Dünyadaki güncel, kültürel, politik, ekonomik ve sosyal çıkmazlara küresel çözümler aramak amacıyla yüzlerce fikir önderini bir araya getiren ve bu yıl ikincisi düzenlenen TRT World Forum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.
"Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek" temasıyla düzenlenen TRT World Forum, Swiss Hotel The Bosphorus'ta gerçekleştirildi.
Önemli küresel sorunlarına odaklanan TRT World Forum, dünyanın dört bir yanından yerli ve yabancı 600'ün üzerinde siyasetçi, iş adamı, akademisyen, aktivist, gazeteci gibi birçok fikir önderini bir araya getirdi.
Dün başlayan forumun açılış konuşmalarını, TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile TRT Genel Müdürü İbrahim Eren yaptı. Forumun ilk günü 4 açık, 6 kapalı oturum düzenlendi.
Dün akşam ayrıca TRT World'ün yılın dünya vatandaşlarını seçtiği "Citizen Ödülleri" 4 kategoride sahiplerini buldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, törenin onur konuğu oldu.
Forumun ikinci gününde ise 6 açık, 6 kapalı oturum yapıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ikinci günde "Bölgesel Aktörler ve Ortadoğu'da Değişen Güvenlik" başlıklı ilk oturumda konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok ile "Parçalanmış Bir Dünyada Adil Bir Barış Aramak" başlıklı özel oturuma katıldı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen TRT World Forum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum'u değerlendirdi, forumun başarıyla tamamlandığını söyledi.
Eren, bu başarının arkasında Türkiye'nin dünyada izlediği yapıcı politikaların bulunduğunu kaydetti.
TRT Genel Müdürü Eren'in konuşmasının satır başları şöyle;
Bu sene ikincisini gerçekleştirdik TRT World Forum'un. Geçen sene "Belirsizlik Çağında Değişime İlham Olmak" dedik. Çünkü Türkiye değişimin öncüsü bir ülke bölgede ve dünyada. Bu sene ise "Parçalanmış Bir Dünyada Barış ve Güvenliği Yeniden Düşünmek" temalı iki gün süren açık ve kapalı oturumlarla 600'ün üzerinde kendi alanında çok saygın aktivistler, politikacılar, eski devlet başkanları, başbakanlar aynı zamanda düşünce kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler dünyanın birçok yerinden buraya geldiler.
TRT World Forum'un gündeminde Türkiye-AB ilişkileri de vardı
Parçalanmış dünyada barış ve güvenliği konuştuk iki gün boyunca. Finali de sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptık. Yaptığımız oturumlarda temel olarak konuştuğumuz konular Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İkinci Dünya Savaşı oldu azalması gerekirken tam tersi maalesef gözyaşı ve savaşlar arttı. Bunun sebebi uluslararası bir düzen mi yok, Birleşmiş Milletler görevini yerine getirebiliyor mu? Bunu tartıştık. Avrupa Birliği çatırdayan bir örgüt mü? Avrupa Birliği'nde Brexit sonrası ciddi sıkıntılar devam ediyor. Bu politik bir örgüt mü? Ekonomik mi, sosyal bir örgüt mü belli değil. Türkiye ile 60'lı yıllardan beri müzakereler devam ediyor. Bunun üzerine Avrupa'dan eski Hırvatistan Cumhurbaşkanı vardı, bugün Hollanda'nın Dışişleri Bakanı geldi Mevlüt beyle beraber orada ilişkilerde bir normalleşme konuşuldu. İtalya eski Dışişleri Bakanı vardı aynı zamanda, Avrupa konularını konuştuk.
2'nci gün terörle mücadelede işbirlği öne çıktı
Terör konusunu masaya yatırdık. Teröristlere sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi benim teröristim senin teröristin gibi ayrıma gidip bazı terör örgütlerini silahla destekleyen bir örgüt başarılı olabilir mi? Bir devlet bunu yaparken inandırıcı olabilir mi ve terör örgütleriyle gerçekten mücadele edilmek isteniyor mu? Bu tartışıldı, bunun temel sebepleri nelerdir, terörün temel sebepleri nelerdir ve genel kanıda dünyada şu anda konuşulan konuların mülteci yardımı da dahil bunların pansuman niteliğinde olduğu, aslında dünyadaki temel eşitsizliğe ve adaletsizliğe bir çözüm bulunmadığı müddetçe bu sorunların artarak devam edeceği yönünde bir kanaat ortaya koyuldu katılımcılar tarafından.
