1999 Marmara depremi sonrasında 2001'de yürürlüğe giren 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, 2011'e kadar öncelikle aralarında İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir, Sakarya gibi deprem açısından kritik önem arz eden 19 ilde uygulanıyordu.
Bakanlıkça pilot illerde yapı denetimi tamamlanan yapılarda, taşıyıcı sistem yönünden statik-betonarme projeleriyle uyum konusunda yüzde 90'ın üzerinde başarı sağlanması sonucu 2011'de 81 ilde yapı denetim sistemine geçildi.
2011'de yaşanan Van depremi ve sonrasında meydana gelen diğer depremlerde denetlenen yapılarda herhangi bir can kaybının ve yıkımın yaşanmamış olması da 4708 sayılı Kanun'un önemini gözler önüne serdi.
Yapılardaki sağlık ve kaliteyi arttırmak için çalışmalarını sürdüren Bakanlık, 2019'dan itibaren hangi yapıda hangi kuruluşun denetim yapacağını elektronik ortamda belirliyor.
"Olumlu sonuçlar verdi"
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Başkanı Nazmi Şahin, yapı denetim sisteminin olumlu sonuçlar verdiğini söyledi.
"Standartlara uygun kaliteli yapıların inşasını sağlamayı ve doğal afetlerde olabilecek zararları en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Şu anda ülke genelinde aktif 2 bin 257 yapı denetim firması, 30 bin 923 denetçi mimar-mühendis, 70 bin 82 yardımcı kontrol mühendisi görev yapıyor. Bu alanda 356 laboratuvar çalışıyor. Yapı denetim firmalarınca bugüne kadar 403 bin inşaatta 1 milyar 967 milyon 302 bin 220 metrekarelik alan denetlendi."
"Yapı denetimli yapıların hiçbirinde hasar oluşmadı"
Van, Malatya-Elazığ ve son olarak İzmir depremine değinen Şahin, "Depremlerde Türkiye genelinde bugüne kadar yapı denetim hizmeti almış yapıların hiçbirinde yapısal hasar oluşmadı." dedi.
6 ülkeye örnek oldu
Şahin, Türkiye'de uygulanan yapı denetim sistemini bugüne kadar 6 ülkenin resmi olarak talep ettiğine dikkati çekti:
"Macaristan, Arnavutluk, Kazakistan, KKTC, Özbekistan ve Azerbaycan, bizim sistemimizi tüm yönleriyle kullanmak istiyor. Biz, yapıları denetleyen mühendisleri yazılımla takip ediyoruz, bu, Avrupa'da olmayan bir sistem. Denetim firmaları, bu denetimi tamamen bağımsız olarak yapıyor. Bir mühendis hangi şantiyeye ne zaman gidiyor biliyoruz."
"Firmalar çok ağır cezalarla yargılanıyor"
Şahin, denetimli binanın yıkılması halinde firmaların çok ağır cezalarla yargılanacağını söyledi:
"Evlatlarımıza bırakacağımız en güzel miras, denetimli ve güvenli yapılardır. Bu sistem, can ve mal güvenliğini artırırken, yapıların taşıyıcı sistemlerinde yüzde 97 başarı sağladı. Yapı denetimli binanın yıkılması halinde firmalar çok ağır cezalarla yargılanıyor. Müteahhit ve şantiye şefinden önce biz sorumluyuz. TSE'siz, CE belgesiz ve inşaat sektöründe kullanılan G belgesi olmayan hiçbir malzemeyi inşaatlarda kullandırtmıyoruz."
Şahin, kamu binalarının da yapı denetimi kapsamına alınmasını talep ettiklerini de belirtti.
Betona çipli takip
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Ankara Şube Başkanı Murat Fidan da yapı denetim sisteminin önemli bir parçası olarak Elektronik Beton İzlemi Sistemi'nin uygulandığını söyledi.
Şantiyelerde dökülen betondan numuneler aldıklarını ve bunlara çip yerleştirdiklerini anlatan Fidan, "Beton numunelerine konan çipler, onun kimlik belgesi oluyor. Numunenin laboratuvar testleri yapılana kadar çip içinde kalıyor. Betonun hangi şantiyeden, ne zaman alındığı kaydedilip Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iletiliyor. Beton kalitesi istenen değerin altındaysa şantiyedeki çalışma acilen durduruluyor." dedi.