Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
"Çin'de başlayan olay şimdi bütün hayatı belirlemiş durumda"
Koronavirüs salgınında, dünyada gelinen noktanın artık olayın başlangıç günlerini bile unutturduğunu vurgulayan Koca, "Çin'de başlayan olay şimdi bütün hayatı belirlemiş durumda. Hiçbirimiz, dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir insan, bu hastalık yokmuş gibi yaşayamaz. 24 saat içinde bile, yaşam tarzı radikal değişiklikler gösterebiliyor. Bu, eski dünya değil. Bu, sürdüregeldiğimiz hayat değil. Dünya insanının ekran başından izlediği haberler eskiye benzemiyor." diye konuştu.
Çok uzun yıllardan beri, dünyanın bütün uluslarının birleşmiş olarak, ortak bir düşmana karşı savaştığının altını çizen Koca, dünyanın her ülkesinin bu savaşta ayrı bir cephe olduğunu söyledi.
"İzolasyon konusu her gün daha fazla önem kazanıyor"
Bakan Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Karşımızda, sürekli hareket halinde olan, içeri sızacak boşluk arayan, koyduğumuz sınırlarda zayıf noktaları tehdit eden bir düşman var. İnsanlık buna ilk kez tanık oluyor. Dayanışma şimdi izolasyonla gerçekleşiyor. Araya mesafe koymak, bizi güçlü kılıyor. Dünya, koronavirüse karşı şu ana kadar ne başarı göstermişse, bunu izolasyona borçludur. Biz de hastalığın ülkemize girmesini bu yolla öteledik. Hastalık, Türkiye'ye girdiğinde, bu mücadelede asıl silahımızın izolasyon olduğunu söyledik.
Temas, mesafe, izolasyon… Bu üç kelime hayati önemde. Temas içinde olmayacağız, araya mesafe koyacağız, kendimizi izole edeceğiz. Bütün dünyada bilim insanları hastalık üzerinde çalışıyor. Bilgi sürekli gelişiyor. İzolasyon konusu, her gün daha fazla önem kazanıyor."
"Tehdit herkes için ortak, tehdide karşı davranış ortak olmalıdır"
Mücadelenin, temelde yayılmayı önleme mücadelesi olduğuna işaret eden Koca, "O halde, ilaç, aşı çalışmalarını sürdüren bilim insanları bize en başta ne diyor, tıp ne diyor, ona bakmalıyız. Tıp şunu diyor, temastan kaçın, araya mesafe koy, kendini izole et. Eğer bu temel kural uygulanmazsa diğer tedbirler bizi koruyamaz. Tehdit herkes için ortak, tehdide karşı davranış ortak olmalıdır. Uyguladığınız tedbiri başkasından talep etme hakkınız var. Yakınlarınızı, çevrenizi uyarmak gibi bir sorumluluğunuz var. Şunu söylerseniz size kimse itiraz edemeyecektir. Özgürlüğümüzü kısıtlayan birbirimiz değiliz. Özgürlüğümüzü risk kısıtlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Halk sağlığı savaşı"
Koca, izolasyonun, mücadelenin şahıs bazından ülke bazına gerekli olan mücadele şartı olduğunu dile getirdi. Mücadelenin temelinde kişilerin olduğunu vurgulayan Koca, " Hatice Hanım var, Ali Bey var, Murat amcamız, Gül teyzemiz var… Lise öğrencimizden akademisyenimize kadar, bütün insanımız var. Herhangi birimizin tavizi, hepimizi ilgilendirecek ciddi sonuçlar demektir." dedi.
Tahammül ve dirayet günleri olan bugünlerin geçici olduğuna işaret eden Koca, "Bugün ödevimizi ne kadar iyi yaparsak yarın bununla o kadar övüneceğiz. Başarırsak, bundan bir an için bile şüphe duymuyorum, birlikte gurur duyacağız. Bir yönüyle bu bir savaştır, halk sağlığı savaşıdır. Hedefimiz bu savaştan en az can kaybıyla çıkmak, virüsü, mümkün olduğu kadar erken kontrol altına almaktır." ifadelerini kullandı.
