Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) düzenlediği çalışma yemeğine katıldı.
İçinden geçilen dönemin, dönüşümü beraberinde getirdiğini ifade eden Pekcan, bu doğrultuda ihracat ve yatırım ilişkileri, teknoloji transferi konularının Türkiye'nin 21. yüzyıldaki ekonomik geleceği için son derece önemli hususlar haline geldiğini vurguladı.
Pekcan, dünya ile ilişkilerin ticaret ile geliştiğine dikkati çekerek, yarın da endüstri 4.0 ile akıllı araçlar ve yeni teknolojilerin dönüştürdüğü küresel ekonomide ilişkilerin yine ticaret ile kurulacağını söyledi. Bu nedenle Ticaret Bakanlığı olarak yurt dışı temsilcileri ile Büyükelçilerin her daim yakın çalışma arkadaşları olmaya devam edeceğini belirtti.
Türkiye’nin orta gelirli bir ülkeden yüksek gelirli bir ülkeye dönüşmesi için dünya ile ilişkileri ticari ilişkilerle yönlendirici çalışmaları yapacaklarını belirten Ruhsar Pekcan, Türkiye'nin, İtalya’dan Doğu ve Güney Asya’ya uzanan geniş coğrafyada Avrupa ekonomisinin bir parçası olarak, Avrupa’nın en dinamik nüfusuna ve üretim potansiyeline sahip ülkesi konumunda olduğunun altını çizdi.
Pekcan, 2009 krizi sonrası, özellikle Kuzey Amerika şirketlerinin yaşadığı karlılığın küresel liderliklerini güçlendirdiğine işaret ederek, "Bu karlılık dünya genelinde yatırımlara dönüşecektir. Bu yatırım pastasından Türkiye olarak özellikle en büyük payı almak zorundayız. Bu yönde yoğun çalışmalarımız da devam etmektedir. " ifadelerini kullandı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'nin çelik ve alüminyum ihracatına yönelik vergileri artırmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Pekcan, şöyle konuştu:
"Bunlarda yüzde 25 ve yüzde 10 olarak uyguladığı vergileri iki katına çıkarmış olmasına hemen karşılıklılık ilkesi gereği cevap verdik ve 22 kalem ithal ürünümüzde toplam 533 milyon dolarlık vergiye tekabül eden yaptırımlarımızı bugün itibarıyla duyurduk. Bugün saat 17.40 itibarıyla Dünya Ticaret Örgütünde kendilerini panele davet ettik ve Amerika'ya da panel davetimiz ulaştı. Böylece DTÖ'de dava sürecini başlatmış olduk. Bugün yapmamız çok önemliydi, çünkü Dünya Ticaret Örgütü ayda iki kere toplantıya giriyor, eğer bugün yetiştiremeseydik 15 gün daha bekleyecektik. Hemen hareketimizi yönlendirmiş olduk."
Kaynak: AA