Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, sosyal medya hesabından TEBER-82’nin Aksungur tarafından ateşlenmesinin görüntülerini paylaştı. Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir İHA, savaş uçakları tarafından kullanılan bir mühimmatı ateşlemiş oldu.
Hedefi başarıyla vurdu
Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, bu görüntülerin çok önemli olduğunu belirterek, Türkiye’nin yerli ve milli mühimmatlarda son derece değerli kazanımlar elde ettiğinin altını çizdi.
Görüntülerde hedeflenen alanın köşe tarafına düşen mühimmatın sosyal medyadaki bazı hesaplardan tarafından eleştirilmesinin son derece yersiz olduğunu söyleyen Oğuz, “Bu atışın tanımlanan bir CEP değeri var ve mühimmat bu alana düşüyor. Yani başarılı bir atış söz konusu. Etki alanı yüksek bir ürün TEBER-82. O boyalı alanda gerçek bir hedef olsa kesinlikle etkisiz hale gelmiş olacaktı. Bu tür yorumlar çok hatalı” dedi.
[Aksungur'un TEBER-82 mühimmatını atışından bir kare.]
Elimizdeki benzer tüm mühimmatları İHA’dan atabileceğiz
“Aksungur’dan TEBER-82 atılabilmesi ne anlama geliyor?” sorusuna yanıt veren Oğuz, Türkiye’nin bu alandaki yolculuğunun geçmişteki bazı sıkıntılar üzerine başladığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Tüm bu çalışmaların temelinde ‘mecbur kalmak’ önemli bir yer tutuyor. Dışarıdan istediğimiz zaman, istediğimiz mühimmatı istediğimiz sayıda alamayınca kolları sıvadık.
Gelinen noktada çok farklı mühimmatları, güdüm kitlerini kendimiz yapabilir hale geldik. Hatta öyle bir noktaya geldik ki bize bu ürünleri vermeyenleri geride bıraktık. Her şeyi sıfırdan kendimiz yapmak zorunda olmamız nedeniyle elde ettiğimiz bilgileri kısa sürede çok farklı alanlarda uygulayabildik.
Tüm bu sürecin sonunda Türkiye, hedefi 500 metreden başlayıp 300 kilometreye kadar farklı uzaklıklardan adeta mikro cerrahi hassasiyetinde vurabilen mühimmatlara sahip oldu. Bu mühimmatları geliştirirken, kullanılacak platformları da geliştirdik çünkü onları da kendimiz yapmaya başladık.
Nihayetinde elimizdeki neredeyse tüm benzer mühimmatları, kendi yaptığımız SİHA’lardan ateşleyebilecek bir noktaya geldik ki bu bizi dünya genelinde farklı bir yere konumlandırıyor.”
Bu bir devrim
Turan Oğuz, Türkiye’nin SOM-J gibi F-35’lerin ana mühimmatlarından biri olan füzeyi dahi yerli ve milli SİHA’lardan ateşleyebileceğini hatırlatarak, “Bu bir devrim. Son derece kritik bir imkan ve kabiliyete ulaşıyoruz. TEBER-82’nin Aksungur’dan atılma görüntüsü bizim gelecek dönemde ulaşmayı hedeflediğimiz konumun aslında bir ön gösterimi” ifadesini kullandı.
[Türk SİHA'ların atabildiği mühimmat çeşitliliği, savaş uçaklarının kullanımını da doğrudan etkileyecek.]
Savaş uçakları için de faydası olacak
TEBER-82’nin Aksungur tarafından ateşlenmesinin savaş uçaklarımız için de farklı anlama geldiğini açıklayan Oğuz, şöyle devam etti:
“TEBER-82 gibi kitler daha önce savaş uçaklarımız tarafından atılıyordu. Yani tek bir atış için bile savaş uçağı kaldırmak durumunda kalabiliyorduk. Yakında bölgeye yakın bir SİHA’dan atabileceğiz. Savaş uçaklarımızın daha az yıpranması anlamına geliyor bu durum. Diğer taraftan baktığınızda da, çok daha kritik görevler için elimizde daha çok sayıda savaş uçağının hazır olması gibi bir avantajı da olacak.
Ancak savaş uçaklarının hala, olay yerine hızla varması gibi avantajları var. Bu nedenle onları bazı durumlarda kullanmaya devam edeceğiz.”
Son derece önemli bir tehdit
TEBER-82 yüklü bir SİHA’nın ne anlama geldiği konusuna da değinen Turan Oğuz, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yaklaşık 90 kilogram yüksek infilaklı patlayıcı içeren çok hassas vuruş kabiliyetine sahip mühimmatlar yüklü SİHA’ların gökyüzünde dolaşması hedefler için çok yıpratıcı bir tehdit.
Kaldı ki Aksungur ya da Akıncı havada kalış süreleri çok uzun araçlar. Mühimmat yüklü bir şekilde uzun süre gökyüzünde kalabilmeleri caydırıcılık güçlerini daha da artırıyor.”
“Bu bir ön gösterim”
Söz konusu görüntülerin çok ileri kabiliyetlere sahip bir Türkiye'nin parlak geleceğinin ‘ön gösterimi’ olarak kabul edilebileceğini vurgulayan Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm bu testlerin devamı gelecek. Çok büyük bir kabiliyet kazanımının ilk adımını attık. TEBER-82’yi İHA’dan atmak çok farklı bir ilki de beraberinde getirmiş olacak. TEBER'de çok farklı güdüm seçeneklerimiz mevcut. Bu da demek oluyor ki TEBER gibi büyük bir etki alanına sahip bombayı, İHA’dan, tüm hava koşullarında, gece ya da gündüz fark etmeksizin tam isabet parolasıyla atabileceğiz.
Kaldı ki Aksungur sadece mühimmat atan bir platform da değil. İstihbarattan gözetlemeye, iletişimden arama-kurtarmaya varana kadar çok farklı görevleri başarıyla yapabilecek bir uçak. Hatta gelecekte deniz karakol görevleri icra edeceği günleri de göreceğiz.
Böylesine özelliklere sahip olan bir uçaktan gelecekte su üstü hedeflerine gemisavar füzesi de atabileceğiz. SİHA’lardan hafif torpido atabileceğimiz dönemler geldiğinde ‘denizaltı avcısı’ olarak da kullanabileceğiz. Bunun Ege ve Akdeniz için ne denli önemli bir güç olduğunu herkesin bilmesi gerekir.
Türkiye, elindeki tüm benzer mühimmatları insansız hava araçlarından atabileceği bir dönemin en önemli eşiklerinden birini bu atış ile aştı. Bundan sonraki dönemlerde çok daha iyi işlere imza atılacağına inancım tam.”