"Virüsün bütün gücü yayılma fırsatıdır"
Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Virüsün bütün gücünün ne olduğunu size söyleyeyim. Bunu biliyorsunuz ama tekrar söyleyeyim. Virüsün bütün gücü yayılma fırsatıdır. Bu savaşta virüse bu gücü tanımayalım. Sizleri bu savaşın kahramanları olmaya davet ediyorum. Bunu hayatınızı koruyarak, kendinizi izole ederek yapacaksınız. Eğer bunu başaramazsak kayıplarımız artacak. Akşam, günün tablosu karşımıza çıktığında daha fazla üzüleceğiz. Bu mücadelede stratejimiz sabit hayat olmalıdır. Yuvamız, gücümüzdür. Şehirlerde haraketlilik ne kadar azalırsa o kadar hızlı galip geliriz."
"333 hasta iyileşti, taburcu edildi"
Bakan Koca, son 24 saatte 14 bin 396 test yapıldığını belirterek, "Bugünkü vaka sayısı 2 bin 148. Bugün hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 63. 333 hastamızın da iyileştiğini, taburcu edildiğini ayrıca söylemek istiyorum." bilgisini verdi.
Bazı bilgilerin endişe verici olabildiğini belirten Koca, "Endişe verici olarak algılanmalıdır da. Fakat şu konuda içimiz rahat olmalı. Vakaları hızlı tespit gücümüz söz konusu. Bu tespitlerle virüs taşıyan hastaları izole ediyoruz. Toplumu koruyoruz." açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanı Koca: Son 24 saatte yapılan test sayısı 14.396. Bugünkü vaka sayısı 2.148. 63 vatandaşımız hayatını kaybetti. 333 hastamız iyileşti.https://t.co/8XTQCObNMc pic.twitter.com/mKt07xvXc0
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 1, 2020
"Virüsün, bütün dünyaya yayılımı 3 ayda oldu"
Mevcut duruma ilişkin çeşitli tabloları göstererek bilgi veren Koca, şunları kaydetti:
"Bu tablo, bizim filyasyon dediğimiz taradığımız hastaların durumu. Şu an günde filyasyon yaptığımız hasta sayısı 10 bine vardı. Bu süreçte toplam takibini yaptığımız, pozitif gördüğümüz vakaları taradığımızda ortaya çıkan tabloda 47 bin 156 kişi olmuş oldu. Sahada ekiplerimiz ve aile hekimlerimiz eliyle yürütüyoruz. Bu rakamlara ulaşabilmek onların yoğun çabası ile oldu. Aile hekimlerimize teşekkür ediyoruz. Filyasyonun son derece önemli olduğunu, bu dönemde pozitif veya şüpheli görülen vakanın kimlerle temas ettiğini bilmek ve o kişileri özellikle izole etmek bu mücadele önemli bir unsurdur."
Koca, bir başka tabloda ise bir kişinin virüsü nasıl bulaştırdığını anlattı. Koca, "Bu herhangi bir tablo değil. Bu bildiğimiz, isimleri belli olan, kimleri taradığımız, kimlerde pozitif gördüğümüz, kimlerin yoğun bakımda yattığını, kimlerin kaybedildiğini gösteren somut bir örnek. Yani, virüs bu kadar kolay yayılıyor. Herkesin şu dönemde kendisini şüpheli gibi görüp, kendisini özellikle evinde izole etmesini son derece önemsiyoruz." dedi.
Koca, hastaneye yatmasına bile gerek kalmadan hastalığı atlatan bir kişinin virüsü bulaştırdığı 3 kişinin hayatını kaybettiğini ve çevresindeki 12 kişinin de pozitif olduğunu da anlattı.
Virüsün çok kolay bulaştığına ve başka hastalıklarda görülmeyen hızla yayıldığına dikkati çeken Koca, "Daha önce bunu böyle bilmiyorduk, ortalama 2,6-2,7 kişiye bulaştırır diye düşünüyorduk. Bu nedenle izolasyonun ve hareketsizliğin son derece önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu virüsün, bütün dünyaya yayılımı 3 ayda oldu." açıklamasında bulundu.
