Son dönemlerde Irak’ın kuzeyine ilişkin haberler iki farklı ana hat üzerinden ilerliyor. Bunlardan ilki Türkiye’nin bölgeye yönelik operasyonları… Belki de ‘operasyon’ kelimesini de kendi içinde biraz detaylandırmak gerekiyor.
Bir yanda TSK bölgede alan hakimiyetiyle ilgili uzun soluklu bir planlama yürütüyor. Diğer yanda ise MİT, örgütün kritik isimlerine nokta operasyonlar düzenleyerek onları satranç tahtasının dışına çıkarıyor.
Haberlerin geldiği diğer hatta ise PKK’lı teröristler ve Peşmerge güçleri arasındaki mücadele öne çıkıyor. Bilhassa Duhok ve çevresinde son 10 günde yaşananları göz önünde bulundurduğumuzda bölgenin her anlamda hareketlendiğini söylemek yanlış olmaz.
Peşmerge güçleriyle PKK’lı teröristler neden karşı karşıya geldi?
Bu sorunun yanıtını sadece son yaşanan çatışmalar üzerinden vermek mümkün değil. İki unsur arasındaki gerilim yıllardır sürüyor. Mevcut durumun daha üst bir boyuta geçmesinin temelinde üç farklı noktadan bahsedebiliriz. Üçgenin bir köşesinde Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü operasyonlar, öbür köşesinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Peşmerge güçlerinin tutumu ve diğer yanında tüm bu gelişmeler yaşanırken PKK’lı teröristlerin saha hakimiyetini giderek kaybetmeleri var.
Bu temel çerçeveyi çizdikten sonra yaşananları biraz daha detaylandırmak ve fotoğrafın Ankara’dan nasıl göründüğünü anlayabilmek için İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Tuğgeneral Fahri Erenel’in kapısını çalıyoruz.
Irak’ın kuzeyindeki operasyonlar en önemli etkenlerden biri
Fahri Erenel, geçen yıl haziran ayında başlatılan ‘Pençe-Kaplan’ operasyonunu hatırlatıyor ve bu adımların bir sonucu olarak Ankara’nın bölgede çok sayıda geçici üs kurduğu bilgisini paylaşıyor.
PKK’nın bu operasyonda ciddi darbe yediğini anlatan Erenel, ‘Peşmergeler olaya nasıl dahil oldu?’ sorumuza “PKK’lı teröristler TSK’nın kısa zamanda çok güçlü bir şekilde ilerlemesinden Peşmerge güçlerini sorumlu tuttu. Mehmetçik ve Peşmerge unsurlarının birlikte hareket ettiği, sadece Türkiye’nin değil Peşmerge güçlerinin de bölgedeki etkinliğini artırdığı inancındalar. Bunun bir sonucu olarak da şimdi Peşmerge'ye bedel ödetmek istiyorlar” yanıtını veriyor.
Peşmerge'nin destek verdiği sır değil
Erenel’e göre Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani gerek Türkiye’nin terörle mücadele kararlılığı, gerek bölgedeki dengeler nedeniyle Ankara ile bu konuda daha yakın çalışmak zorunda kaldı.
“Bu durum TSK’nın bölgedeki adımlarını kolaylaştıran, kimi zaman alan açan kimi zaman bölgesel lojistik destek verilmesine kadar varan bir dizi sonucu beraberinde getirdi” saptamasında bulunuyor Erenel.
PKK’nın Sincar korkusu var
Teröristlerin neden rahatsız olduğu konusunda biraz daha detaya iniyor Fahri Erenel ve temel olarak TSK’nın çok geniş alanda hareket edebilmesinin PKK üzerinde müthiş bir baskı oluşturduğuna işaret ediyor:
“Türkiye son dönemlerde oldukça derin noktalarda dahi kritik operasyonlara imza attı. Temel olarak sıkıntı burada su yüzüne çıkıyor. PKK’nın derdi bu denli güneye inebilmemiz. Bundan Peşmerge'yi sorumlu tutuyor ve ‘Gara’ya, Mahmur’a kadar iniliyorsa bunun bir sorumlusu da sensin’ diyor. Daha da ileri gidiyor ve ‘TSK bir şekilde Sincar’a gelecek. Bunda senin de payın var’ iddiasında bulunuyor. Örgüt üzerinde psikolojik anlamda çok büyük bir baskı var. TSK’nın istediği zaman istediği yerde bir şekilde adım atması ve sonuç alması ciddi bir darboğaza soktu teröristleri.
Tüm bunlar olurken PKK kesinlikle Mehmetçik’e karşı koyamıyor. Çünkü kafalarını kaldıracak halleri yok. Onlar da güçleri bize yetmeyince bu kez Peşmerge'yi hedef alıyor. Peşmerge henüz yeterince donanımlı değil ve eğitimleri de eksik. Bu nedenle onları vuruyorlar. Aslında bu yolla Ankara’ya bir mesaj verme istekleri var.”
Sincar’a inilirse PKK büyük darbe alır
Fahri Erenel’e sürecin nasıl ilerleyeceğine dair beklentisini ve Ankara’nın muhtemel tutumunu da soruyoruz. Kamuoyunda son günlerde yüksek sesle duyduğumuz ‘Sincar’a operasyon’ haberlerinin gerçekleşmesi halinde PKK’nın çok büyük bir darbe yiyeceği görüşünü paylaşıyor öncelikle.
Bu nedenle PKK’nın hem Kürt yönetimini sıkıştırmak hem de Peşmerge'nin motivasyonunu kırmak için bu tür eylemlere devam edebileceğinin altını çizen Erenel, Ankara’nın pozisyonu şöyle değerlendiriyor:
“Tabii Türkiye geçmişten bu yana bir şekilde Irak’ın kuzeyinde terörle mücadelesini sürdürüyor. Kimi zaman bölgedeki önemli güçlerle iş birliği de yaptık. Ama bazen bu iş birliklerinin maalesef zararını gördük. Bu nedenle ‘dersini almış bir Türkiye var’ dersek yanlış olmaz.
Ankara çok dikkatli bir şekilde ilerliyor. İran’ın bölgedeki etkisi de göz önünde bulunduruluyordur muhakkak. Çünkü Türkiye’nin daha güneye inmesini İran da istemiyor ve pozisyonunu buna göre belirliyor.
Talabani-Barzani çekişmesinde yeni bir perdeye şahitlik ediyoruz. Türkiye’nin Sincar ve Mahmur Kampı gibi alanları hedef alabileceği bir dönem bekliyorum. Buralar derin alanlar. Havadan vurursunuz ama karada Peşmerge'nin iş birliği bizim için önemli. Bu nedenle Ankara ile Irak Bölgesel Yönetimi arasındaki koordineli adımların devam edeceği bir dönem kimse için sürpriz olmaz.”