"İnsanı korumayı devleti korumaktan daha önemli görüyoruz"
Bunun dışında bu ikisinin dışında tabiiki insani yardım ve mülteci meselesini konuştuk. Orada TRT'nin kendi farkı olarak şu örneğini verdik; Biz mülteci meselesi konuşulunca ekrana hemen bir güvenlik uzmanı almıyoruz yani farkımız biz ilk başta bunu bir insan olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da söyledi "3,5-4 milyon var daha da gelirse kapıları açarız, ama şimdi geri dönüşler başladı meyvesini alıyoruz" dedi. Çünkü biz insanı korumayı devleti korumaktan daha önemli görüyoruz. Türkiye olarak yaptığımız politika bu yönde, insanı merkeze alan politika. Biz de TRT World olarak da, TRT'nin diğer kanalları TRT Arapça olsun, TRT Haber olarak da biz her zaman insanı merkeze alan bir yayın yapmaya çalışıyoruz.
"Bu forumun başarısının nedeni Türkiye'nin pozisyonu"
TRT World Forum'un bu yaptığımız organizasyonunun başarısının temel sebebi Türkiye'nin dünyadaki pozisyonu ve İstanbul'un konumu. Türkiye'nin dünyadaki pozisyonu Doğu ile Batı arasında, Kuzey ile Güney arasında, Asya ile Amerika arasında, Afrika arasında tüm bu kıtalar arasında bir arabulucu oluyor.
Bugün sayın Cumhurbaşkanımız da bahsetti birçok farklı komisyonlarda, zirvelerde varız. Avrupa zirvesinde de varız, Afrika yapılan zirvelerde de varız. Hepsinde de Türkiye ortak birleştirici bir unsur. O yüzden İstanbul'da olması medeniyetimizden kaynaklanan köklü medeniyetimize dayandığımız bir kültürümüz var. Bu kültürün üzerine bina ettiğimiz bir forum bu. O yüzden bu foruma zaten doğal olarak Türkiye'nin bu yapıcı politikalarından sebebiyle doğal olarak büyük bir ilgi var.
"Forumda 12 oturum yaptık"
Sadece Türkiye'nin değil, bölgenin de en büyük şu andaki bu alandaki siyasi, sosyal, ekonomik meselelerin tartışıldığı en büyük forum. O yüzden de bu forumun iki gün çıktıları bir de kapalı oturumlar vardı. Bunları canlı yayınlamadık ve kapalı oturumlarda da 12 kapalı oturum yaptık. Her gün her saat ayrı yerde kapalı oturumlar vardı. Çok sıcak başlıklar ve çok kesin kurallar var telefonla ses kaydı yasak ve herkes her düşüncesini dile getiriyor. Daha sonra dile getirilen düşünceleri isimsiz bir şekilde kapalı oturumlarında raporlarını yayınlıyoruz. Ben, bu forumun bu verdiğimiz mesajların temel başarısının Türkiye'nin uluslararası pozisyonu düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız da son oturumda çok güzel ifade etti. Birleşmiş Milletler ile ilgili durumu ifade etti, Avrupa Birliği'ni çok net ifade etti. Bunlar defalaraca ifade ettiği konulardı. Birçok katılımcı ve siyasetçiler tarafından uzun süre alkışlandı söyledikleri. Çünkü Türkiye'nin pozisyonu hiç değişmiyor.
"TRT World insanı merkeze alan bir yayıncılık yapıyor"
Önümüzdeki 2-3 ay içerisinde Arapça kanalımızın yeniden lansman yapıyor ve yeni yüzlerle inşallah daha iyi içeriklerle izleyicilere sunacağız. TRT World'un kuruluş amacı baştan itibaren aynıydı.
