Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesinin ardından Mondros Ateşkes Anlaşmasını imzaladı.
Anlaşmanın imzalanmasının ardından El-Bab, Münbiç, Afrin, Telabyad Aynü’il-Arap, İngiliz ve Fransız orduları tarafından işgal edildi ancak bölge halkı işgale karşı çıktı.
"Fransızların daha güçlü bir hareket yapması engellenmiş oldu"
Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan, "Suriye'de bilhassa güçlü bir Kuvayı Osmaniye teşkilatı vardı. Bölgedeki Kuvayı Milliye Teşkilatı da bize yardımcı oldu yani Fransızların daha güçlü bir ileri hareketi yapmasını engellemiş oldu." dedi.
Bölge halkı önce mitinglerle işgali reddetti. 8 Aralık 1918’de yapılan Halep mitingi büyük yankı uyandırdı. Tepkiler hem Türkçe hem de Arapça olarak dile getirildi.
İşgale karşı sivil direniş önce başarı kazansa da bu topraklar 21 Ekim 1921'de Fransızlara terk edildi.
Anlaşma bu çatı altında çok tartışılır ancak 2 sebepten dolayı kabul edilir. Bunlardan ilki, Ankara Hükümeti'nin Rusya'dan sonra ilk kez bir Avrupa devleti ile resmi anlaşma yaparak İstanbul Hükümeti'ne karşı diplomatik bir başarı anlamına gelir. İkincisi ise, belki de en önemlisi, anlaşma ile güney cephesindeki savaş ortamının sona ermesiyle Ankara hükümeti tüm askeri gücünü batı cephesine yani Yunanlılarla olan savaşa kaydırabilecekti.
Yöre halkı ise anlaşmayı uzun süre kabullenmedi.
"Ankara’ya heyetler gönderdiler"
Doğan, “Bunu pek kendi şartlarına uygun bulmadı. Yani onların iradesi, Misakı Milli için sınır aşağıda kaldığı için Osmanlı Hükümeti ile veya yerine geçen Ankara hükümeti ile beraber olmaktı. Onun için hem silahlı mücadele ettiler hem de çeşitli barışçıl faaliyetlerde bulundular. Ankara’ya heyetler gönderdiler.” dedi.
Türkiye, 100 yıl sonra yeniden düğmeye bastı
20 Ağustos 2016’da Gaziantep’te Beybahçe Mahallesinde, kanlı terör örgütü bir düğünü hedef aldı. 33’ü çocuk 57 kişi hayatını kaybetti, 100’e yakın kişi ise yaralandı. Türkiye, yaklaşık 100 yıl sonra Gaziantep ve çevresi başta olmak üzere güvenliği için düğmeye bastı. Hedef Fırat’ın batısındaki terör yuvalarıydı.
"Operasyonu ordumuz başlatmış durumda"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Ağustos 2016'da yaptığı açıklamasında, "Bu sabah 4 itibarıyla Suriye'nin kuzeyinde sürekli ülkemizi oradan tehdit eden DEAŞ, PYD gibi terör örgütlerine yönelik bir operasyonu ordumuz başlatmış durumda." demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat Kalkanı Harekatını haber veren konuşması ile Mareşal Fevzi Çakmak'ın konuşmaları büyük benzerlik içerir.
Mareşal Fevzi Çakmak, 14 Mayıs 1921’de Birinci Meclis’te yaptığı açıklamada, “Düşman kuvvetlerini Antep önünden dağıtmak için Halep'in doğu ve batı yönlerine kadar olan bölgeyi kontrol altına aldık.” ifadelerini kullanmıştı.
Bölge halkı ve Türk askeri yeniden omuz omuza savaştı
Türkiye terör koridoruna "dur derken" 100 yıl önce olduğu gibi bölge halkı ve Türk askeri omuz omuza savaştı. 100 yıl önce adı Halep Kuva-i Osmaniye idi, şimdi Özgür Suriye Ordusu...
ÖSO Fatihin Aslanları Tugay Komutanı Hişam Vayis şunladı söyledi:
“Biz burada Fırat Kalkanı'nda, Zeytin Dalı’nda savaştık, Mehmetçiklerle omuz omuza savaştık. Suriye ve Türkiye huzur için PKK'yı da IŞİD’i de buradan tepeledik. Bu mücadele gerekirse kanımızın son damlasına kadar devam edeceğiz inşallah. Türkler, Araplar, Türkmenler omuz omuza Mehmetçik ile beraber mücadeleye devam inşallah. Çanakkale'de bizim dedelerimiz, Vasviye dedem, Tayyipe dedem… Ve birkaç dediğiniz dağların adı tam adı aklıma gelmiyor 11 şehidimiz oldu orada aynı mücadeleye devam inşallah.”
100 yıl önce Halep Kuva-i Osmaniye birliklerinin çizdiği sınır şimdi Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile muhafaza altına alındı. Tarih boyunca kader birliği yapan bu halk, 100 yıl önce suni olarak çizilen sınırlarla birbirinden koparılmak istendi ancak kader bu, 2 halkı bugün tekrar bir araya getirdi.
Haber: Enes Polat
Kamera: Memiş Akçam, Sinan Kement
Kurgu Dilara Aktaş