Moskova’ya giden yolların kamyonlarla kapatılacağını, başkente çıkan köprülerde ulaşımın kesileceğini, şehrin yanı boyunca uzanan nehirde hareket halinde olmanın yasaklanacağını ve ana arterlerde yolların kepçelerle kazılacağını, Rusya içinde silahlı güçlerin yaklaşık bin kilometre yolu saatler içinde aşacağını rüyamızda görsek inanmazdık.
Ama yukarıda saydıklarımızın hepsi gerçekleşti. Hem de Putin gibi kudretli bir isim tarafından yönetilirken...
Kimi zaman Suriye’de kimi zamanda Libya ya da Karabağ’da ama en çok da Ukrayna’da adını duyduğumuz Wagner bu kez kendi ülkesinde karşımıza çıktı. Yaklaşık 10 saatte yüzlerce kilometre kat eden Wagner güçleri tek kurşun atmadan Moskova kapısına dayandı. Rusya belki de tarihinin en ilginç 12 saatini yaşadı.
Her ne kadar şimdilik olay çok yeni olsa da muhtemel yansımaları üzerine önümüzdeki süreçte sıkça konuşacağımız belli. Biz de Dış Politika Analisti Mehmet Çağatay Güler ile Putin’in durumunu, Wagner gibi paralı silahlı grupların geleceğini ve yaşananların Ukrayna’ya yansımasını konuştuk.
Ukrayna’da yaptıklarıyla halkı kazandılar
Yaşananları anlamak için kısa da olsa olayın ‘kağıt üzerindeki’ çıkış gerekçesine değiniyor Güler. Rusya, ülkede hizmet gösteren paralı asker gruplarına bir çağrıda bulunmuş ve 1 Temmuz’a kadar Rus Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalamaları gerektiğini duyurmuştu. Wagner Lideri Yevgeni Prigojin, bu çağrının kendileri için ‘ölüm ilanı’ olduğunu bilecek kadar bu işin içinde.
Çağatay Güler, bu noktada Ukrayna’daki Bahmut Muharebelerini anımsatıyor ve “Prigojin medyayı iyi kullanan bir isim. Sahadaki başarısızlıkların nedeni olarak Savunma Bakanı Şoygu’yu hedef aldı. Ve bunu açıktan yaptı. Wagner ve Savunma Bakanlığı arasındaki çatışma derinleşti. Bu dönemde, Prigojin’in Ukrayna sahasında kazandığı mevzi, Rus halkı arasında onu önemli ölçüde muteber kıldı ve yaptığı sert çıkışlar neticesinde halkta Savunma Bakanlığı'na tepki oluştu” ifadesini kullanıyor.
“Kremlin ise karşı hamle olarak 1 Temmuz’a kadar Wagner unsurlarının bakanlığa bağlanmasını ve bu sayede Prigojin’in nüfuzunu kırmak istedi” diyor Güler. Ancak, tahmin edilmesi güç şekilde paralı savaşçıların Kremlin iradesine karşı gelerek, hükümete isyan bayrağı açtıklarını söylüyor.
Namluların Moskova’ya dönmesini kimse beklemiyordu
Harp sahasının yeni gerçekliklerinden biri de ‘gölge güçler’ üzerinden süreci dizayn etmek. Ülkeler kendi ordularını kullanmaktansa bu işi profesyonel olarak yapan güçlere para ve silah desteği sağlıyor. Ve sahada kendi istedikleri şartların oluşması için aslında bir ‘maşa’ kullanıyor.
Bu güçlerin bir gün kendilerini var eden güce kafa tutması elbette olasılıklar dahilindeydi. Kendine Frankenstein yaratanlar günün birinde onunla mücadele etmek zorunda kalıyor. Wagner için de benzer cümleleri kurmak mümkün. Ancak Çağatay Güler’in bu noktada bir itirazı var:
“Wagner’in bir gün namlusunu hamisine döndürmesi teorik olarak her zaman ihtimal dahilindeydi. Paralı savaşçılar için istisna olmayan bu durumun, Wagner tarafından Rus toprakları içerisinde Moskova’ya isyan şeklinde gerçekleşmesi ise beklentilerin dışında bir durum.
Bu durum da Rusya’nın iç güvenlik zafiyetini haiz olduğunu düşündürüyor. Haliyle devlet de bir aygıt olarak zafiyet içerisinde görülüyor. Aynı şekilde, Wagner unsurlarının çok hızlı bir şekilde Rostov ve Voronej’i kontrol altına alarak bu bölgedeki stratejik askeri karargahları ele geçirmeleri, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay’ın da zayıflığını ortaya koyuyor.”
