelliklerine benzer bir sığınak delici mühimmat olan SARB-83’ü yaptık. Aynı zamanda MK-82’ye benzer özelliklere sahip sığınak delici mühimmat olan SARB-82 için de TÜBİTAK-SAGE bünyesinde çalışmalara devam ediyoruz.
Mark serisi mühimmatlarda klasik bir harp başlığı var. Bizim ürettiklerimizde ise çift harp başlığı var. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda Türkiye’nin bu tarz mühimmatlarda aslında bir ‘aile’ oluşturduğunu görüyoruz.”
Testteki görüntü son derece yeterli
SARB-83’e dair yayınlanan test görüntülerine ilişkin de görüşlerini paylaşan Anıl Şahin, şöyle devam etti:
“Bu testin ardından kalifikasyon ve sonrasında seri üretim süreci başlayacak. SARB-83 envantere girdiğinde bu ürünü de tıpkı diğerleri gibi kanatlı güdüm kiti, hassas güdüm kiti, lazerli güdüm kiti gibi yine kendi ürettiğimiz sistemlerle entegre edecek ve etkili şekilde kullanmaya başlayacağız.
Tabii burada bir hususun altını çizmekte fayda var. SARB-83’ün 1.8 metre güçlendirilmiş betonu delebildiğini gördük. Bu çok ciddi bir rakam ve bu özelliğiyle de SARB-83 ne denli iyi ve önemli bir mühimmat olduğunu gösteriyor.”
Teröristleri ‘güvenli mağaralar’ da kurtaramayacak
Anıl Şahin, SARB-83’ün yaklaşık 415 kilogram ağırlığında olduğunu bu nedenle insansız hava araçlarında kullanılmasının en azından bu dönemde pek mümkün olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“SARB-83 ciddi bir ağırlığa sahip. Bu nedenle ilk etapta bu mühimmat F-16 ve F-4 savaş uçaklarımız tarafından hedefe gönderilecek kanaatindeyim.
Tabii böyle bir ürünün nerelerde kullanılacağı konusu da merak ediliyor. SARB-83 sahip olduğu özelliklerle hem yer üstünde hem de yer altı diye tabir edilen gömülü sert hedeflerde başarıyla kullanılabilir.
Bu kapsamda, yer üstü hedefler olarak uçak pistleri, barajlar, köprüler, kritik binalar, radar antenleri, sabit hava savunma füze bataryaları, endüstriyel tesisler, park halindeki uçakları sayabiliriz.
Gömülü hedeflerde ise mühimmat depoları, yer altı petrokimya depoları, sığınaklar, uçak hangarları, komuta kontrol merkezleri ve en önemlisi PKK’lı teröristlerin mağaraları ve beton korumalı hedeflerini sayabiliriz.
Teröristlerin ve hatta örgütün sözde elebaşlarının özellikle hava bombardımanlarında kendilerince güvenli buldukları mağaralara saklandığını bilinen bir gerçek.
Eskiden de sığınak delici mühimmatlar envanterde vardı ancak istediğimiz her an atamıyor, stok durumuna göre hareket etmek zorunda kalıyorduk. Çünkü bunlara ciddi paralar ödeyip, yurt dışından alıyorduk. Şimdi yerli ve milli bombaların gelmesi ile kullanım oranımız da arttı. Kaldı ki 1.8 metrelik betonu bile delen yeni SARB-83 ile teröristlerin kendini güvende hissetmesi çok çok zor bir hale geldi.”