Türkiye, Birleşmiş Milletler'e 1945 yılında üye oldu. Aradan geçen 79 yılda örgüte en somut katkı sağlayan ve öncü roller üstlenen ülkeler arasında yer aldı.
Uluslararası barış ve güvenliğin tesisi konusunda üzerine düşen sorumluluktan hiçbir zaman kaçmadı. Bu çerçevede Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde 4 kez geçici üyelik unvanını aldı.
Türkiye, Birleşmiş Milletler'in barışı koruma misyonlarında da öncü rol oynadı. "Barış İçin Arabuluculuk" ve "Medeniyetler İttifakı" gibi girişimlerin liderliğini yürüttü. Türkiye, Birleşmiş Milletler bütçesine en fazla katkı sağlayan ilk 20 ülkeden de biri oldu. 2021 yılında gayrısafi milli gelirinin yüzde 0 virgül 86’sını insani yardım için ayıran Türkiye, "dünyanın en cömert ülkesi" unvanını aldı.
Rusya-Ukrayna Savaşının neden olduğu tahıl krizinde Türkiye, Birlemiş Milletler ile işbirliği içerisinde sorun çözücü oldu. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasına liderlik ederek milyonlarca ton tahılın sevkiyatını sağladı.
İsrail'in Gazze'deki katliamı nedeniyle Birleşmiş Milletler'de düzenlenen toplantılarda da Türkiye ön sırada yer aldı. Birleşmiş Milletler'in yargı organı olan Uluslararası Adalet Divan'ında açılan soykırım davasına müdahil oldu. İsrail'in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarını delilleriyle dünyaya anlattı.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi bünyesinde de yoğun mesai harcadı. 2014 yılında 3 yıllığına konseye seçildi ekonomik ve sosyal çalışmalarda aktif rol aldı.
Birleşmiş Milletler tarafından gerçekleştirilen tarihteki ilk Dünya İnsani Zirvesi, 2016 yılında İstanbul’da düzenlendi. İstanbul Zirvesi, 10 binden fazla katılımcı ile Birleşmiş Milletler'in merkezi olan New York’un dışında gerçekleştirilen en geniş çaplı zirve oldu.