Çin'de ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgınının dünyanın tüm ülkelerine yayılıp pandemiye dönüşmesinin ardından, virüse karşı bağışıklık saylayacak bir aşının bulunması için çalışmalar hız kazandı.
Türkiye'de de salgınına karşı çalışmalarını hızlandıran TÜBİTAK, aşı ve ilaç geliştirme projelerini sürdürüyor. Bu kapsamda TÜBİTAK desteği ile oluşturulan 'Covid-19 Türkiye Platformu' çatısı altında 25 farklı üniversite, 8 kamu araştırma kurumu, 8 firmadan toplam 225 araştırmacı, çalışma yürütüyor.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, aşı ve ilaç çalışmaları için oluşturulan Covid-19 Türkiye Platformu'nun çalışmaları ile ilgili, önümüzdeki aylarda klinik öncesi ilaç için sentezleme noktasına geleceklerini söyledi. Mandal, klinik öncesi aşı çalışmaları için çalışmaların tamamlanmasının da yakın olduğunu ifade etti.
Türkiye'de aşı geliştirilirse, üretilebilir mi?
Prof. Dr. Mandal, "Türkiye'de belki beşeri ilaç fabrikamız yok; ama daha önceki hazırlanmış Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığımızın ilgili yönetmelikleri kapsamında bizim hayvan aşısı üretimi için yetkin firmalarımız var. Bu yetkinlikteki firmalar gerekli koşulları sağladıklarında aynı zamanda beşeri ilaç ve aşı üretebilmek için de yetkilendirilebiliyorlar. Ülkemizde inşallah aşı çalışmaları araştırma noktasını tamamladığında aşı da üretilebilecek" ifadelerini kullandı.
Klinik denemeler aşının kısa sürede geliştirileceği anlamına gelmiyor
Ancak klinik denemelerine başlanması, aşının kısa sürede geliştirilebileceği anlamına gelmiyor. Üç aşamada yapılan klinik denemelerde, ilk aşamada, az sayıdaki gönüllü sağlıklı denek üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve olası yan etkileri araştırılıyor.
İkinci aşamada güvenilirliği doğrulanan aşının etkinliği 100’den fazla denek üzerinde test ediliyor. Üçüncü ve son aşamada ise aynı işlem, birkaç bin denekle tekrarlanıyor. Tüm bu süreç, aylar ve hatta yıllar alabiliyor.
16 proje yürürlükte
Prof. Dr. Mandal, TÜBİTAK olarak, Covid-19 ile ilgili aşı ve ilaç çalışmalarına, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın koordinesinde Aralık ayının sonundan itibaren başladıklarını ifade ederek, "Biz bununla ilgili hocalarımızdan 9 ay veya 12 aylık zaman dilimi içerisinde projelerini gerçekleştirilebilecek olanlardan önerilerini aldık. 10 günde projelerin alımı, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması gerçekleştirildi. Başlangıçta 14 projeyle başlandı. Daha sonra 15 ve yakın zamanda da 16 proje şu an yürürlükte. Bu projelerden hem ilaçla hem aşışıyla ilgili gruplarımız var. Bu oluşan platformun en büyük özelliği bu yapılar birbirinden bağımsız çalışmıyor. Dolayısıyla hem ilaç grubundakiler hem de aşı grubundakiler bir sinerji halinde çalışıyor" diye konuştu.