İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anadolu coğrafyasının en büyük silahının Türkiye'nin birlik ve beraberliği olduğunu söyledi.
Soylu, AK Parti Tuzla İlçe Başkanlığı tarafından Tuzla Belediyesi Sosyal Tesislerinde düzenlenen programda, iş adamlarına hitap etti.
Batı'nın, sömürge ülkelerini paylaştığını, gelişen silah ekonomisinin arz fazlasını düzenlendiğini belirten Soylu, "Az gelişmiş ve gelişmekte olan doğu ülkelerindeki askeri darbeleri görmezden geliyor ve kabul ediyor. Cunta yönetimleriyle hemen normal ilişki geliştiriyordu. Zaten bu yönü bilindiği için hatırlayın 15 Temmuz darbe bildirisinde uluslararası anlaşmalara ve yükümlülüklere bağılılık vurgusuna yer vermişlerdi. Kendi kalkınma tarihlerinde aynen 1960, 1980 darbesinde olduğu gibi yer vermişlerdi. Bu yıllardaki darbe dönemlerinde Batı hemen darbe yönetimlerini kabul etti." diye konuştu.
AB ülkelerinin yıllarca kendi ülkelerindeki havaalanlarının büyüklükleriyle övündüğünü anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Türkiye'de büyük bir havaalanının neden yapılamayacağını ülkemizi karıştırarak ortaya koymaya çalıştılar. Türkiye kendi adına yeni bir tartışmayı, yeni bir hükümet sistemini ortaya koyduğu zaman topyekun bir şekilde Türkiye'nin karşısına çıktılar. Ortaya koydukları müdahalelerle bunları değerlendiren her kim varsa, onları siyaset dışına ittiler. Milletin karşısında itibarsızlaştırdılar. Hatta bu ülkede bir başbakan ve iki bakan astılar. 28 Şubat sonrasında bu toplumun her bir ferdine deli gömleği giydirdiler. Türkiye'de haşhaş ekimi konusunda ambargo koydular ama kendileri ürettikleri sentetik ve kimyasal uyuşturucuları Türkiyemize gençlerimizi zehirlemek maksadıyla gönderiler. Neticede barış ve refah getireceklerini iddia ettikleri ülkeleri, kaosa ve bilinmez bir geleceğe doğru sürüklediler."
Soylu, Batı'nın Türkiye'deki işbirlikçileriyle birlikte irtica örtüsü altında bankaları bir gecede hortumladıklarını ve maliyetini millete ödettiklerini aktararak, "28 Şubat'ta hepimize deli gömleği giydirdiler. Devletin memurları cuma namazına bile gelmekten korktular, ürktüler. Millet korkmadı, ürkmedi. Uzun zamandan beri bu oyunu oynuyorlar. Çünkü, dünyada kendi merkezlerini kaybediyorlar. Bunun için güvenli tek bir ülke var. O da Anadolu topraklarıdır. Anadolu topraklarının bir özelliği var. Gürcü, Azeri, Arnavut, Pomak, Arap, Kürt, hepsi bizim ülkemizde var. Bin yıldır kardeşlik hukukunu yürüten bir Türkiye var. Bu Anadolu coğrafyasının en büyük silahının ne olduğunu biliyor musunuz? Bu ülkenin en büyük silahı birliği, beraberliğidir" ifadelerini kullandı.
"Terör örgütlerini üzerinize saldılar"
Soylu, Batı dünyasının Türkiye'yi terörle terbiye etmeye, PKK'ya silah ve para vererek ülkeyi sıkıştırmaya çalıştığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"FETÖ, PKK, paraşütle bu coğrafyaya indirdikleri DEAŞ, DHKP-C hepsiyle, hep üzerimize geldiler. Bizi zayıflattılar. Bizi parçalamaya çalıştılar. Birlikteliğimizin tadını, gücünü ve güzelliğini bize yaşatmak istemediler. 7 Haziran'da sonra şımarıklaşan birisi 'Sırtımızı PYD'ye YPG'ye dayadık' demişti. Şimdi dört duvar verdik ona. Hangisini istiyorsa sırtını ona dayasın. Terörle mücadele yürütüyoruz. Son altı ayda bir sığınağı yerle bir, tarumar ettik. Bir sığınakta çok silah çıktı. Oradan çıkan silahların her birinin yeni ve Batı menşeli olduğunu PYD üzerinden PKK'ya gönderildiğini maalesef müşahede ettik. Biz hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz. Bugün yapılanların hiçbirisinin tesadüf olmadığını biliyoruz. Büyük bir oyunla, büyük bir tezgahla on yıllardır karşı karşıyayız. Ama farklı olan bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil. Biz 300 yıllık zamanın en güçlü dönemindeyiz."
Türkiye'nin artık büyüyüş milli geliri 10 bin dolara yükselen bir ülke olduğunu anlatan Soylu,"Belki bu coğrafyada henüz oyun kurma kabiliyetine sahip olan bir ülke değiliz. Hangi ülke olursa olsun, ne kadar büyük olursa olsun, hangi bedelle karşılaşacak olursak olalım, bu coğrafyada bizim dışımızda kimseye oyun kurdurmayız." değerlendirmesini yaptı.
PKK, FETÖ, DHKP-C'nin Almanya'da konuşlandığını belirten Soylu, İçişleri Bakanı olarak, Almanya İçişleri Bakanı'na terör örgütü mensupları Türkiye'ye vermeleri gerektiğini söylediğini ifade etti.
Bakan Soylu, Türkiye'nin artık eskisi gibi diz çöktürülecek bir ülke olmadığını ifade ederek, "Biz parmak sallayınca oturacak bir devlet değiliz." dedi.
Diyarbakır'daki patlama
Konuşmasında Diyarbakır'da meydana gelen patlamaya değinen Soylu, patlamanın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün Çevik Kuvvet Biriminin bir kademesinde meydana geldiği bilgisini verdi.
Patlamanın demirbaşların tamir bakım birimindeki bir araçta yaşandığını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
"Dışarıdan bir müdahale var mı, yok mu diye arkadaşlarımız bakıyorlardı. Şu anda dışarıdan bir müdahale olmadığı, tamir esnasındaki araçtan kaynaklanan bir patlamanın olduğu... Bir kişi enkaz altında. AFAD yaşadığını söylüyor. Bir ağır yaralı var. Bir de sayısını henüz bilmiyoruz hafif yaralılar var. Geçmiş olsun. Demek ki, Çevik Kuvvet ekibinin tamirhanesinde bir zırhlı aracın tamirini yapmaya çalışan bir işçi. Allah beterinde muhafaza etsin."
Soylu, Meclis'teki sandalye sayısıyla terörle mücadele edilemeyeceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu sistemin en büyük zaafı budur. Terörle mücadele kırılgan bir Meclis tablosu üzerinde yürümez. Terörle mücadelenin Meclis'te bulunan sandalye sayısı ve aritmetiği üzerinde yürümesi mümkün değildir. 50 türlü baskı kurulur. Adamı şaşırtır ve afallatırlar. Son sözlerim şu: Türkiye'nin riskleri büyüdü. Biz bu riski hükümet tartışmaları üzerinden berhava edemeyiz. Bu kadar basit ve net. zaman kaybedemeyiz."