Putin bu ihaneti affedebilecek mi?
Wagner güçleri aslında gece saatlerinde hareketlendi ancak kimse ne olduğunu pek anlamadı. Sabah güneşin doğmasıyla beraber Wagner’in çok hızlı şekilde ilerlediği görüldü. Ancak Kremlin halen sessizdi. Öğle saatlerine doğru Başkan Putin, devlet televizyona çıktı ve yaşananların bir darbe olduğunu söyledi. Kalkışmaya katılanların ‘vatan haini’ olarak niteleyen Rus Lider, gereğini yapacağını açıkladı.
Bu açıklamanın ardından Wagner’e Rus birliklerin müdahale beklentisi olsa da kimse ‘dur’ demedi ya da diyemedi. Prigojin’in güçleri başkente ulaşmak üzereyken ajanslar yeni bir son dakika gelişmesi duyurdu. Belarus Lideri aracılığıyla Putin ve ‘eski kadim dostu’ Prigojin anlaşmıştı. Wagner güçleri geri çekilecek, haklarındaki davalar düşecek, Prigojin ise Belarus’a geçecekti.
Gerçekten de bu kadar kolay mıydı? Putin’in bir belgeselde ‘Affedici bir yönünüz var mı?’ sorusuna “Her şeyi affederim. İhanet hariç.” dediği anlar bugün gibi hafızalardaydı.
Mehmet Çağatay Güler bu süreci anlatırken aslında halen çok ciddi belirsizlikler olduğundan bahsediyor:
Nihayetinde, anlaşmanın maddeleri net olmamakla beraber hem Wagner’in hem de Prigojin’in bu isyandan kaybeden olarak ayrıldığı görülüyor. Benzer minvalde, Putin’in ve ordunun zayıf görünmesi, isyan neticesinde tartışılmaya başlanan acziyet, Kremlin’i de kaybeden olarak gösteriyor.”
Putin için zor seçim: Savunma Bakanı ne olacak?
Aslında olayın düğüm noktasındaki isimler Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov. Wagner Lideri bu iki isim yüzünden binlerce askerinin hayatını kaybettiğini ve Putin’i Ukrayna’da bir 'çıkmaz'a sürükleyenlerin de yine aynı kişiler olduğunu söylüyor.
Prigojin’in ‘görevden alınmaları lazım’ dediği iki isim için Rusya Lideri Putin’in nasıl bir karar vereceği konusuna da değiniyor Güler:
“Bakanlıklar nezdinde bir değişiklik olsun veya olmasın, paralı savaşçı veya devlet aygıtı fark etmez, herhangi bir yapının meşru yönetime karşı isyan etmesi devletin egemenliğine şerh koymak ve/veya ortak olmak demektir.
İsyan neticesinde oluşacak yeni denklemde Wagner-Kremlin ilişkileri kesinlikle eskisi gibi olmaz. Kremlin yönetiminin bundan böyle Wagner’in mevcut yapısına güvenmesi mümkün değil. Dolayısıyla kısa vade çözüme kavuşmuş gibi görünse de Moskova yönetiminin her daim kafasında Wagner bünyesinde yapısal değişikler yapılması gerektiği olacak.
Ukrayna güçleri için ‘fırsat’ olabilir
Rusya’nın kendi içinde yaşadığı bu krizin Ukrayna savaşına etkisi muhakkak olacak. Kimi uzmanlar Wagner’in Ukrayna’da mayıs sonu itibariyle çok da etkin olmadığı görüşünü savunuyor. Ancak Wagner unsurlarından güneyde savunma, doğuda ise taarruz kuvvetleri olarak istifade edildiğini belirten görüşler de var. Bu kesime göre, Wagner’in yaşadıkları sahada ciddi kayıpları beraberinde getirebilir.
Çağatay Güler ise böyle bir isyanın cephede savaşan Rus ordusunun motivasyonunu düşüreceği gibi enerjisini ve dikkatini de etkileyeceğinin altını çiziyor. “Tam da Ukrayna ordusunun karşı taarruzunun gerçekleştiği bu dönemde yaşanan bu gelişme, Ukrayna güçleri için çarpan etkisi oluşturacak bir fırsat penceresi sunabilir” cümlesiyle de görüşlerini tamamlıyor.