Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunan Dışişleri Bakanı Dendias'ın, sosyal medyada yer alan açıklamaları hakkındaki soruya yazılı yanıt verdi.
Aksoy, "Kapısına gelen göçmenlere insan değil, düşman muamelesi yapan; kadın, çocuk demeden üstlerine gaz, kurşun ve tarım ilacı sıkan, Nazi uygulamalarını hatırlatır şekilde paralarını ve eşyalarını alarak ülkemize gönderen Yunanistan, insanlık adına utanç verici bu uygulamalarıyla iddia ettiği gibi Avrupa Birliği'nin (AB) sınırlarını korumamakta, aksine AB'nin üzerinde kurulduğu tüm ilke ve değerleri ayaklar altına almaktadır." ifadesini kullandı.
Yunanistan'ın, bu uygulamalarıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme, Birleşmiş Milletler (BM) Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve BM İşkenceye Karşı Sözleşme gibi sözleşmelerin tamamını aynı anda ihlal ettiğine işaret eden Aksoy, dilinden düşürmediği uluslararası hukuku, insan haklarını ve Avrupa değerlerini de hiçe saydığını vurguladı.
"Yunanistan, AB'yi ve düzensiz göçmenleri kısa vadeli siyasi çıkarları için araç olarak kullanıyor"
Aksoy, göçmenlerin ve sığınmacıların korunmasına ilişkin temel ilkelerin, Yunanistan'ın günlük ihtiyaçlarına göre şekillenmemesi gerektiğine dikkati çekerek, Meriç'te yaşananların, insanlığa ve komşuluğa yaraşır hiçbir yanının olmadığını ifade etti.
Ayrıca, Dendias'ın, 4 yıl önce Kuzey Makedonya göçmenlere kapısını kapattığında, ülkesinin eylem ve söylemlerini de tamamıyla unuttuğunu belirten Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sorunlara insani bir bakış açısıyla yaklaşamayan Yunanistan'ın, AB'yi ve düzensiz göçmenleri, kısa vadeli siyasi çıkarları için araç olarak kullanmaya çalışması, bölgemizdeki sorunların asıl kaynağıdır. Dendias, Libya konusunda da yanlış yoldadır. Zira Yunanistan, uluslararası hukuka aykırı maksimalist deniz yetki alanı iddialarıyla sadece Türkiye'nin değil, Libya'nın da haklarını ihlal etmiştir. Libya’nın meşru hükümetiyle yaptığımız mutabakat muhtıraları, Libya'da belirli bir kesimin değil, tüm Libya halkının menfaatinedir. Yunanistan'ın bir rahatsızlığı varsa, arkamızdan konuşmak yerine bizle ve Libya’nın meşru hükümetiyle masaya oturup konuşmalıdır."
Yunanistan'ın, Arnavutluk'taki azınlığını "Yunan ulusal azınlığı" olarak tanımlarken ülkesindeki Türk azınlığa "Türk" dememesinin de iki yüzlülük olduğunu ifade eden Aksoy, Dendias'ın, AİHM'nin bu konuda kendilerini mahkum ettiğini hatırlamak istemediğine dikkati çekti.
Aksoy, "Arzumuz, bölgemizdeki sınamaların tamamına, suçlama oyunlarına başvurmaksızın, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, iş birliğiyle akılcı ve ortak çözümler bulabilmektedir." ifadesini kullandı.