Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye ile ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasına ilişkin "Onlar bu kararı kaldırır, bu yaptıkları yanlış uygulamayı geri alırlarsa Türkiye olarak da bunun bir doğal bir sonucu olarak biz de mütekabiliyet gereği yeniden eskiye döner yani Amerikan vatandaşlarına vize verilmesi için gerekli çalışmaları başlatırız." dedi.
Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen 7. Ordu Günleri'nin açılışına katılan Kurtulmuş, gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, Türkiye ile ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasına ilişkin bir soru üzerine, Türk vatandaşlarına vize verilmemesi kararının olağanüstü orantısız ve anlamsız bir adım olduğunu ifade etti.
Diplomaside ülkeler arasında bazı anlaşmazlıklar olabileceğini kaydeden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Herhangi bir anlaşmazlık dolayısıyla 1952'den beri NATO çerçevesinde müttefik olduğumuz, Ortadoğu'da birçok noktada stratejik ittifakımızı geliştirdiğimiz, hele hele Türkiye gibi önemli bir ülkeye, halkını cezalandırmak anlamında vizeyi yasaklamak aklın, mantığın, diplomasinin kurallarına aykırı bir şeydir. Alınan bu karar öyle anlaşılıyor ki, iyi danışılmadan, iyi görüşülmeden, fevri bir şekilde alınmıştır. Bu kararı ilk duyduğumuz andan itibaren kısa süre içerisinde kurtulunması gerektiğine inanıyorduk ve suhuletle, kolay bir şekilde, kavgasız, gürültüsüz aşılabilecek bir sürecin içerisinde girmesini temenni ediyorduk. İnşallah Amerikalılar atılan bu yanlış adımın gereğini yaparlar, yani bu kararlarını geri alırlar. Zaten bizim aldığımız, Amerikan vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırma kararı da mütekabiliyet esasının bir sonucudur, Amerikalılar böyle bir karar almasaydı biz de böyle bir karar almayacaktık. Eğer onlar bu kararı kaldırır, bu yaptıkları yanlış uygulamayı geri alırlarsa Türkiye olarak da bunun bir doğal bir sonucu olarak biz de mütekabiliyet gereği yeniden eskiye döner yani Amerikan vatandaşlarına vize verilmesi için gerekli çalışmaları başlatırız. Doğru olan budur ve bu krizin en kısa süre içerisinde aşılması ABD'nin de menfaatinedir. Böyle bir karar alacaklarını ve bu yolu açacaklarını ümit ediyoruz. Önümüzdeki günler gelişmeler hep beraber izleyeceğiz."
"Bu oyunu bozacağımızı ifade ediyoruz"
Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki gelişmelerin sorulması üzerine de Bakan Kurtulmuş, şu cevabı verdi:
"Bölgedeki bütün ülkelerin toprak bütünlüğünden yanayız, Irak'ın da Suriye'nin de diğer bütün ülkelerin de. Maalesef oynanan oyunsa, özellikle 1990'lı yılların başından itibaren bölgedeki bütün ülkelerin bölünme, parçalanma, dağılma sürecine girmesidir. Biz bölgede daha fazla dağılmayı değil, daha fazla bütünleşmeyi, birleşmeyi öngörüyoruz. Bu bölgedeki halklar arasında etnik kökendeki ayrılıkların ya da mezhebi ayrılıklar üzerinden bölünmelerin bölge halklarının hiçbirisinin faydasına olmadığı kanaatini her vesileyle dile getiriyoruz. Bir asır evvelki oyun tekrar oynanmaya çalışılıyor. Özellikle de Türkiye'ye Sevr vasıtasıyla dayatılmaya çalışılan plan şimdi tekrar gündeme getiriliyor.
Biz bu oyunun içerisinde olmayacağımızı, bu oyunu bozacağımızı ifade ediyoruz. Bunu söylerken de bizim karşı olduğumuz şey, Kuzey Irak'ta ya da Suriye'nin kuzeyinde Kürt kardeşlerimizin varlığı değildir. Kürt kardeşlerimiz bu bölgede, bu coğrafyada asırlardır yaşıyor ama aynı şekilde Türkmen kardeşlerimiz de Arap kardeşlerimiz de diğer unsurlar da hep beraber burada yaşıyorlar. Biz bölge halklarının bütün unsurlarıyla kıyamete kadar hep beraber kardeşçe yaşamalarından yanayız. Orada bir terör devleti ya da bir terör koridoruna karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Yoksa Kürtlerin varlığına karşı değiliz, eğer nüfus, demokratik katılımı itibarıyla insan hakları ve eşitlik açısından konuyu ele alırsanız, bölgedeki Kürtlerin sayısal olarak yaşadığı en büyük devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti aynı zamanda Kürtlerin de devletidir. Birilerinin, 'Sanki biz o bölgede Kürt kardeşlerimizin varlığından rahatsısız.' şeklinde anlatmalarını da kabul etmeyiz."