Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında 18 Mart 2016'da imzalanan göçmen mutabakatının ardından Ege Denizi'nde düzensiz göç büyük oranda kontrol altında tutulurken, ölümler de önemli oranda azaldı.
Mutabakatın üzerinden geçen 3 yılda, Ege'deki düzensiz göçte yaşanan "önemli orandaki azalma" korundu. Söz konusu dönemde, göçmen geçişlerinde yüzde 96'nın üzerinde düşüş yaşandı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verilerine göre, Avrupa'ya göçmen akınının zirve yaptığı 2015'te Ege Adaları üzerinden 856 bin kişi geçiş yaparken, bu sayı 2018'de 32 bin 494 oldu.
Ayrıca, bir önceki yıla göre artış yaşansa da Ege'de hayatını kaybedenlerin sayısı 2015'e göre büyük oranda azalarak 2018'de 174'e geriledi.
AB sözlerini tutmadı
Öte yandan, AB Komisyonu'nun göç konusundaki ilerleme raporuna göre, AB, Türkiye'de bulunan Suriyelilerin ihtiyaçlarına yönelik proje bazlı olarak 2018 sonuna kadar vermeyi taahhüt ettiği ilave 3 milyar avroluk kaynağın henüz 1,2 milyar avroluk kısmına onay verdi.
Mutabakat uyarınca, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerinin 2016 bitimine kadar başlaması gerekirken henüz resmi müzakereler başlamadı.
18 Mart mutabakatının en önemli unsurlarından biri, Türk vatandaşları için vize serbestisine yönelik hedeflenen 2016 Haziran tarihinin üzerinden 2,5 yılı aşkın süre geçse de henüz sonuç alınamadı. Gerekli 72 kriterden 6'sı için müzakereler devam ediyor.
AB, yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye'den Gönüllü İnsani Yeniden Yerleştirme Programı'nı da hayata geçirmedi.
AB'den Yunanistan'a çağrı
AB ayrıca, mutabakatın önemli bir diğer ayağı olan Türkiye'ye geri dönüşlere ilişkin ise Yunanistan'a iltica prosedürlerini hızlandırma çağrısında bulunuyor.
Söz konusu üç yılda yaklaşık 90 bin göçmen Ege üzerinden geçiş yaparken, Yunanistan Göç Politikaları Bakanlığının son açıkladığı verilere göre, mutabakat kapsamında Türkiye'ye iade edilen göçmenlerin sayısı bin 842'de kaldı. Bakanlık bu kişilerin 341'inin Suriyeli olduğunu belirtti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Atina ziyaretinde mutabakatın "düzgün işlemediğini" ifade etmiş, bunun sebebi olarak ise Yunan hukuk sisteminden kaynaklanan iltica prosedürlerindeki yavaşlığı göstermişti.
AB'nin Yunanistan'a çağrıda bulunduğu bir diğer konu ise kabul ve kayıt merkezlerinin bulunduğu Midilli, Sakız, Sisam gibi adalardaki aşırı yoğunluğun ortadan kaldırılması ve olumsuz yaşam koşullarının iyileştirilmesi oldu.
Kapasitenin çok üzerinde, yaklaşık 15 bin sığınmacının konakladığı kamplardaki olumsuz hayat koşulları hem AB kurumları hem de sivil toplum kuruluşları tarafından birçok kez sert şekilde eleştirilmişti.
Kaynak: AA