"Haftaya 20-25 bin aralığına çıkacağımızı düşünüyorum"
Test sayılarına ilişkin de tablo üzerinden bilgi veren Koca, her hastaya test yapılması gibi yanlış bir algının olduğunu söyledi. Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Japon heyetiyle görüştüm. Japonya'da yapılan test sayısı 34 bin ve bizim şu an test sayımız 100 bini geçti ve günlük test kapasitemiz 15 bini buldu. Şu an 71 merkezde çalışılıyor. Kim çalışmak istiyorsa her merkeze izin verdik, 89 merkeze çıkmak üzere önümüzdeki birkaç gün içerisinde de plan yapıldı.
Çin'den getirdiğimiz dahil olmak üzere devreye girdi, o da 400 bin. Elimizde ayrıca 1 milyon kit olduğunu da daha önce söylemiştim. Kit sorunundan öte bunu çalışabilecek ortamın olması önemli. Biz hem merkez sayılarımızı artırıyoruz hem bunu çalışabilecek bütün merkezlere de izin veriyoruz."
Günlük test sayısında 15 bine yaklaşıldığını vurgulayan Koca, "Haftaya 20-25 bin aralığına çok rahat çıkacağımızı düşünüyorum. Önümüzdeki bir hafta 10 gün içinde ise 30 binli rakamları göreceğimizi söylemek istiyorum." dedi.
Koca, sahayı çok taramak istediklerine dikkati çekerek, "Filyasyonu çok yaygın yapmak istiyoruz, yaygın yapınca da test sayımız daha çok artacak ve daha çok arttığı bu dönemde pozitif vaka sayısı da artmış olacak. Önemli olan burada hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısını minimalize edebilir olmak. Bunun için de testi daha çok Bilim Kurulu'nda yeni algoritma olarak geliştirdiği hastalık bulgusu olan ve şüpheli olan kişilere bu testin yapılabilir olması. Herkese bu testin yapılması, ayrıca kendisinin negatif olduğunu düşünerek daha özgür daha rahat hareket etmesine sebep olarak 3-5 gün sonra bu test pozitif çıkabilir. Ama o dönemde rahat davrandığı için birçok kimseye bulaştırabilir. O nedenle hastalık bulgusu olan kişilere bu test yapılmalı ve bu dönemde herkes kendisini pozitifmiş gibi izole ederek önümüzdeki dönemi geçiriyor olmalı."
"Ölüm oranımız şu an yüzde 1,58"
Bakan Koca, vaka sayısına ilişkin grafik üzerinde de değerlendirmelerde bulundu.
Dün itibarıyla verilerin yer aldığı bir diğer tabloda ise hayatını kaybeden kişilerin grafiğini gösteren Koca, "Sayılarımız artıyor ama vakalarımız içindeki ölüm oranımız şu an yüzde 1,58. Bu anlamda birçok ülkeden aşağıda olduğumuzu, bunu eğer daha aşağı düşürme noktasında bir başarı gösterebilirsek, bu son derece bizim için önemli olur. Hedefimiz burada hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısını azaltmak." diye konuştu.
İl bazında vaka sayısında ilk sırada İstanbul yer alıyor
Bakan Koca, virüsün görüldüğü illerin dağılımına ilişkinde tabloyu göstererek, bugüne kadar illerdeki dağılımı göstermediklerini söyledi.
Koca, sözlerine şöyle devam etti:
"Sebep, daha önce de ifade etmiştim, İtalya bunun benzerini yaptı. İtalya'da bir bölgeden bütün İtalya'ya virüsün yayılmasına sebep oldu. Biz de bu sebeple o hatayı işlemek istemedik. Ama şimdi dün itibarıyla bir ilimizde görülmemişti. O ilimizde de dün itibarıyla görülen 2 vakamız oldu. Bütün illerimizde artık bu virüsün olduğunu biliyoruz. O nedenle açıklamakta bir sakınca olmadığını düşünüyoruz.
Burada görülen ön planda daha çok vakanın İstanbul olduğunu görüyoruz. İstanbul'daki vaka sayısı 8 bin 852, yüzde 60'lara yakın. Onu İzmir izliyor, 853 vaka, onu 712 vakayla Ankara, 584 vakayla Konya, 410 vakayla Kocaeli izliyor. En çok vaka görülen iller, İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Kocaeli, Isparta, Sakarya, Adana, Bursa ve Samsun.
Bir diğer tablo ise illere göre hayatını kaybeden vatandaşlarımızın dağılımını gösteriyor. Toplam 39 ilimizde can kaybımız var. Ayrıca 42 ilimizde hayatını kaybeden vatandaşımızın olmadığını gösteren bir tablo."
