TBMM Milli Savunma Komisyonu, AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz başkanlığında toplandı.
AK Parti Genel Sekreteri, Ankara Milletvekili Fatih Şahin ve İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın imzalarını taşıyan teklifin görüşmeleri Milli Savunma Komisyonunda tamamlandı.
Ünal ve Şahin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde müsteşar, müsteşar yardımcısı kadrolarının kaldırılması ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı kadrosunun ihdasına yönelik değişikliğe uyum sağlamayı amaçlayan teklife ilişkin bilgi verdi.
Şahin, son yıllarda savunma sanayisi sektöründe ülkelerin büyük atılımlar gerçekleştirdiği günlerden geçildiğine işaret etti.
Günümüzde ülkelerin hem iç ve dış güvenliklerini sağlamak hem de ekonomik olarak güçlü olmak amacıyla savunma harcamalarını ve yatırımlarını artırmaktan geri durmadığını dile getiren Şahin, "Bizler de Türkiye olarak yurt içinde ve yurt dışında çok önemli askeri operasyonlar yürüttüğümüz şu dönemde savunma sanayisi projelerimize çok daha yoğunlaşmış durumdayız. Tamamlanan projeleri gözden geçirerek daha iyiye doğru götürmek, devam eden projeleri hızlandırarak sektörde kendimize alan açmak ve gündemimizdeki yeni projeleri bir an önce karara bağlayarak katetmek için büyük çabalar sarf ediyoruz." diye konuştu.
“Sektördeki yerlilik oranımızı yüzde 65’in üzerine çıkarmayı başardık”
Savunma sanayisi alanında son yıllarda yapılan atılımların meyvelerini vermeye başladığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
"2004'te Altay, Anka, Atak, Bayraktar, Hür-Kuş, MİLGEM gibi isimlerle başlattığımız milli ve özgün üretim modeli uygulanarak devam eden projelerimizle sektördeki yerlilik oranımızı yüzde 20'den yüzde 65'in üzerine çıkarmayı başardık. Şu anda bu projelerimizin hepsi kendi isimleriyle birer marka haline geldiler. Bu yerlilik oranlarını insansız hava araçları gibi çok stratejik bazı platformlarda yüzde 90'ların üzerine çıkardık.
Dahası artık bu ürünlerimiz dost ve müttefik ülkelere de ihraç edilmekte. Güçlü ve büyük Türkiye'nin en önemli işareti savunma sanayisinden gelinen bu seviyedir. Geldiğimiz noktada 2002 yılında yaklaşık 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu 15 yılda 6 kattan fazla büyüyerek 6,7 milyar doları aşmıştır."
Savunma sanayisine yatırımlar
Şahin, 2002'de yaklaşık 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosunun, 15 yılda 6 kattan fazla büyüyerek 6,7 milyar doları aştığına işaret ederek, yine aynı dönemde, başlangıçta yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatının, 15 yılın sonunda 8 kat büyüyerek yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Bu sürede Ar-Ge harcamasının ise 1,2 milyar dolar seviyesini aştığını söyleyen Şahin, böylece savunma sektörünün, Türkiye'nin Ar-Ge ve teknoloji yatırımı yapan sektörleri arasında başat konumuna geldiğini kaydetti.
“Terörle mücadelede de büyük başarılara imza atılmıştır”
Milli teknolojiler sayesinde yine bu dönemde büyük bir titizlik içinde yürütülen operasyonlara imza atıldığını ifade eden Şahin, "Geçtiğimiz yıl başarıyla tamamlanan Fırat Kalkanı Harekatı ve en son Zeytin Dalı Harekatı'nda milli olarak geliştirilen silahlarımızın etkinliği tüm açıklığıyla kamuoyu tarafından takip edilmiştir. Dünyada eşine rastlanmayacak ölçüde büyük bir titizlikle yürütülen bu operasyonlarda, siviller zarar görmemiş, terörle mücadelede de büyük başarılara imza atılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, Türkiye'nin, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında kendisine uygulanan silah ambargosuyla karşı karşıya kaldığını ve bunun olumsuz etkilerinin azaltılması amacıyla modern milli savunma sanayinin ilk adımlarını attığını hatırlattı.
Bu dönemde milletin bağışlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin savunma sistem ve ürünlerini modern teknolojiye dayalı olarak geliştirmek amacıyla kara, deniz ve hava kuvvetlerini güçlendirme vakıflarının kurulduğunu dile getiren Şahin, daha sonra bu vakıfların 17 Haziran 1987'de birleştirildiğini ve TSK Güçlendirme Vakfı'nın kurulduğunu anlattı.
"TSK Güçlendirme Vakfı son 5 yılda büyük ivme yakaladı"
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, TSK Güçlendirme Vakfının, kuruluşundan bugüne milli savunma sanayi alanında stratejik yatırımlar gerçekleştirdiğini, özellikle son 5 yılda büyük bir ivme yakalayarak bu yatırımlarını artırdığına dikkati çekti.
