CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Zonguldak'ta bir otelde düzenlediği "CHP Enerji Politikaları Zonguldak Taşkömürü Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, kömürün Zonguldak için ne kadar değerli olduğunu çok iyi bildiklerini, bazı ürünlerin bazı bölgeler için stratejik olduğunu söyledi.
Ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı ülkelerde, yer altında olağanüstü bir zenginlik bulunduğunu ancak yer üstünde de felaket bir yoksulluk olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Çünkü o petrol kaynaklarını o devletlere işlettirmiyorlar, çalıştırtmıyorlar. Dünya savaşlarının çıkışlarına bakın enerji kaynakları yüzünden çıkmıştır. Almanya ile Fransa'nın yıllar yılı süren savaşları, Avrupa'da çıkan dünya savaşları hep 'enerji kaynaklarını kim yakalayacak', 'kim sahip olacak' diye çıkmıştır. 1951 yılında Avrupa bir araya gelmiş 'Yahu biz niye savaşıyoruz, kömür için savaşıyoruz. Belli yerlerde kömür var, kim bu stratejik ürüne sahip olacak?' 1951'de Avrupa, Kömür ve Çelik Topluluğu'nu kuruyor. Düne kadar savaşın gerekçesi olan kömür, 1951'den sonra Avrupa'da barışın gerekçesi oluyor. Bugün Avrupa Birliği'nin varlık nedeni savaşı bitirmektir. Avrupa Kömür ve Çelik Birliği olarak kuruldu, daha sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu'na evrildi şimdi artık Avrupa Birliği. Hem ekonomik hem siyasal açıdan bir paylaşma var. Biz de 'Acaba bu kaynaşma bu barış entegrasyonunun içinde nasıl yer alabiliriz, bizi kabul ederler mi etmezler mi?' diye özel olarak çaba gösteriyoruz."
"Doğal gaz ithalatı aynı ülkeden olmamalı"
Kılıçdaroğlu, doğal gaz ithalatının çeşitlendirilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir başka ülkeyle sorun çıkarsa bir başka ülkeden alabilmelisiniz ama boru hatlarını döşemişseniz, yüzde 90 oranında bağımlıysanız başka bir yerden sizin doğal gaz almanız için sizin yeniden boru hattı döşemeniz gerekir, bu da zaman alır. Bunun faturasını da millete ödetmiş olursunuz. Dünyada en fazla kömür ithal eden yedinci ülkeyiz. En fazla doğal gaz ithal eden de beşinci ülkeyiz. Enerji ithalatına son iki yılda, 2016'da 27 milyar dolar, 2017'de 37 milyar dolar verdik. 10 milyar dolar daha bu milletin sırtına yıkıldı. 2018'de ödeyeceğimiz fatura bundan çok daha fazla olacak. Peki kim ödüyor bunu? Doğan çocuk doğduğu andan itibaren, ölünceye kadar hepimiz ödüyoruz. Aldığımız nefes hariç bunun parasını hepimiz ödüyoruz. Çocuğa süt alırsınız, emzik alırsınız, dolmuşa binersiniz, iş adamısınız iş yeriniz var, işçisiniz, sanayicisiniz vergi ödersiniz. Bu paralar kime nereye gidiyor? Buralara gidiyor. Son 15 yılda yurt dışındaki bir avuç bankere ödediğimiz faiz 150 milyar dolar. Bunların büyük bir kısmı Londra'da. İçeride devletin borçlanması karşılığında ödenen faiz ise 680 milyar lira. Eğer siz yakayı tefeciye kaptırmışsanız artık onlardan emir alırsınız."
Ülkenin başka bir açmazının belli sektörlerde yoğunluklu enerji tüketimi olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, bu sektörleri Batı'nın terk ettiğini söyledi.
Batının, "Siz yapın, enerjiyi siz daha fazla tüketin, biz size enerjiyi satarız." dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Nedir, demir-çelik, çimento gibi sektörler. Yoğun enerji tüketen sektörler. Batı ne yaptı bunları bize verdi. Onlar da diyorlar ki, 'Biz daha az elektrik enerji tüketeceğimiz katma değeri yüksek ürün üreteceğiz ve bunları size satacağız' diyor. Cep telefonları hepimiz kullanıyoruz. Biz 5 tır dolusu halı yaparız, göndeririz, o bir çanta cep telefonuyla gelir, bizim kazandığımızdan 3 misli daha fazla kazanır. Biz ondan daha çok enerji tüketiriz, o çok daha az enerji tüketir" dedi.
"Bizim yapacağımız katma değeri yüksek ürün üretmek"
Almanya ile Fransa'nın kömür ocaklarını kapattığını, nükleer santralleri de 2036'da tamamen kapatacağını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bizim yapacağımız katma değeri yüksek ürün üretmektir. Katma değeri yüksek ürün üretemezseniz, hem enerjide hem ekonomide geriye giden bir ülke olursunuz. Katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceğiz? Üniversiteler bilgi üretecek, üniversitesi bilgi üretmeyen bir toplumun katma değeri yüksek ürün üretme şansı yoktur. Beni derinden vuran bir gerçek vardır. İran üniversitelerinin ürettiği bilgi sayısı Türk üniversitelerini geçti. Dolayısıyla Türkiye'nin kendisine yeni bir yol haritası belirlemesi lazım. Dışarıdan kömür ithal ediyoruz, Zonguldak'ta kömür var, stratejik ürün, binlerce insan buradan geçiniyor. Neden ithal ediyoruz, hangi gerekçeyle ithal ediyoruz? Efendim daha ucuzmuş. Sosyal devlet dediğimiz bir kavram vardır. Hiç çalışmayana, fakire devlet gider para öder. Sosyal yardım diyoruz buna, öder, ödesin de. Hiç kimse açlıktan ölmesin ama kişi hem çalışıyor hem üretiyor hem kazanıyor, Türkiye kazanıyor, efendim dışarıda ucuz biz dışarıdan getireceğiz. Bunun arkasında yatan model şudur. Türkiye enerji lobilerine teslim olmuş durumda. Bu gerçeği hepimizin bilmesi lazım. Peki Batı neden enerji lobilerine teslim olmuyor da Türkiye oluyor? Altında yatan gerçek şu, Türkiye'de planlama yok. Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayi planları vardı, sonra planlama teşkilatı kapatıldı, sonra Devlet Planlama Teşkilatı... Şimdi Devlet Planlama Teşkilatı tümüyle bitti. Yok artık."
"TTK'nın yeniden ayağa kaldırılması lazım"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) yeniden ayağa kaldırılması lazım. TTK bir Cumhuriyet, vatan, memleket kurumudur. Yeniden ayağa kaldırılması lazım. Yeniden kömür üretmesi, işçi istihdam edilmesi lazım. Kesinlikle kömür ithalatının zorunlu olmadıkça yasaklanması lazım. Ne demek kömür ithal etmek, memlekette kömür var. Kesinlikle yasaklanması lazım. Burada var zaten, 1,5 milyar ton kömürümüz var. Bunu işlemek zorundayız. Önce bunu bir işleyelim, işçimizi bir çalıştıralım. Zonguldak bir gelişsin, büyüsün. Sonra başka şeyler yapmalı uzun vadede. Kömür bitecekse ne yapacağız, bu günden onun adımını atmamız lazım. Bu havzada neler yapacağız, insanlar nasıl geçinecekler bunu düşünmek zorundayız" dedi.
Kaynak: AA