"Yoğun bakımda olanların yaklaşık yüzde 75'i de 60 yaşın üzerinde"
Hayatını kaybeden kişilerin yüzde 79,5'u yani yüzde 80'inin 60 yaş üstündekilerden oluştuğuna dikkati çeken Koca, "Yoğun bakımda olanların yaklaşık yüzde 75'i de 60 yaşın üzerinde. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yüzde 68,8'i yani yüzde 69'u gibi tansiyon hastası olan. Yoğun bakımda olanların yüzde 63,3'ü tansiyon hastası olduğunu görüyoruz. Yani, hayatını kaybedenlerin yüzde 80'i, 60 yaşın üstü. Bu dönemde kronik ve alt hastalığı olan ve 60 yaş üstü olan her vatandaşımızın daha riskli olduğunu görüyoruz. Yüzde 80 oranında kaybettiklerimizin bu grupta olduğunu görüyoruz."
Koca, bu nedenle 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişilerin asla evlerinden çıkmamaları ve kendilerini izole etmeleri gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.
Vaka tespiti konusundaki başarının, sistematik ve hızlı bir çalışmanın sonucu olduğunu dile getiren Koca, "Sağlık çalışanlarımıza, Bilim Kurulumuza güvenelim. Hastalığın yayılmasını, can kayıplarını önlemenin yolu tedbirdir. Kendimizi izole edelim. Yuvamız, gücümüzdür. Dışarı çıkmayalım. Virüse fırsat tanımayalım."
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 1, 2020
Sağlık Bakanı Koca: Bütün illerimizde vaka görüldü. En çok vaka İstanbul'da. İstanbul'da hayatını kaybedenlerin sayısı 117.https://t.co/8XTQCObNMc pic.twitter.com/QJ94Z5YLhP
"Umreden gelenler bu süreçte 14 gün kaldıysa bir onam formu imzalatılıyor"
Koca, Bilim Kurulu'nun, umreden gelen vatandaşlar ve yurt dışından gelerek yurtlarda karantinaya alınan öğrencilerle ilgili bu hafta bir karar aldığını söyledi.
Bilim Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda eğer kişinin sonucu pozitifse ya da semptomu varsa hastanede takip edileceğini belirtti.
Semptomu olmayan ve sonucu negatif çıkanlarla ilgili yürütülecek sürece ilişkin ise Koca, "Umreden gelenler bu süreçte 14 gün kaldıysa bir onam formu imzalatılıyor. Bilim Kurulu, evinden dışarı çıkmamak üzere bunun zorunlu olduğunu belirten bir onam formu hazırladı, imza altına alınmak kaydıyla ve aile hekimlerinin de bu kişileri takip etmesi şartıyla 14 gün evde izolasyonlarının uygun olduğunu ifade etti." bilgisini verdi.
Bakan Koca, yurt dışından gelenler için de aynı sürecin yürütüleceğini söyledi.
"Şimdi Kuzey Amerika'nın merkez üssü olduğu yönünde bir kanaat oluştu"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü ile görüşmesine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Koca, görüşmede pandemide dünyada gelinen noktayı ele aldıklarını kaydetti.
Bakan Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha önce merkez üssü olarak Çin'den sonra Avrupa'nın görüldüğü ama şimdi Kuzey Amerika'nın merkez üssü olduğu şeklinde bir kanaat oluştu. Birçok ülkeye destek sağladığımız için özellikle teşekkür ettiler. Türkiye'ye virüsün geç geldiğini, başarılı bir şekilde bunu gerçekleştirdiğimizi, Avrupa bölgesinde en son gelen ülke olduğumuzu ifade ettiler. Özellikle sağlık sistemimize olan güvenlerini, bu süreci başarılı bir şekilde götürdüğümüzü, her türlü yardıma hazır olduklarını ifade ettiler. Bilgilendirmeleri de şeffaf bir şekilde yaptığımız için özellikle teşekkür ettiler. Bu sürecin basamaklandırılmış stratejisini de ayrıca konuştuk, zaten uyguladığımızda böyle bir yaklaşım. Bu anlamda iyi bir görüşme oldu."
