Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu (TDK) iş birliğinde 9-11 Eylül tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü'de Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 3. toplantısı yapıldı.
Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) kurduğu komisyon, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaştı.
Alfabe açıklandıktan sonra pek çok soru da akıllara geldi. TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, alfabe hakkında merak edilenleri, Türkiye'de de alfabe değişikliği olacak mı? Süreç nasıl olacak? gibi konuları TRT Haber'den Ayşe Şimşek'e anlattı.
Prof. Dr. Osman Mert, Ortak Türk Alfabesi'nin oluşturulurken, bütün lehçelerin farklılıklarını göz önünde bulundurulduğunun altını çizdi ve Alfabe Komisyonu hakkında bilgi verdi:
"Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, Türk Devletleri Teşkilatı tarafından kurulan ve bu konuda görevlendirilen resmî bir komisyondur. Komisyon kurulduğu günden bu yana belirlemiş olduğu ilkeler doğrultusunda çalıştı."
Türk dünyasında alfabe birliği konusu yeni bir konu değil.
Başkan Prof. Dr. Mert, Türk dünyasının alfabe birliği konusundaki tarihi çalışmalarını anlattı.
Bazı ülkelerin alfabelerinde ihtilaflı harfler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Osman Mert, temel ilkeler üzerine uzlaşıldığının altını çizdi:
"Önce üç temel ilke üzerinde uzlaşıldı: Birincisi, sadece anlam ayırt edici seslerin işaretlenmesi; ikincisi, aynı seslerin aynı işaretlerle gösterilmesi; üçüncüsü ise her lehçenin kendine özgü ses farklılıklarının dikkate alınması. Bu prensipler, bizim için yol gösterici oldu ve sonuçta ortak alfabe konusunda önemli bir aşama kaydettik. Bu, herhangi bir lehçenin kullanacağı bir alfabe değil, bu, çerçeve alfabe yani bütün lehçelerin kullanacağı harflerin toplamından oluşan bir harf listesi."
Ortak Türk Alfabesi konusundaki uzlaşının önemine "Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak" ifadeleriyle işaret eden Prof. Dr. Osman Mert, sonuçlarına ilişkin şunları söyledi:
"Ortak Alfabenin kabulüyle Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin teşvik edilmesi hedefleniyor. Kabul edilen harfler ile birlikte eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak. Bu gelişme, sadece Türk dünyasının değil, dünyanın ve bölgenin geleceğini derinden etkileyecek bir adım. Kültürel birliğin ilk şartlarından biri yazıda birliktir. Bundan sonra Türk Dünyasındaki birlik ve beraberlik, iş birliklerinin güçlenerek artacağına inanıyorum."
TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Balkanlar'dan yola çıkan bir Türk'ün Çin'e kadar Türkçe konuşabildiği gibi artık Türkçenin lehçeleriyle yazılanları da okuyarak seyahat edebileceğinin altını çizdi.
Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, Türk Devletleri Teşkilatına bağlı ülkelerin kullanabileceği 34 harflik çerçeve alfabe üzerinde uzlaştı ve bu önerisini Türk devletleri teşkilatıyla paylaştı.
Bir alfabede, sadece standart dilin anlam ayırt edici sesleri işaretlenir.
Örneğin, Türkiye Türkçesinde olmayan bazı fonem değeri taşıyan sesler Kazak, Kırgız, Özbek Türkçelerinde var. Dolayısıyla bu sesleri ayrıca işaretlemek gerekiyordu. Kapalı e gibi sesler Türkiye'de ağızlarda var ama yazı dilinde işaretlenmiyor. Ancak bu bir anlaşılabilirlik sorunu yaratmıyor çünkü kelimeler cümle içinde anlam kazanıyor.
Prof. Dr. Osman Mert, "Harf sayısı arttıkça alfabenin ekonomik olma özelliği zayıflar. Tek hamlede yazılan harfler daha ekonomiktir, ancak fazla sayıda harf olursa alfabe karmaşık hâle gelir." dedi ve çerçeve alfabeye eklenen harflere ilişkin şunları ifade etti: