Kral Abdullah, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirve Dönem Başkanı Türkiye'nin çağrısıyla düzenlenen İİT İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı'nda konuşma yaptı.
“Kudüs, Amman'ın ikiz kardeşidir”
Abdullah, Filistinli şehitleri anarak başladığı konuşmasında, "Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs, Amman'ın ikiz kardeşidir. Kudüs, barışın, kardeşliğin ve kaynaşmanın anahtarıdır. Tek yol, tek çözüm, işgalin sonlandırılması ve 1967 sınırları bağlamında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti'ni iki devletli çözüm bağlamında gerçekleştirmektir." ifadelerini kullandı.
Bölgenin, gerçek anlamda kapsayıcı bir barışa, sadece Filistin-İsrail çatışması sonlandığında kavuşacağına işaret eden Abdullah, uluslararası toplumun kararları ve Arap Barış Girişimi'ne karşı bu yapılanların kabul edilebilir olmadığını söyledi.
“Doğu Kudüs en önemli davalarımızdan bir tanesidir”
Abdullah, 5 ay önce ABD'nin Kudüs'ü İsrailin başkenti ilan etmesinin ardından İİT olarak bir araya geldiklerini hatırlatarak, "Bugün de, uyarıda bulunduğumuz durumun vuku bulması nedeniyle tekrar bir aradayız. O da tamamıyla istikrarı ve güvenliği ortadan kaldıracak ve umutsuzluğu daha da derinleştirecek adımlardan vazgeçilmesi uyarısıydı." diye konuştu.
Bu süre içerisinde, Ürdün'ün tüm dost ve kardeş ülkelerle koordinasyon halinde bu kararın olumsuz sonuçlarının bertaraf edilmesi için çaba sarfettiğine dikkati çeken Abdullah, "Doğu Kudüs işgal altındadır ve bu da gerçekten de şu anki en önemli davalarımızdan bir tanesidir. Özellikle uluslararası meşruiyet zemininde, bu sorunun çözülmesi gerektiğine inanmaktayız." şeklinde konuştu.
“Buna artık bir 'dur' dememiz gerekiyor”
Abdullah, bütün İslam ve Arap ülkelerinin acilen Filistinlilere destek bağlamında adımlar atması gerektiğinin altını çizerek, "Bu ülkeler, ekonomik bağlamda Filistinlileri desteklemeli ve Kudüs şehrinin Yahudileştirilmesi veya Arap, İslam veya Hristiyan kimliğinin değiştirilmesi için atılan adımlara karşı çıkılması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Filistin halkına uygulamış olduğu zulmün durdurulması gerektiğini vurgulayan Abdullah, "Buna artık bir 'dur' dememiz gerekiyor. Uluslararası toplum, tarih karşısında bu sorumluğu üstlenmelidir." dedi.
“Filistinlilerin kimliğinin korunması bizlerin sorumluluğudur”
Kral Abdullah, vicdan sahibi her kişinin, Filistin halkının yanında yer alması gerektiğinin altını çizerek, "Filistinlilerin haklarını elde etmeleri ve işgal, zulüm ve karamsarlık çukurundan kurtulmaları için ellerinden gelen desteği vermeleri geriyor." diye konuştu.
Filistin otoritesi ile irtibat halinde zirveye katılan ülkelerin de desteğiyle bu sorumluluğu taşımaya çalışacağını kaydeden Abdullah, "Kudüs'ün ve Filistinlilerin kimliğinin korunması bizlerin sorumluluğudur. Bu sorumluluğu omuzlarımızda hissetmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Herkesin gerçek anlamda barışı tesis ederek, yıkımı ve karamsarlığı sonlandırması gerektiğini belirten Kral Abdullah, "Kudüs'ün, çatışma unsuru değil, semavi dinler nezdinde kaynaştırıcı unsur olacağı bir barışı istiyoruz." dedi.
Kral Abdullah, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu konudaki çabaları ve zirve tertibi için teşekkür etti.
İİT geçen yıl da Kudüs'le ilgili olağanüstü toplanmıştı
ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması sonrasında, 13 Aralık 2017'de İstanbul'da düzenlenen İİT Olağanüstü Zirvesi'nin ardından yayımlanan bildiride Doğu Kudüs, Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilan edilmişti. İslam ülkeleri, bütün devletleri Filistin Devletini ve Doğu Kudüs'ü onun işgal altındaki başkenti olduğunu tanımaya davet etmişti.
İsrail askerlerinin, Gazze sınırında ABD'nin Kudüs'te büyükelçilik açmasını protesto etmek ve Nekbe'nin (Büyük Felaket) 70. yılını anmak isteyen göstericilere ateş açması sonucu 62 Filistinli şehit oldu, 3 binden fazla kişi yaralandı.
Kaynak: AA