Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 4. Yargı Paketi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nda bazı değişiklikler yapıldı.
Bu kapsamda, 1 Ocak 2022'de yürürlüğe girecek değişiklikler arasında sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrol kararlarına yönelik itiraz usulleriyle ilgili düzenleme de yer aldı.
Buna göre, sulh ceza hakimliklerinin söz konusu kararlarına yapılacak itirazlar, başka sulh ceza hakimlikleri yerine 1 Ocak'tan itibaren bir üst mahkeme olan asliye ceza mahkemesi hakimlerince karara bağlanacak.
Asliye ceza mahkemesi hakimleri, itirazlarda kararların hukuki yerindeliğini değerlendirecek, tutuklama ve adli kontrole ilişkin itirazları kabul edecek ya da reddine hükmedecek. Sulh ceza hakimliği işlerinin, asliye ceza hakimi tarafından görüldüğü yerlerde ise itirazı inceleme yetkisi, ağır ceza mahkemesi başkanına ait olacak.
Adli kontrol süresi de 1 Ocak'tan itibaren ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde en çok 2 yıl olacak. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde adli kontrol süresi en çok 3 yıl olacak, bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek. Uzatma süresi toplam 3 yılı, Türk Ceza Kanunu'nun ikinci kitap dördüncü kısım dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda ise 4 yılı geçemeyecek.
Adli kontrolün devamı 4 ayda bir incelenecek
Soruşturma evresinde, şüphelinin adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda da en geç 4 aylık aralıklarla cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi tarafından bir karar verilecek. Kovuşturma evresinde ise mahkeme, hakkında adli kontrol kararı bulunan sanığın bu yükümlülüğünün devam edip etmeyeceğine en geç 4 aylık süre içinde resen karar verecek.