İnsansız hava araçlarında dünyanın en iyi ülkelerinden biri olarak kabul edilen Türkiye benzer bir başarı hikayesini insansız su altı ve su üstü platformlarda da yakalamanın eşiğinde... İnsansız Deniz Araçları (İDA) konusunda çok önemli ilerlemeler sağlayan Ankara, SİHA’larda olduğu gibi SİDA’larla da sahada oyun değiştirici olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı koordinesinde yürütülen ve Sefine Tersanesi-Aselsan işbirliğiyle üretilen MARLIN isimli insansız deniz aracı Türkiye’nin bu alanda bugüne kadar ürettiği en yetenekli insansız su üstü aracı olarak öne çıkıyor.
Yaklaşık 15 metre uzunluğa sahip platform su üstü harbi, su altı harbi, elektronik harp ve asimetrik harekatla ilgili çok önemli imkan ve kabiliyetlere sahip. Hücumbotların sahip olabileceği yetenekleri bünyesinde barındıran MARLIN kimi noktalarda hücumbotlardan daha esnek kullanılabilecek bir deniz harp platformu dahi olabilir.
Dünyada bir ilk
Halihazırda MARLIN’in üzerinde bulunan elektronik harp sistemi dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu haliyle MARLIN, üzerinde elektronik harp sistemleri taşıyan dünya üzerindeki ilk insansız su üstü platformu.
Daha net bir ifadeyle MARLIN, insanlı bir platformda kullanılması mümkün olamayacak şekilde insansız bir su üstü platformundan elektronik harp yapabilecek. Söz konusu kabiliyet, alan uzmanları tarafından oyunun kurallarını değiştirici, çok yenilikçi bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
MARLIN’in üzerinde bulunması planlanan diğer deniz harp yetenekleri göz önüne alındığında deniz harp konsept ve doktrinlerine farklı açılardan da etkileri olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
İlk kez Türkiye yapımı bir insansız araç NATO tatbikatında
MARLIN’i özel kılan sadece sahip olduğu imkan ve yetenekler değil. Aynı zamanda eylül ayında Portekiz’de düzenlenecek NATO Tatbikatı’na davet edilmesi de onu çok değerli kılıyor.
Böylece Türkiye, NATO tatbikatında su altı ve su üstünde keşif-gözetleme, istihbarat, elektronik harp, hedef tespit ve teşhisi, amfibi harekatın desteklenmesi gibi hepsi kendi klasmanında özel görevler üstlenmiş olacak. MARLIN tüm bu görevleri yerine getirirken insanlı deniz kuvvetleri unsurlarıyla birlikte çalışabilir yeteneklere sahip olduğunu da uluslararası bir platformda sergilemiş olacak.
Tatbikatın planlama aşamalarından itibaren MARLIN’in imkan ve yetenekleri NATO makamlarının dikkatini çekti ve önümüzdeki yıl yapılacak yeni tatbikat planlamaları için bugünden talepler alındı. Portekiz’de ‘amiral gemi’ rolü de verilen MARLIN, üst düzey gözlemcilerin denizde bulunacağı platformun kuvvet koruması rolünde de başrol oyuncusu oldu.
Yeni konseptler denenecek
İki bölümden oluşan tatbikatta 100’e yakın insansız uçan-yüzen ve dalan insansız araç görev alacak. İlk bölümde insansız araçlarla deneysel nitelikte, AR-GE boyutu yüksek kavramsal çalışmalar yapılacak.
Eylül sonundaki ikinci bölümdeyse Dynamic Messenger 2022 isimli NATO Tatbikatı insanlı ve insansız unsurların denizde harp nevilerini denediği dünya tarihindeki ilk tatbikat olacak.
MARLIN böylece bu boyutta bir tatbikatta ülkemizi temsil eden ilk insansız su üstü harbi aracı olacak. Elektronik harp, denizaltı savunma harbi ve amfibi harbi gibi önemli rollerde görev alacak. Bu ilkler arasında dünya tarihinde ilk kez insanlı ve insansız harp gemileri olacak.
Tatbikatın bir başka özelliği de özellikle yeni nesil harp yeteneklerinin deniz harbi konseptinde yaratacağı değişiklikleri fiilen deneme ve ittifak ülkelerin sahip olduğu deneyimlerden de yararlanma meselesi... İnsansız platformların insanlı harp gemileriyle nasıl harp edeceğine dair standartların oluşması bu tür tatbikatlarla sağlanıyor. O nedenle tüm katılımcılar buradan elde edilen birikimlerin son derece önemli olduğu konusunda hemfikir.
Kuzgun mühimmatı MARLİN’de kullanılacak
MARLIN, deniz harbinde yeni bir dönemin habercisi olarak kabul ediliyor. Konuyu yakından takip eden kaynaklar bunun sadece Türkiye için değil küresel açıdan da geçerli olduğu görüşünde.
Mevcut dengeleri ve bakış açısını değiştirecek olan MARLIN, deniz harp platformlarının kullanım şekline de yeni yöntemler ekleyecek. Kazanılacak bu esneklik de son derece değerli olacak.
Ülkemizde geliştirilen TÜBİTAK SAGE imzalı havadan karaya atılan Kuzgun mühimmatının denizden-denize ya da denizden-karaya atılan versiyonları da MARLIN’den ateşlenebilecek. Böylece katı yakıtlı Kuzgun, önümüzdeki 6 ay içerisinde testlerden geçecek ve denizde çok önemli bir vurucu güç olacak. Kuzgun’un Türkiye için çok önemli bir yetenek olduğu ortada. Çünkü harp başlığı çok çeşitli ve vuruş başarı oranı oldukça yüksek.
Tüm bunları alt alta koyduğunuzda MARLIN için ciddi bir ihracat potansiyelinden bahsetmek de mümkün oluyor. Batılı ülkelerin de benzer imkan ve yeteneklerini er meydanına çıkarttığı kıyasıya bir mücadele ortamında MARLIN emin adımlarla ilerliyor. NATO tatbikatına iştirak bu açıdan da oldukça önem kazanıyor.
Son olarak MARLIN için küçük bir parantez daha açalım. MARLIN bir kılıçbalığı türü. Denizciler arasında ‘gemi batıran’ olarak biliniyor çünkü sivri burnuyla bir gemiye vurduğunda çok ciddi zarar verebiliyor. Platformun ismi de buradan geliyor.