Türkiye’nin en önemli gerçeklerinden biri olan deprem, acı yüzünü bu kez İzmir’de gösterdi. Onlarca vatandaşın hayatını kaybedip, yüzlercesinin yaralanmasına yol açan depremin ardından ülkemizde görmeye alışkın olmadığımız tsunami de oluştu.
Bu görüntüler, toplumun genelinde var olan ‘sadece okyanus kıyılarında tsunami yaşanır’ düşüncesinin de ne kadar yanlış olduğunu gözler önüne serdi.
Peki Türkiye’nin yabancı olduğu tsunami gerçekten de ülkemiz için risk değil mi? Bu gibi durumlarda vatandaş ne yapmalı? Beklenen büyük İstanbul depreminin tsunami boyutuna dair raporlar ne yönde?
Tüm bu soruların yanıtını ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı, Uluslararası Jeoloji ve Jeofizik Birliği Tsunami Komisyonu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner ile konuştuk.
Denizin çekilmesini fotoğraflayanlar şans eseri hayatta
Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner’e denizin çekilmesine ve ‘düşük seviyede’ rapor edilen tsunaminin oluşturduğu görüntüleri soruyoruz.
Yalçıner’e göre bu görüntülerin neden gerçekleştiği kadar böyle bir anda fotoğraf ve video çekiminin yapılması üzerine de konuşmak gerekli. Çünkü bu gibi durumlarda denizin çekildiği ancak daha sonra çok güçlü bir şekilde geri gelerek sahil şeridinde ne var ne yoksa önüne katıp götürdüğü biliniyor.
“Bu nedenle vatandaşlarımız çok dikkatli olmalı. Merak nedeniyle çekim yapmalarını anlıyoruz ancak büyük bir şans eseri halen hayatta olduklarını bilmelerinde fayda var” bilgisini paylaşan Prof. Dr. Yalçıner, “Bir yandan da ‘kaçın’ diyenleri duyuyoruz. Demek ki geçmiş yıllarda yaptığımız uyarılar farkındalık oluşturmuş. Ancak bunun daha da artması gerekiyor” diyerek durumu özetledi.
Resmi kayıtlara ilk kez geçiyor
Bilindiği üzere İzmir Sığacık'ta meydana gelen depremin ardından yaşanan tsunami bölgedeki mahallelerde su baskınına neden oldu. O esnada tekerlekli sandalyedeki yaşlı bir kadın su altında kalarak hayatını kaybetti.
“Türkiye’de tsunami nedeniyle ilk kez mi bir vatandaş hayatını kaybediyor?” sorusunu yönelttiğimiz Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, şu yanıtı verdi:
“1999 depreminde 5 gencin kıyıda otururken yükselen dalgalar nedeniyle hayatını kaybettiğini biliyoruz. Ancak onlar resmi kayıtlara ‘kayıp’ olarak geçti. İzmir’deki depremde hayatını kaybeden yaşlı kadının ülkemizde tsunamiden öldüğü resmi olarak kayda geçen ilk kişi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bu gibi durumlarda vatandaşlarımızın ne yapması gerektiği kadar ne yapmaması gerektiğini de çok iyi anlaması gerekiyor. Bir kere eğer denizde suyun çekildiğini görüyorlarsa oradan acilen uzaklaşsınlar ve mümkün olan en yüksek yere doğru çıksınlar.
Eğer böyle bir olaya yine kıyıya yakın bir yerde ancak denizin içinde şahitlik ediyorlarsa bu sefer de denizin daha da açıklarına doğru yönelip, kıyıdan uzaklaşmaları gerekiyor.
Tsunami süreci farkındalıkla doğrudan alakalı. Fotoğraf ve video çekmek ya da olanları yakından izlemeye çalışmak gibi hareketler bizi canımızdan edebilir. Herkes Sığacık’ta o görüntüleri çeken depremzedeler kadar şanslı olmayabilir.”
İstanbul’un tsunami haritası hazır
Türkiye’nin neresinde deprem olursa olsun kamuoyunun üzerinde durduğu en önemli başlıklardan biri beklenen büyük İstanbul depremi oluyor. Biz de İzmir’de yaşanan tsunamiden yola çıkarak Prof. Dr. Yalçıner’e İstanbul’daki durumu soruyoruz.
