Tüm Özel Eğitim Kurumları Derneği (ÖZ-KUR-DER) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çevik, yaptığı açıklamada, uzaktan eğitimin yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının ardından insanların hayatına girdiğini ifade etti.
Uzaktan eğitimin aslında salgından önce insanların hayatında olması gerektiğini vurgulayan Çevik, "Eğitim camiası olarak bu tür oluşumlara direnmemek, gerisinde kalmamak aksine öncüsü olmak gerekiyor" diye konuştu.
"Reel sektör zaten doğru olanı geliştirecek"
Çevik, Türkiye'de müfredata göre hem teorik hem uygulaması uzaktan mümkün olan çok sayıda eğitim ve kurs programı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Örneğin bilgisayarlı tüm eğitimlerin hem teorik hem de uygulaması bilgisayar ile yapıldığı için uzaktan eğitimlerin de bilgisayar ile yapıldığı düşünüldüğünde uzaktan eğitim ile yapılmaması hayatın akışına aykırıdır. Reel sektör zaten doğru olanı geliştirecek doğru olmayanı budayacaktır. Bu nedenle yüzde 100 uzaktan eğitim hakkı verilirken, isteyenlerin de belli kısımları yüz yüze yapabilmesi sağlanmalıdır."
"Uzaktan eğitimin çok sayıda faydası bulunuyor"
Kurslar açısından uzaktan eğitimin çok sayıda faydasının bulunduğunu dile getiren Çevik, koronavirüsün yayılmasının engellenmesinde en önemli tedbirin uzaktan eğitim olduğunu anımsattı.
"Milli ekonomiye büyük katkı sağlayacaktır"
Çevik, yüz yüze kurslar ve eğitimler için insanların bir noktadan diğer noktaya gidip geldiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu esnada yapılan yakıt harcaması ve diğer yan maliyetleri ile tamamına yakını ihracat ürünleri olan giderlerimiz kısılacaktır. Özel kurs eğitimlerinin uzaktan sürdürülmesi milli ekonomiye büyük katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda insanların harcamalarını da kısmasına neden olacağı için kişilerin ekonomisine de katkısı olacak. Uzaktan eğitim ülkemize, eğitim ihracatı fırsatı da sağlayacak. Ülkemiz dışında yaşayan soydaşlarımıza (Türk Cumhuriyetleri) ve dünyanın her yerine dağılmış milyonlarca vatandaşımıza, eğitimlerimizi ulaştırarak hem onların eğitimleri almasına, uluslararası belgeleri almasına olanak sağlayıp, ülkemize de döviz girdisi sağlama fırsatın yakalanmış olacaktır."
Uzaktan eğitimle Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar eğitimi taşıma fırsatının yakalanacağını anlatan Çevik, "Çok daha yaygın bir kitleye, coğrafya kısıtlaması olmadan verimli eğitimleri taşıma şansının önü açılmış olacaktır. Örgün öğretimin yapmadığı veya yapmadığı eğitimleri yapan kurslarımız sayesinde milletimiz meslek sahibi olmakta, mesleğinde ilerlemekte ve üreten bireyler olarak ailesine, milletine ve dünyamıza faydalı hale gelmektedirler" değerlendirmesinde bulundu.
"Uzaktan eğitim trafik ve hava kirliliğini azaltacak"
Çevik, uzaktan canlı eğitimin trafik ve hava kirliliğini de azaltacağını ve tüm canlıların yaşamına katkı sağlayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
"İnsanlarımızın yolda geçirdiği saatlerce süreyi, kendisine, çocuklarına ve ailesine ayırmasını sağlamak mümkün olacaktır. Zamanı daha verimli kullanacak ve daha mutlu bireylerin oluşmasına katkı sağlanacaktır. Uzaktan eğitim insanlara daha etkin öğrenme imkanı da kazandıracak. Uzaktan eğitimle insanlar daha etkin öğrenme, canlı eğitimlerin de kayıtlarını tekrar izleyerek eksiklerini tamamlama ve kendi öğrenme hızına göre gelişme şansları olacaktır. Ayrıca uzaktan canlı eğitimlerin sınıf eğitiminden farkı yoktur. Uzaktan canlı eğitimlerde katılımcılar, gerçek zamanlı, görüntülü, sesli dersi izler ve derse katılabilirler. Parmak kaldırabilir, soru sorabilir, görüş bildirebilir, alkış gibi tüm aktiviteleri yapabilir. Ayrıca, ders esansında quiz, anket gibi ölçe değerlendirmeler yapılabilmektedir. Kısaca sınıf eğitiminden eksiği yok fazlası vardır."
"Türkiye bu tarihi fırsatı değerlendirmeli"
Çevik, uzaktan eğitimde her şey dijital ortamda olduğu için tüm dersler ile katılımcıların kayıt altına alınabildiğini kaydederek, bu nedenle etik, düzgün bir işleyiş ve denetim kolaylığı oluşturulacağını anlattı.
Uzaktan eğitimin öncülük edilmesi gereken bir süreç olduğunu vurgulayan Çevik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yapılan bir işin etik, ahlaki, faydalı ama yasal olmadığı bir durum ile eğitim camiasını karşı karşıya bırakmamak için kurslarımıza geçici ve kısıtlı (sadece teorik) olarak verilen uzaktan eğitim hakkının, kalıcı ve uygulaması mümkün olan tüm alanlarda hem teorik hem uygulama (bilişim kursları, tasarım kursları gibi) alanlarında verilmesi çok yerinde bir uygulama olacaktır. Aksi durumlar hem bakanlığımız hem de kurumlarımız bazında gereksiz enerji ve zaman kaybına neden olacak, birçok sıkıntıyı beraberinde getirecektir."
Çevik, Chambridge Üniversitesi'nin 2021 yazına kadar her alanda tamamen uzaktan eğitim yapacağını ilan ettiğini hatırlatarak, "Bundan sonrası için mevzuatlar başta olmak üzere gelişime açık bir ekosistem oluşturmanın fırsatını kaçırılmamalıdır. Türkiye uzaktan eğitim konusunda bu tarihi fırsatı değerlendirmeli" ifadesini kullandı.