Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde bayramlaşma merasimine katıldı.
Burada gazetecilerin Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri ve başbakan adayı Martin Schulz'un siyasi düellosuna ilişkin bir sorusu üzerine Eroğlu, Avrupa Birliği üyeliği için gereken müzakereleri yaptıklarını söyledi.
Türkiye'den çok daha geri durumda olan bazı ülkelerin hemen Avrupa Birliği'ne alındığını ifade eden Eroğlu, şunları kaydetti:
"Hatta Güney Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne alınması çok büyük hataydı. Buna rağmen Avrupa taraftarane bir tutum izliyor. Bu doğru değil. İnşallah çok daha güçlü, kuvvetli bir Türkiye inşa edeceğiz. Avrupa Birliği bir noktada belki bize diyecek ki; 'Buyrun gelin Türkiye'siz olmuyor' O günler de yakındır inşallah. Çünkü Türkiye büyüyor, gelişiyor. Onlar ne derse desin biz yolumuza devam edeceğiz."
Myanmar'ın Arakan (Rakhine) eyaletinde Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) yönelik saldırılara ilişkin bir soru üzerine Eroğlu, Batı'nın bu konuda çok sessiz kaldığını aktardı.
Arakan'da on binlerce Müslüman'ın katledildiğini anlatan Eroğlu, "Arakan'da Müslümanlar ateş altında, yurtlarından göç edilmeye zorlanıyor. Bütün dünya seyirci. Aslında Türkiye'den başka bu konuya el atan da olmadı. İngiltere Dışişleri Bakanı'nın yaptığı çağrı memnuniyet verici ama yeterli değil. İcraat gerekiyor. Birleşmiş Milletler nerede? Diğer ülkeler nerede? Belki tarihte görülmemiş bir zulüm." ifadelerini kullandı.
"İngiltere'nin yaptığı bu çağrı bence cılız bir çağrı"
Eroğlu, olayların bütün dünyanın gözü önünde ceryan ettiğini vurgulayarak, "Dolayısıyla bütün dünya milletlerinin buna karşı gerekli cevabı vermesi gerekir. İngiltere'nin yaptığı bu çağrı bence cılız bir çağrı. Daha güçlü bir şekilde bütün ülkeler gerekli cevabı vermesi gerekli, tedbirlerin alınması lazım." diye konuştu.
"Gelin bu zulme hep beraber 'dur' diyelim"
Arakanlı Müslümanlara Türkiye'den başka yardım eden bir ülke olmadığını dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı'mız; 'Bangladeş sınırı açılsın, masrafları biz karşılıyacağız' dedi ve sınır açıldı. Hiç olmazsa bir kısım Müslüman kurtuldu ama neticede bu topraklar onlara ait. Asırladır ataları, dedeleri orada. Yurtlarından atılıyor, çocuklar öldürülüyor. Dün gece haberlerde izlediğim zaman gözlerim yaşardı. Orada çoluk çocuk, ihtiyar demeden zulüm uygulanıyor. Dünyanın bu zulme sessiz kalması, Müslüman olduğu için sessiz kalması doğrusu çok ayıplanılacak bir şey. Ben bu hadiseyi lanetliyorum. Cenab-ı Allah bu zulmü işleyenlere gereken cezayı verecektir. Yalnız benim burada üzüntüm şu; İslam aleminden Türkiye'den başka hiçbir ülkeden ses çıkmıyor. Ölü toprağı serilmiş gibi. Biraz silkinin ya... Silkinin bizim anlayışımızda bir Müslüman'ın ayağına diken battığı zaman dünyanın öbür ucundaki Müslüman'ın bunu yüreğinde hissetmesi gerekir. Birleşmiş Milletler'e, İslam alemine, Batı dünyasına, bütün dünyaya çağrıda bulunuyorum. Gelin bu zulme hep beraber 'dur' diyelim. Dünyada bir örnek olsun. Birleşmiş Milletler sizin işiniz ne? Tabela Birleşmiş Milletler olmasın. İcraat yapın biraz. Bu zulüm, dünya tarihine kara bir leke olarak geçecek."