Türk askeri ülkesinden binlerce kilometre uzakta, Kore’de savaşa gitmek için İskenderun’dan yola çıktığında takvimler 17 Eylül 1950’yi gösteriyordu. Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 5083 kişilik Türk Tugayı sevgi gösterileri arasında uğurlandı. Türk Tugayı, uzun yolculuğun ardından 17 Ekim’de Pusan Limanı’na ulaştı. Ardından 120 kilometre uzaklıktaki Taegu kentine hareket etti.
Koreliler, savaşa katılan her birliğe bir isim veriyordu. Türk Tugayı’na da “Kutup Yıldızı” adını taktılar. Kutup Yıldızı, 18 Kasım’da cepheye hareket etti. Türk askerinin savaş boyu gösterdiği kahramanlık ve fedakarlık “Kutup Yıldızı”nı Kore halkının gözünde büyük bir minnet sembolü haline getirdi.
Birleşmiş Milletler’in savaş çağrısı
Türk askerinin Kore macerası, ülkenin kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmasıyla başladı. İki taraf arasındaki sorunlar, 25 Haziran 1950’de Kuzey Kore ordusunun sınır olarak belirlenen 38’inci paraleli geçmesiyle ayyuka çıktı. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) devreye girdi, Kuzey Kore’yi saldırıları durdurması için uyardı. Ancak sonuç alınmadı.
Savaş artık kaçınılmazdı. Birleşmiş Milletler (BM) 27 Haziran’da üye ülkeleri Güney Kore’ye askeri yardımda bulunmaya davet etti. O günlerde Türkiye II. Dünya Savaşı sonrasında kurulan NATO’ya girmek istiyordu. Güney Kore’ye asker gönderilmesi aynı zamanda bu sürece katkı sağlayacaktı. Böylece 25 Temmuz 1950’de Kore’ye asker gönderme kararı alındı.
Kunuri Çarpışmaları
Türk Tugayı, Kuzey Kore’yi destekleyen Çin’in başlattığı büyük saldırı arifesinde bölgeye gitti. Saldırı karşısında Çin sınırına yaklaşık 100 kilometre uzaklıktayken Birleşmiş Milletler askerleri geri çekilme kararı aldı. Türk Tugayı, en çetin muharebesini işte bu çekilme sırasında yaşadı. 26-29 Kasım tarihleri arasında Kunuri’de yaşanan çatışmada Türk Tugayı en ağır kaybını verdi: 218 şehit, 455 yaralı ve 94 kayıp... Birleşmiş Milletler güçleri, Türklerin direnişiyle zaman kazandı ve Çinli askerler tarafından kuşatılmadan geri çekilmeyi başardı.
721 şehit verildi
Üç yıl süren savaş boyunca Türkiye üç kez tugay gücünde değiştirme birliği gönderdi Kore’ye. Böylece toplamda 23 bine yakın Türk askeri Kore’de görev yapmış oldu.
Savaş bittikten sonra asker sayısı kademeli olarak azaltıldı. 1960’da askeri birlik, 200 kişilik bir bölük gücüne düşürüldü. 1965’te sembolik olarak manga düzeyine indirildi. 1971’de ise Türk askeri tamamen geri çekildi. Kutup Yıldızı, Kore Savaşı’nda toplam 721 şehit verdi. Yaralı asker sayısı 2147’ydi. 175 askerden ise bir daha haber alınamadı.
Üç yıl süren savaş sonunda BM güçleri 55 bin asker kaybetti. En büyük can kaybını 36 bin 516 askerle ABD yaşadı. Türkiye; ABD ve İngiltere’nin ardından en fazla kayıp veren üçüncü ülke oldu.
"Ayla" filmiyle tekrar hatırlandı
Kore Savaşı’nın üzerinden uzun yıllar geçti. Savaş geçtiğimiz aylarda “Ayla” adlı filmle tekrar gündeme geldi. Film, savaş sırasında yaşanan gerçek bir hikayeden uyarlandı. Ayla’da, Kore’ye gönderilen tugayda yer alan Astsubay Süleyman Dilbirliği ile ailesini savaş sırasında kaybeden 5 yaşındaki küçük kızın sevgi dolu hikayesi anlatılıyordu.
Koreli kızı savaş meydanında bulan Astsubay Süleyman Dilbirliği, “Ay gibi yüzü var, zaten ay ışığında bulduk” diyerek çocuğa "Ayla" ismini verir. Süleyman Astsubay, Türkiye’ye dönene kadar 15 ay boyunca Ayla’ya bakar. Dilbirliği, Türkiye’ye dönerken Ayla’yı da yanına almak ister ancak yasaların engeline takılır. Aradan 60 yıl geçer. Ayla ve Süleyman Dilbirliği tekrar buluşur.
Bu duygu dolu hikaye çok sevildi ve film büyük bir başarı göstererek 5 milyondan fazla seyirciyi salonlara çekti. Film vizyona girdikten kısa süre sonra ise, Kore Gazisi Süleyman Dilbirliği hayata veda etti.
Kaynak: TRT Haber