TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı.
Kahraman, 26. dönem 2. yasama yılının açılışı dolayısıyla yaptığı konuşmasına, yasama yılının, millete, devlete, bütün coğrafyamıza, insanlık için hayırlı ve başarılı çalışmalara vesile olmasını temenni ederek başladı.
"Zorluk ve yokluklar içinde Hak yolda ve halkı için mücadele eden bütün tarihi şahsiyetlerimizi, manevi ve milli önderlerimizi hürmet ve minnetle yad ediyorum." diyen Kahraman, Meclisin önceki yasama yılında aktif ve verimli bir çalışma sergilendiğini vurguladı.
"Asker kıyafetli terörist bir grup"
Hareketli bir yıl yaşandığına dikkati çeken Kahraman, şöyle devam etti:
"Fakat ne yazık ki Türkiyemiz bir darbe teşebbüsü ile karşılaştı. 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi, bir ihanet şebekesi, milli varlığımıza ve bütünlüğümüze kast etmeye kalkıştı. Milli iradeyi hiçe sayan, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiyemizin varlığına kast eden, beyni yıkanmış, asker kıyafetli terörist bir grup, namuslarına teslim edilmiş millete ait silahları, milletin bağrına doğrulttu.
Tarihimizde olmayan ve dünya tarihinde de ender rastlanan bir trajediyi yaşadık. Milli egemenliğin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı, helikopterlerin ateşlerine maruz kaldık. 14 polisimiz yaralandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de bombalandı. Cumhurbaşkanımızı öldürmek için suikast teşebbüsünde bulundular. Mel’un ve menfur darbenin başlangıç saatlerinde bir teklif veya telkin olmadan Türkiye Büyük Millet Meclisini açtım."
Milletvekillerine teşekkür
Kahraman, 16 Temmuz günü Meclisi olağanüstü toplantıya davet ettiğini, siyasi partilere ve milletvekillerine duyurduğunu anımsatarak, tanklar namlularını Meclise çevirmişken, uçakların bombaları ve helikopterlerin açtığı ateşlerin altında, her türlü zorluğu ve şehadeti göze alarak Meclise koşan ve gece boyunca Mecliste yapılan toplantıya katılan milletvekillerine teşekkür ve takdirlerini sunduğunu söyledi.
"Milletimiz asil kanlıdır"
Kahraman, şunları vurguladı:
"İstiklâl harbimizde düşman toplarına karşı göğsünü siper eden, dünyada harp idare eden ilk Meclisimiz 'Gazi Meclis' unvanını almıştı. Bizler de topyekun Meclis olarak üzerimize atılan bombalar altında, milletimizin verdiği egemenliği koruma görevimizi yerine getirerek ikinci defa 'Gazi Meclis' unvanına sahip olduk. Milli iradeyi gasp etmek isteyen hainlerin darbe kalkışması, muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur, dirayetli önderliğinde halkımızı meydanlara çağırması ve bütün milletimizin parti farkı gözetmeksizin meydanları doldurması ve tanklara göğüslerini siper etmesi ile önlendi.
Milletimizin DNA’sında yiğitlik, korkusuzluk ve cesaret vardır ve asil kanlıdır. Cesaret, korkusuzluk değil, korkuyu alt etmektir. Milletimiz, 15 Temmuz gecesi demokrasiyi özümsediğini, bir daha darbe olamayacağını ispat etti. Camilerden yükselen selalar, ezanlar, gece boyu süren demokrasi nöbetleri ile millet darbeyi yendi; Türkiye’de artık darbe devrini kapattı."
"Meclisimizin fiziki yapısı büyük zarar gördü"
Meclise yoğun şekilde "geçmiş olsun" ziyaretlerinin gerçekleştirildiğine dikkati çeken Kahraman, hainler tarafından atılan bombalarla Meclisin fiziki yapısının büyük zarar gördüğünü, bir bölümünü ise "Yaşayan Müze" olarak aynen muhafaza etmek istediklerini, bunun dışında kalan yerler için genel bir düzenleme gerektiğini, bu ihtiyacı karşılamak için “Milletin Meclisini Millet Yapar” sloganıyla ve Meclis ile dayanışma halinde yenileme faaliyetlerine girişen sivil toplum kuruluşlarına teşekkür etti.
Kahraman, milletin, Meclisten beklentilerinin boşa çıkarılmaması gerektiğine işaret ederek, medenice tartışarak, konuşarak bu beklentileri karışlamak durumunda olduklarına anlattı. Bu konuda dört siyasi partinin de uzlaşma kültürünü yaşatarak, verimli bir yasama yılı geçirilmesine katkı sunacaklarına inandığına değinen Kahraman, "Meclis olarak bu dönemde oldukça yüklü bir gündem bizi beklemektedir. Türkiye'mizin muasır medeniyet yarışında önde giden bir ülke olması için ihtiyaç duyduğumuz düzenlemeleri daha fazla geciktirmeden yapmalıyız." dedi.
"Meclis kanun üretim merkezi değildir"
En öncelikli konulardan birinin sade, sivil, demokratik, hürriyetçi ve merkezinde bireyin olduğu yeni bir anayasa yapmak olduğuna belirten Kahraman, şu görüşlere yer verdi:
"Bildiğiniz gibi mevcut 1982 Anayasası’nda 18 ayrı tarihte değişiklikler yapılmıştır. Toplam 177 maddeden oluşan Anayasa, 114 ayrı değişikliğe uğramıştır. Böylesi insicamını ve bütünlüğünü kaybetmiş bir Anayasa daha fazla Türkiye’yi taşıyacak durumda değildir. Yeni Anayasa yapılması konusu toplumumuzun beklentisi ve bütün partilerimizin milletimize taahhüdüdür. Bu taahhüdü, mümkün olan en geniş mutabakatla yerine getirmeliyiz.
Bunun yanında Meclis çalışmalarını düzenli hale getirecek yeni bir iç tüzük tanzim etmemiz gerekmektedir. Meclis kanun üretim merkezi değildir. Başka görevlerimiz de var. Çalışmaları kilitleyen, kavgalı oturumlara sebep olan temel felsefe bir an önce değiştirilmelidir. Mevcut iç tüzüğümüz 1973 tarihinde kabul edilmiştir. 186 maddedir ve 13 ayrı tarihte 155 madde de değişikliğe gidilmiştir. Gündemde olması gereken konular arasında Siyasi Partiler, Seçim ve Milletvekilleri Kanunları da vardır."
Kahraman milletimiz, içeriden ve dışarıdan büyük tehditlerle karşı karşıya olduğuna vurgu yaparak, bir yandan kardeşi kardeşe düşürmeye çalışan bölücü terör örgütü PKK, bir yandan dış güçlerin maşası olarak üzerimize salınan DEAŞ çeteleri ile bunlarla kol kola devlete suikast düzenleyen Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), ittifak halinde saldırıya geçtiğini belirtti.
Türkiye’nin huzur ve güvenliğini bozmak, kalkınmasını engellemek isteyen bu şer güçlere karşı asker ve polis tarafından kararlı bir şekilde yürütülen mücadelenin mutlaka başarıyla neticeleneceğini vurgulayan Kahraman, "Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak teröre karşı yürüttüğü haklı ve kararlı mücadelede, her zaman üzerimize düşen vecibeleri yerine getireceğiz. Vatan, millet, devlet ve ay yıldızlı bayrağımızın tekliğini ilelebet sürdüreceğiz." diye konuştu. AA