"Bölgesel sıkı tedbirler alınabilir"
Bakan Koca, bundan sonraki süreçte İl Pandemi Kurulları dahil olmak üzere bölgesel daha sıkı tedbirlerin alınabileceğini belirterek "Önemli olan hareketliliği azaltmak, zorunlu olmadıkça evden çıkılmaması. Tek önleyici tedbirin bu olduğu çok net görülüyor." dedi.
Bakan Koca, "Eğer gerçekten kendimizi izole edebilirsek, teması minimalize edebilirsek zorunlu olmadıkça evden çıkmazsak bu tedbirlerle, grafiğin daha aşağıda kapanacağını çok rahat söyleyebiliriz. Tersine hiçbir şekilde izolasyon kurallarına uyulmazsa önlenme şansı olmaz. O nedenle bütün toplum olarak birlik, beraberlik içinde, hatta birbirimizi uyararak evlerimizde kendimizi izole etme çabası içerisinde olmalıyız." tavsiyesinde bulundu.
"Koronavirüs hastalığına yakalanan gençler de var"
Koca, "Özellikle de hayatını kaybedenlerin 60 yaş üstü ve kronik hastaların daha çok olduğunu söylemek istiyorum. Bu, gençlerin hiç olmadığı anlamına gelmez. Gençlerin de orta yaşın da hassasiyet göstermek zorunda olduğunu biliyoruz. Sadece bir yaş aralığının daha çok etkilendiğini göstermek için o tabloyu verdik." dedi.
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu'nun hayatını koronavirüs hastalığı nedeniyle kaybettiğinin anımsatılması üzerine Koca, çok iyi bir insan olan Taşcıoğlu'nun görevinin başında son güne kadar hizmet vererek hayata veda ettiğini söyledi.
Bakan Koca, Taşcıoğlu'nun ailesine, yakınlarına, camiaya başsağlığı diledi.
"Bütün sorumluluk sahada bu arkadaşlarımızın omuzunda"
DSÖ Avrupa Direktörünün Avrupa'da görülen vakaların yüzde 10'unun sağlık çalışanları olduğunu ifade ettiğini aktaran Koca, şunları kaydetti:
"Bizde böyle bir oran yok ama her geçen gün pozitif çıkan vaka sayımızın fazla olduğunu, hem hekim arkadaşlarımızdan hem hemşire arkadaşlarımızdan hem sağlık çalışanlarımızdan hem de yardımcı personelde, söylemek istiyorum. Bunun sayısını vermek çok içimden gelmiyor, 601 kişi. Bütün sorumluluk, sahada bu arkadaşlarımızın omzunda.
Özellikle koruyucu malzeme noktasında, eksiklik oluşturmama noktasında her türlü gayret içerisinde olduğumuzdan emin olun. Eğer bu anlamda herhangi birileri 'ben malzemeye ulaşamıyorum' diyorsa, lütfen bize ulaşsın. Bütün birimleri aşarak bize ulaşsın. Bu anlamda hiçbir eksiklik oluşturmayacağız. Sadece son bir haftada bizim dağıttığımız N-95 maske yaklaşık 4 milyon oldu. Daha fazlasını veririz. İhtiyaç neyse... Bu anlamda hiçbir kısıtlamaya gitmek istemiyoruz. Onun için yurt dışında ihracatı kestik. Öncelikli olarak sağlık çalışanlarımızın ihtiyacını gidermek için çalışıyoruz."
#SONDAKİKA
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) April 1, 2020
Sağlık Bakanı Koca: 601 sağlık çalışanı virüsten etkilendi. Özverili bir şekilde çalışıyoruz. Onları korumak için her tedbiri alıyoruz.https://t.co/8XTQCObNMc pic.twitter.com/S6zW8BAXSM
Bakan Koca, sağlık çalışanlarını korumak için her türlü tedbiri almaya devam edeceklerini vurguladı.
"Uyku faslının kendimle ilgili kısmına cevap vermeyeyim"
Bir gazetecinin "Günde kaç saat uyuyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Koca, "Uyku faslının kendimle ilgili kısmına cevap vermeyeyim. Bu dönemde üzerimize düşen sorumluluğu yapma gayreti içindeyiz. Uykunun önemli olduğunu, vatandaşlarımızın bağışıklık ve dirençlerini artırma noktalarında hem beslenmelerine hem uyku düzenlerine önem vermeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
"Yaklaşımların ve önerilerin yapıcı olması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum"
Koca, "Türk Tabipleri Birliğinin (TBB) hastanelerin yetersiz olduğuna ilişkin iddialarının" hatırlatılması üzerine şu açıklamalarda bulundu.