Yalçıner, son yıllarda bu konuda çok önemli çalışmalar yapıldığını anlatarak, işin sevindirici kısmının belediye yönetimleri değişse de çalışmaların sekteye uğramaması olduğunu söylüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından mega kentin denize kıyısı olan 17 ilçesi için ‘İstanbul Tsunami Bilgi Kitapçıkları’ çalışması yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, kentteki genel durumla ilgili şu bilgileri verdi:
“Çalışmanın ilk etabı, ‘İstanbul Marmara Kıyıları Tsunami Modelleme, Hasar Görebilirlik ve Tehlike Analizi Güncelleme Projesi’ 2018 yılında tamamlandı ve kentin denize kıyısı olan ilçelerdeki tsunami etkileri araştırıldı.
İkinci etapta ise "İstanbul Tsunami Eylem Planı (2019)" ortaya konuldu. Bu çalışmayla belirlenen risk faktörlerine göre, her bir ilçe için olası kayıpların en aza indirgenmesini sağlayacak eylemler belirlendi. Bu planlamada yer alan önlem ve uyarıların mutlaka acilen hayata geçirilmesi gerekiyor.
Depremin bizim ‘belamız’ olduğu ve bununla mutlaka ama mutlaka mücadelemizi sürdürmemiz gerektiğini bir an bile olsun aklımızdan çıkarmamamız lazım.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ODTÜ işbirliğinde hazırlanan tsunami raporunda ilçeler ve muhtemel beklentiler şu şekilde yer alıyor:
Adalar: Binden fazla yapı tsunamiden etkilenecek. İlçe genelinde maksimum su basma derinliğinin (dalga boyu) noktasal olarak 12.3 metreye ulaşacak.
Avcılar: Maksimum su basma derinliği 5.2 metreye ulaşabilir. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 780 metre.
Bakırköy: Su basma mesafesinin dere yatağı boyunca yaklaşık bin 200 metreye ulaşması muhtemel. İlçede maksimum su basma derinliğinin noktasal olarak 6.41 metreye ulaşacağı hesaplandı.
Beşiktaş: Su basma mesafesi denizden yaklaşık 200 metreye ulaşmaktadır.
Beyoğlu: Karadaki maksimum su basma derinliği, noktasal olarak 3.04 metreye ulaşacak. Bölgede 170'den fazla yapının tsunamiden etkileneceği öngörülüyor.
Büyükçekmece: Maksimum su basma derinliği noktasal olarak 8.59 metreye ulaşacak. Bin 400 yapı tsunami baskınından etkilenecek.
Fatih: 'Su basma derinliğinin noktasal olarak 7.02 metreye ulaşacağı; yatayda ise su basma mesafesinin yaklaşık 650 metreye varacağı bekleniyor.
Kadıköy: Noktasal olarak su basma derinliğinin 7.79 metreye ulaştığı hesaplandı. Yatayda su basma mesafesi dere yatakları boyunca yaklaşık bin metreye ulaşacak.
Kartal: Maksimum su basma derinliğinin 5.84 metreye ulaşması bekleniyor. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 300 metre.
Küçükçekmece: İlçede maksimum su basma derinliğinin noktasal olarak 5.38 metreye ulaştığı hesaplandı. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık bin 230 metreye varacak.
Maltepe: Bölgede maksimum su basma derinliğinin noktasal olarak 7.96 metre. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 670 metre olarak hesaplanıyor. İlçede bulunan Maltepe Orhan Gazi Şehir Parkı’nın tamamen sular altında kalması bekleniyor.
Üsküdar: İlçenin beklenen maksimum su basma derinliğinin noktasal olarak 3.37 metreye kadar ulaşacak. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 365 metre olarak hesaplandı.
Pendik: Maksimum su basma derinliğinin noktasal olarak 5.71 metre. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 400 metreye ulaşıyor.
Silivri: İlçede maksimum su basma derinliğinin 7.89 metreye ulaşabilir. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık iki bin metreye ulaşıyor. Bölgede bin 500'den fazla yapı tsunamiye maruz kalacak.
Tuzla: Maksimum su basma derinliği noktasal 6.34 metre. Yatayda ise su basma mesafesi yaklaşık 600 metreye ulaşıyor.
Zeytinburnu: Maksimum su basma derinliği noktasal olarak 5.95 metre, su basma mesafesi yaklaşık 470 metreye olarak hesaplandı.