Türkiye ve Yunanistan 5 yıl sonra tekrar masada buluşuyor. Yunanistan ile istikşafi görüşmelerin 61. turu bugün İstanbul'da yapılacak. Görüşmelerde gündem Ege ve Doğu Akdeniz'deki sorunlar olacak.
Türkiye 61. tur istikşafi görüşmelerinde Yunanistan ile olan bütün sorunların ele alınmasını istiyor.
Kıbrıs ve adaların statüsü de Ankara'nın görüşülmesini istediği konulardan. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, görüşmelerle ilgili "60 turda ne görüştüysek 61. toplantıda da aynı konuları görüşeceğiz" demişti.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman'a göre görüşmelerde önemli bir kısmı Kıbrıs oluşturacak:
"Kıbrıs adasındaki sorun ve Türkiye’nin Kıbrıs adasıyla hem Türk hem de Rum tarafıyla ilişkileri Türkiye’nin Doğu Akdeniz siyasetinin kalbinde yer alır. Türkiye açısından Kıbrıs adası sorunu çözülmeden Doğu Akdeniz’deki hiçbir sorun çözülemez. Ön şart gibi karşımızdadır."
Yunanistan uluslararası hukuku hiçe sayarak adaları silahlandırıyor
Atina, adaların silahsızlandırılması statüsünü 1923 Lozan ve 1947 Paris antlaşmalarına rağmen yıllardır ihlal ediyor. Hatta bu ihlalinin müzakere edilemez bir konu olduğunu savunuyor.
Doğu Akdeniz'deki ihtilaflı parseller:
Atina sadece kara suları konusunu görüşmek istiyor
İkili veya çok taraflı antlaşmalardan doğan sorumluluklarını yerine getirmeyen Yunanistan, Ankara’nın ön koşulsuz diyalog çağrısını da duymazdan geliyor. 5 yıl aradan sonra başlayan istikşafi görüşmelerde Yunanistan ön koşul konusunda ısrarlı. Atina yönetimi sadece kara suları meselesinin masada olmasını istiyor.
Çavuşoğlu: Bu faydalı bir yaklaşım değil
Atina’nın bu tutumuna Ankara tepkili.
Bakan Çavuşoğlu, "Yunanistan hangi sebep ile 'sadece deniz yetki konularını ya da Doğu Akdeniz ile ilgili meseleleri burada görüşeceğiz' dediğini bilmiyorum ama bu faydalı bir yaklaşım değil" ifadelerini kullanmıştı. "Gündem sadece kara suları" diyen Atina, Ege’nin özgün yapısını hiçe sayıyor ve adaların tam deniz yetki alanına sahip olduğunu iddia ediyor.
Türkiye'nin lehine kararlar var
Ancak Prof. Dr. Muhittin Ataman, uluslararası hukuka dikkati çekiyor:
"Uluslararası Adalet Divanı kararları başta olmak üzere pek çok hukuk kurumu Türkiye’nin lehine. Bu kurumlar ada veya adacıkların tam yetki sahibi olmadığına yönelik kararlar almıştır."
Yunanistan'ın 12 mil planları: Batı'ya farklı Doğu'ya farklı politika
Yunan hükümeti son olarak 1982 Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni gerekçe göstererek Girit’in doğusundaki kara sularını 12 mile çıkarma mesajı verdi. Türkiye'ye göre bu "savaş sebebi". Zira kara sularında olduğu gibi taraflar arasında kıta sahanlığını belirleyen bir anlaşma da yok. Türkiye bu sözleşmeye taraf değil.
Prof. Dr. Ataman, Yunanistan'ın doğu ve batı tarafına takındığı tavrın birbirinden farklı olduğunu söyledi:
"Yunanistan’ın batı tarafına uyguladığı kurallarla doğu tarafına uyguladığı kurallar aynı değil. Bir şekilde doğuda Türkiye’yi güneyde de Libya'yı zor durumda bırakacak bir tavır takınıyor. Girit ile ilgili olarak da aynı şeyi söylemek lazım."
Atina neden yeniden masada?
İki ülke arasındaki sorunları sürekli Avrupa Birliği (AB) bağlamında ele alıp Türkiye'nin karşısına Avrupa Birliğini oturtmak için uğraşan Atina, beklentileri boşa çıkınca Ankara ile görüşmelere dönmek zorunda kaldı. Böylece Avrupa Birliği ve ABD'ye diyalogdan kaçmadığı mesajını vermeye çalışıyor.
Görüşmeler, ilişkilerin yumuşaması için zemin hazırlayabilir
Görüşmelerin içeriğine ilişkin anlaşmazlık sürse de tarafların masaya dönmesi önemli. Prof. Dr. Ataman'a göre, görüşmelerin önceki 60 görüşmeden farkı ciddi bir çatışma düzeyinin olduğu sürecin ardından gerçekleşiyor olması.
Uzmanlara göre, görüşmelerin yeniden başlaması iki ülke arasındaki gergin ilişkilerin yumuşaması için zemin hazırlayabilir.
Avrupa Birliği de AB üyesi ülkeler de memnun
Ankara'nın ikili sorunların çözümünü diyalog ve müzakerede araması, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde olumlu yönde bir adım olarak değerlendiriliyor. Atina ve Ankara arasındaki istikşafi görüşmelerin tekrar başlaması kararını, AB ve üye ülkeler de memnuniyetle karşılandı.
İngiltere'nin Avrupa'dan Sorumlu Devlet Bakanı Wendy Morton, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Adebahr ve İspanya Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmelerin yeniden başlaması kararından "memnuniyet" duyduklarını açıkladı.
Avrupa Birliği ülkelerinin olumlu mesajlarının yanı sıra AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano da Yunanistan'a Türkiye ile yapacağı istikşafi görüşmelerde, talep etmesi halinde AB'nin destek verebileceğini söyledi.
Çavuşoğlu ile 21 Ocak'ta Brüksel'de bir araya gelen AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise Türkiye ve Yunanistan arasında istikşafi görüşmeler konusunda niyetlerin beyan edildiğini belirterek, bunların artık adımlara dökülmesini beklediklerini dile getirdi.
İstikşafi görüşmelerin ön hazırlıklarının yapıldığı dönemde, Yunanistan Başpiskoposu İeronimos'un bir televizyon kanalına verdiği mülakatta, İslam dini ve Müslümanlara hakaret içeren ifadeler sarf etmesi ise süreci baltalamaya yönelik adım olarak değerlendiriliyor.
Kamera: Aykut Olgun