"Başından beri birlik ve beraberlik içinde mücadele ortamı oluşması için gayret gösteriyoruz. Bu mücadelede tek ferdin bile farklı davranma hakkının olmadığını özellikle ifade ediyoruz. İmkanlarımızı olabildiğince artırmaya ve B planı, C planı, D planı gibi hangi durumlarda ne yapmamız gerektiğinin planlamasını yapıyoruz. Şu an hastanelerimizdeki yoğun bakımlardaki doluluk oranımız yüzde 63. Yatak doluluk oranımız Anadolu'da yüzde 40'larda. İstanbul'da yüzde 58'de. Yoğun bakım için demiyorum, servis için söylüyorum. Bu süreçte özel hastanelerin de daha kısmen devrede olduğunu, özel hastanelerin sağlık kuruluşlarının da önümüzdeki günlerde daha yoğun girebileceklerini ve bu anlamda şu an herhangi bir sorunun olmadığını özellikle ifade etmek istiyorum. Yaklaşımların ve önerilerin yapıcı olması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum."
"Ücret talep edilmemesi yaklaşımındayız"
Koca, "Pandemi hastanesi ilan edilen özel hastanelerde olası tanı ve tedavi sürecinde ücret talep edilecek mi?" sorusuna, "Pandemi hastaneleriyle ilgili bir düzenleme yapılıyor olacak, önümüzdeki günlerde. Özellikle vatandaşımızdan bu anlamda ücret talep edilmemesi noktasında bir yaklaşım içindeyiz. Önümüzdeki günlerde de üç beş günü bulmaz, bu anlamda bir düzenleme ve yaklaşım söz konusu." yanıtını verdi.
"Milyonlarca insan çalışmak zorunda. Virüsü umursamayanlar da var. Zorunlu karantina ya da sokağa çıkma yasağı tedbiri yakın mı?" sorusu üzerine Koca, şu dönemde zorunlu olmadıkça evden asla çıkılmaması, insanların kendilerini izole etmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Geçen Bilim Kurulu toplantısında özel sektörün de minimal personelle üretimine devam etmesi gerektiğiyle ilgili öneri vardı. Mesela bizim bakanlığın randevu ve çağrı sistemlerinde çok kişi çalışır. Bu dönemde çalışanlarımızın yüzde 90'ı evden sisteme katılıyor. Daha önce bunu yapmamıştık. Bu süreçte iş ortamının gerektiğinde dijital ortamda evden de nasıl yapılabilir olduğunu hepimiz görmüş oluyoruz, test etmiş oluyoruz, tecrübe etmiş oluyoruz. Bu anlamda bunun çok yoğunlaştırılması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum ama hedef izolasyon ve bu izolasyonun evde mutlak yapılıyor olması, zorunlu olmadıkça asla dışarı çıkılmaması, sosyal mesafenin mutlak korunması. Bunun son derece önemli olduğunu tekrar hatırlatıyorum. Özellikle direnci düşük olan, belli bir yaşın üzerinde olan ve kronik hastalığı olanların, bu virüs çok yaygın ve kolay bulaştığı için hayatını kaybeden kişiler olarak karşımıza çıkabileceğini, o nedenle bu yaş grubunun ve kronik hastalık grubunun hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları gerektiğini, temas içinde olmamaları gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum."
Daha önce istifa edip, tekrar göreve başlamak isteyen sağlıkçılar
Koca, "Sağlık Bakanlığından daha önce istifa eden personel bakanlığa yeniden dönmek istiyor. Bakanlık, buna yönelik dönüş kurası açmayı düşünüyor mu?" sorusuna, "Çok rahat yaparız. Yeter ki çalışmak isteyen olsun." karşılığını verdi.