TRT World'ün kuruluş amacı baştan itibaren aynıydı. TRT World insanı merkeze alan, Türkiye'nin duruşuyla müsabih. Bizim Somali'ye yardım yapmasının Somali'nin yeraltı kaynakları ile ilgisi yok. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti, Somali'ye Türkiye'nin yardım yapmasının tek sebebi Somali'de yardıma ihtiyaç olması. Orada terörün doğmamasını bizim sağlamamız lazım. Yönetime destek vermemiz gerekir dedi. Yoksa Somali'de bir yeraltı kaynağı var bundan bir beklentimiz var ekonomik bir çıkarı yok Türkiye'nin. Bazı katılımcılar bunu anlamakta da zorlandı. Yani nasıl oluyor da bir beklentiniz yok. Niye uçuyor Türk Hava Yolları oraya diyorlar. Şimdi bu gerçekten alternatif değil kurucu, özgün kendine özgün bir bakış açısı sunabiliyor Türkiye. TRT World'de bu bakış açısının üstüne inşa edildi.
"TRT World olarak hakikatı izleyicilerimize aktarıyoruz"
Bizim TRT World'e tüm katılan arkadaşlara verdiğimiz, uluslararası gazeteciler geliyor, birçok yabancı ingilizce diğer yayın kuruluşlarından onlara biz alıştıkları haber dili var biz onlara şunu öğretiyoruz. Sizden biz objektif kelimesi değil dengeli yayıncılık istiyoruz. Çünkü insanoğlu doğrunun yanında her zaman durmak zorunda. Katil ile maktüle öldürülene veya mazlum ile zalime eşit mesafede durmayın diyoruz. Mazlumun yanında olun diyoruz. Ancak bizim en tabiki temel mesele hakkaniyet. Yani her türlü hakikati, gerçeği izleyicilerimize aktaracağız TRT World olarak. Fakat denge ve yaptığımız yayının editörler tarafından insanı merkeze alarak yapılması bizim temel şiarımız oldu ve çok karşılık buldu.
"TRT World özgün yeni bir dil inşa etti, insanı merkeze aldı"
TRT World şu anda gerek Batı Avrupa'da, Doğu Avrupa'da da olsun Amerika'da da olsun seyrediliyor. Hangi coğrafyalarda çok seyrediliyor derseniz Türkiye'nin zaten doğal olarak gönül coğrafyası dediğimiz yerlerde TRT World sabahtan akşama kadar açık. Bu sebeple TRT World bir kere alternatif değil fakat özgün kurucu yeni bir dil inşaa etti. Bu dilin inşaasında da diğer alıştığımız bildiğimiz uluslararası kanalların önüne geçti. İnsanı merkeze aldı insan hayatını merkeze aldı ve bir yerde bomba patladığında bir mülteci krizi olduğunda bunu bir matematik hesabına dökmedi siyasi aktörler üzerinden meseleyi okumadı meseleyi insan hayatı ve sosyal olarak okudu. Bunun üzerinden de siyasi dengeyi ve sosyal dengeyi okudu.
TRT World Forumu düzenleyen müthiş bir ekip var. Tüm TRT ailesine verdikleri desteklerden dolayı organizasyondaki katkılarından dolayı TRT Haber kanalına başta olmak üzere iç yapımlara ve tüm ekibe teşekkür ediyorum. En başta TRT World'ü hazırlayan Pınar Kandemir ve ekibine, Murat Akgüç'e, Fatih Er ve ekibine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çünkü gelecek sene yine bu arkadaşlarla beraber oturup planlayacağız. Pınar hanım ve ekibi tüm dünyadaki olayları düzenli olarak inceliyorlar ve bunların sosyal sonuçlarını tahmin etmeye çalışıyorlar. Böyle bir merkezimiz var. Bu merkezde önümüzdeki yıl da olabilecek meseleleri tartışacak ama üç dört ay içerisinde tekrar çalışmaya başlayacaklar.
Kaynak: TRT Haber