Şahin, TSK Güçlendirme Vakfı'nın 6 bağlı ortaklığı, 7 iştiraki, dolaylı bağlı ortaklıkları ve dolaylı bağlı ortaklık şubeleri olmak üzere toplamda 45 şirketi bulunduğunu, bu şirketlerde toplam 16 bin 353 kişinin istihdam edildiğini bildirdi.
TSK Güçlendirme Vakfının, yaptığı atılımlarla milletin gönlünde müstesna bir yer edindiğini söyleyen Şahin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinin ardından vakfın mevzuatında değişiklik yapılması ve mevzuatın yeni sisteme uyumlu hale getirilmesi ihtiyacının ortaya çıktığını belirtti.
"Vakfın temsil makamı en yüksek düzeye çıkarıldı"
Teklifle TSK Güçlendirme Vakfı Mütevelli Heyetinin yapısının yeniden düzenlenmesinin öngörüldüğünü işaret eden Şahin, şunları kaydetti:
"Büyük jeopolitik önemde ve stratejik bir bölgede bulunan ülkemizin savunmasıyla ilgili hizmetlerin çağa uygun şekilde modernize edilmesi şarttır. Buna göre milli imkanlar ölçüsünde savunma sanayisini geliştirmek, desteklemek, yeni teknolojilerin yakinen takibini sağlamak amacıyla bu kanun teklifini hazırladık.
Teklif ettiğimiz maddelere bakıldığında mütevelli heyetinin temsil düzeyinin Cumhurbaşkanlığı gibi saygın bir makamın himayesinde en yüksek düzeye çıkarılması hem vakfın uluslararası prestiji hem de faaliyetlerinin etkinliği bakımından önem arz etmektedir. Böylece ileri teknoloji uygulamaları çok geniş kapsamlı olan TSKGV, üzerinde en üst düzeyde koordinasyon ve kontrol sağlanmış olacaktır."
Teklifin görüşmelerinde, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ve Savunma Sanayii Başkanı Başkanı İsmail Demir de hazır bulundu.
"KİK'e tabi olmasın"
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında söz alan CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Vakfa bağlı şirketlerin Kamu İhale Kanunu'na (KİK) tabi olmaması gerektiğini belirterek, söz konusu teklife buna yönelik bir madde eklenmesini önerdi.
Fatih Şahin, Çelebi'nin sözlerine ilişkin, "Kamu İhale Kanununun 66. maddesine göre, bu kanuna istisna getiren maddeler ancak bu kanunla yapılabilir" dedi.
Şahin, CHP Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya'nın da Yönetim Kurulu üye sayısının net olması gerektiği yönündeki ifadelerine yönelik, "Yönetsel olarak daha verimli, daha etkin bir şekilde bu çalışmaların takip edilebilmesi amacıyla bu ibareye teklifimizde yer verilmiştir. Hiç şüphesizki hakkaniyet ölçüleri içerisinde bu, değerlendirilecektir. Kaldı ki yönetsel gereklilikler ile ilgili taltifler hem vakıf senedinde hem de Vakıflar Kanununda yer almaktadır." şeklinde konuştu.
Teklifin maddeleri üzerindeki görüşmeler sırasında da "Yönetim Kurulu üye sayısının net olarak belirlenmesi gerektiği" yönündeki eleştiriler üzerine, Milli Savunma Komisyonu Başkanı, AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz ise söz konusu sayının, Genel Kurul'a kadar görüşülmesini, teklifteki "en az 3" ifadesinin o zamana kadar bu şekilde kalmasını önerdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Mütevelli Heyet Üyesi olacak
Daha sonra TSK Güçlendirme Vakfı Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Milli Savunma Komisyonunda kabul edildi.
Teklife göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde müsteşar, müsteşar yardımcısı kadrolarının kaldırılması ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı kadrosunun ihdasına yönelik değişikliğe uyum sağlanacak.
Teklifle, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, TSK Güçlendirme Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi olacak, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı'nın üyeliği sona erecek. Genelkurmay 2. Başkanı yerine Genelkurmay Başkanı Mütevelli Heyet üyesi olarak belirlenecek.
Buna göre, Vakıf Mütevelli Heyeti, Cumhurbaşkanı başkanlığında, Cumhurbaşkanı'nın görevlendireceği Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Sanayii Başkanı'ndan oluşacak.
Vakıf Yönetim Kurulu, Mütevelli Heyet tarafından seçilen 3 üyeden oluşurken teklifle, bu sayı en az 3 olacak.
Bu düzenlemeler uyarınca vakıf senedinde yapılacak değişiklikler, vakıf senedinin tescil işlemleri tamamlanıncaya kadar uygulanabilecek. Senette yapılacak değişiklikler, Türk Medeni Kanunu hükümleri doğrultusunda tescil ettirilecek. Ancak tescil işleminin tamamlanması beklenmeksizin bu hüküm uygulanacak.
Kaynak: AA