Sağlık çalışanlarına belli aralıklarla Kovid-19 testi yapılmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine Koca, "Bu konuyla ilgili Bilim Kurulu'nun alacağı karar doğrultusunda gereken neyse yapılmış olur. Özellikle sağlık çalışanlarımızı daha çok tarama kitinden hızla geçirmek gibi bir yaklaşım var. Onu önümüzdeki günlerde netleştirmiş oluruz." diye konuştu.
Bakan Koca, yoğun bakım hastalarında kullanılmak üzere getirilen ilaca ilişkin gelişme olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, Çin'den getirilen ilacın yoğun bakımdaki hastaların çoğuna kullanıldığını bildirdi.
Kurulun ilacın etkinliğiyle ilgili bir analiz yaptığını belirten Koca, "Bu ilaca ne zaman başlanması gerektiği, erken dönemde mi, yoğun bakım öncesi mi, yoğun bakım safhasında mı, entübe edildiği dönemde mi ve hangi dozda, bununla ilgili artık belli oranda vaka sayımız olduğunu biliyoruz. Bu analiz ve uygulama şeklinin bundan sonra nasıl yapılacağı da önümüzdeki günlerde netleşmiş olur." dedi.
"Kök hücre başladı, plazmayla ilgili de genel bir düzenleme yapıldı"
Bir gazetecinin, "pasif antikor tedavisinin gündemde olduğunu" belirterek, "Bilim Kurulu'nun bu tedaviyle ilgili görüşü nedir? Uygulanacak mı? Türkiye'de ne zaman uygulanmaya başlayabilir?" sorusuna Koca, şu yanıtı verdi:
"Dünyada uygulaması var ama çok yaygın değil. Özellikle tedavisi yapılan ve antikor gelişmiş olan kişilerin plazmasını hasta olan kişiye vermek... Bununla ilgili bir çerçeve çizildi. Hangi hastaya, nasıl uygulanması gerektiğiyle ilgili bugün de yayınlandı. Özellikle Kızılay da burada, tedarik zincirinde önemli bir birim olacak. Bunu yapabilecek olan üniversite ve vakıf üniversitelerine de yapabileceklerse bu konuda izin vermek üzere, kimlere izin verileceği şeklinde bir genelge bugün yayımlandı.
Bu konuda kök hücre uygulamasını da daha genişletmek istiyoruz. Kök hücre uygulamasını yapacak merkezlere ki biz üç merkezle ilgili uyguladığımız bazı hastalarımız oldu, buradan fayda gördüklerini söyleyebilir miyiz, en azından şu dönemde zararlı olmadığına ama ne kadar faydalı olduğu konusunda Bilim Kurulunun analizi olmuş olur ama biz bu tedaviyi de ötelemek istemiyoruz, bunu da uygulamak istiyoruz. Kök hücre başladı, bunu genişletiyoruz. Plazmayla ilgili de bunun hangi hastaya ve nasıl uygulanması gerektiğiyle ilgili bir genel düzenleme yapıldı."
"Seyahat kısıtlaması daha da yoğun yapılmalı"
Koca, "Solunum cihazlarıyla ilgili seri üretimde hangi noktadayız. Bir sıkıntı var mı?" sorusu üzerine Koca, "Herhangi bir sıkıntımız yok." dedi.
"Seyahat kısıtlamasına karşın vatandaşların özel araçlarla seyahat ettiklerine" dikkat çekilerek, "Bununla ilgili bir düzenleme olacak mı?" sorusuna ise Koca, "Özellikle seyahat kısıtlamasının daha yoğun yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da İçişleri Bakanlığımız zaten daha yoğunlaştırdığı bir döneme girmiş oldu. Önümüzdeki günlerde bu kısıtlamanın, izne bağlı biliyorsunuz, bunu daha da yoğunlaştırarak, sürdüreceklerini biliyoruz." yanıtını verdi.
Koca, "Bilim Kurulu sokağa çıkma yasağı önerdi mi?" sorusunu "Kurulun geçen toplantıda aldığı kararları biliyoruz. Bu kararların ne olduğu da belli. Özellikle bazı şehirler özelinde genel giriş çıkışların kontrolü istenmişti. Bu bütün Türkiye'de uygulandı. Önümüzdeki günlerde bunun daha yoğun şekilde, zaten İçişleri Bakanlığı bu anlamda yetkili, daha yoğun şekilde uygulanmış olacak." diye yanıtladı.