Savaşta ve barışta ülkesine hizmet veren Türk Hava Kuvvetleri’nin geçmişi 1909 yılına dek uzanıyor. Hava Kuvvetleri’nin kurulması için ilk adımlar, yurt dışına yollanan heyetlerle atıldı. Peşinden birkaç subay eğitim için yine yurt dışına gönderildi. İki yıl sonra nihayet Kurmay Yarbay Süreyya İlmen, ilk havacılık teşkilatını kurdu. Böylece ilk uçağın, Wright Kardeşler tarafından havalandırılmasından sekiz yıl sonra, Türk Hava Kuvvetleri’nin temelleri atılmış oldu.
Balkan Savaşı sınavı
Yurtdışına eğitim için gönderilen subayların dönmesiyle Türk ordusu, 1912 yılı başlarında ilk pilotlarına ve ilk uçaklarına kavuştu. Bu dönemde yaşanan bir başka önemli gelişme de, Türk ordusunun kendi subaylarını yetiştirmek için Yeşilköy’de Hava Okulu’nu açması oldu.
Dünyanın ilk hava kuvvetleri teşkilatlarından birini kuran Türk ordusu, bu çabasının ilk meyvelerini Balkan Savaşı’nda topladı. Ülkenin ilk pilotları, Balkan Savaşı’nın ikinci kısmında büyük başarılar elde etti.
Balkan Savaşı sonrasında da çalışmalar ara vermeden devam etti. Yeni uçaklar alındı, 1914’te Yeşilköy’de Deniz Hava Okulu kuruldu. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla geliştirme çalışmaları sekteye uğradı.
Çanakkale’den Filistin’e…
Türk Hava Kuvvetleri bu dönemde teşkilatlanma çalışmalarına ağırlık verdi. Hava okulu, hava istasyonları, hava bölükleri, sabit balon bölükleri, uçaksavar topçu birlikleri ve meteoroloji istasyonları şeklinde organizasyonlar oluşturuldu.
Türk uçakları, I. Dünya Savaşı döneminde Çanakkale’den Hicaz’a, Kafkasya’dan Filistin’e kadar geniş bir coğrafyada görev üstlendi. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgiyi kabul etmesi ve ardından Mondros Mütarekesi’nin imzalamasıyla orduda terhis işlemleri başladı. Yeniden yapılanmak için çalışmalara başlayan Hava Kuvvetleri Genel Müfettişliği kadroları boşaltıldı. Ancak subaylar yılmadı. Kendi çabalarıyla I. Dünya Savaşı’ndan kalan uçaklarla İstanbul, İzmir ve Konya’da hava istasyonları açtılar. Elazığ ve Diyarbakır’da da hava bölüğü oluşturuldu. Personel, uçak ve diğer malzemeler buralarda toplandı.
O sırada Kurtuluş Savaşı başladı. Türk havacıları da, bu mücadelede yerlerini aldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla birlikte düzenli ve disiplinli orduların kurulması esası kabul edildi. Böylece 13 Haziran 1920’de Harbiye Dairesi’ne bağlı Hava Kuvvetleri kuruldu. Teşkilatın adı 1 Şubat 1921’de Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü, 5 Temmuz 1922’de de Hava Kuvvetleri Müfettişliği oldu.
Cumhuriyet döneminde gücü arttı
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aynı zamanda bir asker olarak hava gücünün farkındaydı. “İstikbal göklerdedir” sözü ile hava kuvvetlerine verdiği önemi ortaya koymuştu. Bu nedenle, Cumhuriyet’in ilanından sonra daha güçlü bir teşkilat için gösterilen çabalar katlanarak arttı. Yurtdışına eğitim için tekrar personel gönderildi. 1925’te Eskişehir’de hava okulu kuruldu.
1928 yılında Hava Kuvvetleri Müfettişliği bu kez, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Hava Müsteşarlığı’na bağlandı. 1932’de hava alayları kuruldu ve havacı personel ayrı bir muharip sınıf olarak kabul edildi. 1940’a gelindiğinde Hava Kuvvetleri’nin uçak sayısı 500’ü aştı. Türkiye, Balkanlardaki en güçlü hava kuvveti haline geldi. 23 Ocak 1944’te de Hava Kuvvetleri Komutanlığı kuruldu. Böylece Türk Hava Kuvvetleri, ayrı bir komutanlık oldu.
Gökyüzünün kartalları
1950 yılı, Türk havacılığı için önemli sıçramaların yaşandığı bir yıl oldu. O yıl, Hava Kuvvetleri’ne jetlerin eklenmesine karar verildi. ABD’ye eğitim için personel gönderildi. Yine o yıl yaşanan bir diğer önemli gelişme de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda üs ve filo kuruluşuna geçilmesi oldu. Böylece Balıkesir’de kurulan 9. Jet Üs Komutanlığı, Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk jet üssü olarak tarihe geçti.
Türkiye’nin 1952 yılında NATO’ya girmesi Türk Hava Kuvvetleri’ndeki jet uçaklarına geçiş dönemini de hızlandırdı. Pervaneli uçaklar devre dışı bırakıldı.
Türk Hava Kuvvetleri’nde yaşanan bir başka gelişme ise eğitimle ilgiliydi. 1956’da Hava Eğitim Kolordu Komutanlığı kurularak Türk Hava Kuvvetleri’nin eğitimle ilgili bütün birlik ve kurumları bu komutanlık emrinde toplandı. 1957’de komutanlığın adı değiştirilerek Hava Eğitim Komutanlığı oldu.
Türk Hava Kuvvetleri bu tarihten sonra gerek personel gerekse donanım anlamında hızla gelişmeye devam etti. O dönem yapılan uluslararası yarışmalarda aldığı dereceler bunun en büyük göstergesiydi. Yine 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda Türk Hava Kuvvetleri’nin gösterdiği olağanüstü başarı da bu çalışmaların ve eğitimlerin haklı sonucuydu.
Zaman içerisinde gerçekleştirilen modernizasyon çalışmalarıyla Türk Hava Kuvvetleri güçlenerek büyüdü. 1990’lı yılara gelindiğinde uçak filosuna yüksek ve gelişmiş teknolojinin son ürünleri F-16 savaş uçakları eklendi. Bugün teknoloji harikası F35’leri filosuna katmak için bekliyor. F35’lerin önümüzdeki aylarda Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmesi bekleniyor.
Dünyanın sayılı hava güçleri arasına giren Türk Hava Kuvvetleri, sınır ötesine düzenlediği operasyonlarla her seferinde gücünü ortaya koydu. Kuzey Irak’a düzenlenen operasyonların yanı sıra Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları bunun son örnekleri oldu.
Kaynak: TRT Haber, www.hvkk.tsk.tr