Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "CHP maalesef Cumhurbaşkanının sınırsız yetkilerinin olmasını aslında benimsemiş bir parti. Çünkü onlar 1961'de Cemal Gürsel'i Cumhurbaşkanı yapan ekiple aynı anlayış." dedi.
Bakan Işık, Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "Yeni Anayasa, Yeni Sistem" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok önemli bir halk oylamasına doğru gittiğini belirtti.
Coğrafi konumu itibarıyla Türkiye'nin adeta dünyanın merkezi olduğunu anlatan Işık, bunun ülkeye kazandırdığı pek çok avantaj sağlayacağını ifade etti.
Son yıllarda istikrarla beraber ülkenin ne kadar hızlı toparlandığının görüldüğünü vurgulayan Işık, "Ama bu coğrafyanın çok büyük riskleri olduğunu unutmamalıyız. Dünyadaki tüm problemlerin yarısı bölgemizde. O yüzden bizim çok güçlü olmamız lazım. Böyle bir ortamda güçlü bir orduya, bunu güçlü kılacak güçlü bir ekonomiye ihtiyaç var. Güçlü ekonomi yoksa güçlü bir orduyu sürdürmeniz mümkün değil. Güçlü bir ekonomi için de güçlü bir iktidara ihtiyaç var." diye konuştu.
Işık, Türkiye'nin Cumhuriyet ile yönetilen bir ülke olduğunu hatırlatarak, "Allah'a çok şükür Türkiye'de bugün aklı başındaki kimse rejim konularını tartışmıyor. Tartışma konusu da değil. Bazıları tartışmayı bu alana taşımak için çalışıyor. Tartışmayı bu alana çekme gayreti beyhude bir gayrettir. " ifadelerini kullandı.
Parlamenter sistemin dışına 1982 Anayasası'yla çıkıldığına işaret eden Işık, şöyle devam etti:
"82 Anayasası Kenan Evren'e göre yapılmıştı. O yüzden 'yetkiler çok olsun, vatana ihanet suçlaması dışında hiç bir sorumluluğu olmasın sistemi' getirildi. Hatırlayın Özal ile Demirel arasındaki sürtüşme, Refah Yol ile Süleyman Demirel arasında yaşananlar… Aslında bunlar Türkiye’nin parlamenter sistemden uzaklaşmasından kaynaklanıyordu. Sistem bunu bir şekilde götürüyordu ama artık o devir değişti."
Bakan Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halk tarafından seçilmesiyle Türkiye'de bazı şeylerin değişme zamanının geldiğini kaydetti.
Mevcut sistemde herhangi bir kanunun Cumhurbaşkanı olmadan geçemediğini, il müdürünün atanması konusunda dahi bu süreçlerin geçerli olduğunu belirten Işık, şöyle konuştu:
"Düşünün arabada 2 şoför var. Araba nereye gider? Duvara toslar. Niye şimdi bu değişikliğe gidiyoruz? Şundan dolayı, Türkiye’de 15 Temmuzdaki hain darbe girişiminin püskürtülmesiyle pek çok sorunu daha net görme imkanı oldu. Bir sorun varsa bunları iş iyice zora girdikten sonra çözmek mümkün olmuyor."
"Muhalefetin alıştığı bir tembellik var"
Türkiye’de muhalefetin düzgün işlemediğini kaydeden Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Muhalefetin alıştığı bir tembellik var. Muhalefet Türkiye'de çalışmıyor, proje üretmiyor. AK Parti ve MHP bir taslak hazırladı, Meclisin önüne getirdi. Buna mütekabil CHP, parlamenter sistemi güçlendirmek için bir teklif hazırlasaydı, meclis gündemine getirseydi ve iki teklif karşılaştırılıp halk ve milletvekilleri şu daha uygun deseydi, Türkiye için daha sağlıklı olmaz mıydı? Peki siz duydunuz mu CHP'nin böyle bir teklifle geldiğini? Niye? CHP maalesef Cumhurbaşkanının sınırsız yetkilerinin olmasını aslında benimsemiş bir parti. Çünkü onlar 1961'de Cemal Gürsel'i Cumhurbaşkanı yapan ekiple aynı anlayış. Bu sistemin sürdürülemez olduğunu sen de söylüyorsun. Neden o zaman alternatifini getirmiyorsun?"
Halk oylamasında "Evet" denilmesi halinde ülkenin kazanımlar elde edeceğine işaret edenIşık, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de Allah'a hamd olsun sistem işliyor ama bu sistemin işleyişi bizi geleceğe taşıyacak güçte değil. Bir otomobil düşünün 1982 model, sürekli arıza yapıyor. Maksimum sürati de 50’yi geçmiyor. Bu araçla yola çıkınca mesafe alıyorsunuz, doğru. Kılıçdaroğlu da 'sistem gidiyor' diyor. Ama sevgili gençler, siz 50 ile gidiyorsunuz, birileri 130-140 ile gidiyor. Mesafe sürekli açılıyor. Gaziantep'ten İstanbul'a tren seferleri var ama öğrencilerin ne kadarı kullanıyor? Yüksek hızlı tren olsa kaç kişi kullanır? Biz bu çağda gençlerimize kara treni reva göremeyiz. Gençlere yüksek hızlı tren vermeliyiz. Kara tren nostaljik diyebilir ama birilerinin nostaljik sevdası yüzünden insanları kara trene mahkum edemeyiz. Kılıçdaroğlu, uçakta 2 kaptan olduğunu söylüyor ama uçaktaki diğeri yedek, yardımcı. İki pilota aynı yetkiyi verirseniz olmaz. Bunda ısrar eden kim, CHP. O yüzden biz bu çift başlılığı ortadan kaldıralım. Peki bunu yaparken birilerinin iddia ettiği gibi Türkiye tek adamlığa mı gidiyor? Hayır, böyle bir şey yok, demokrasi daha da güçleniyor."
Bakan Işık, milletvekili olan herkesin bakan olabileceği düşüncesine kapılacağını, yeni sistemin ise milletvekili arasından bakan çıkarma ihtimali olmayacağı için milletvekillerine daha denetim yapabilme imkanı sunacağını, dolayısıyla demokrasinin daha da güçleneceğini bildirdi.
Yeni sistemde hakemin mahkeme değil, millet olacağını vurgulayan Işık, Cumhurbaşkanının veya Meclisin yanlış yapması halinde cezayı milletin vereceğini, o yüzden de demokrasinin daha güçlü yapıya kavuşacağını kaydetti.
Türkiye'de şu an tek başına iktidara yetecek oyun olmaması halinde koalisyonun gündeme geleceğini, bazen de bu dönemde akla gelemeyecek isimlerin koalisyona sebep olacağını anlatan Işık, şöyle devam etti:
"Yeni dönemde her şey halkın gözü önünde, şeffaf şekilde olacak. Bu kuvvetler ayrılığını da artıracak. Aksini söyleyenler ya sistemi bilmiyor ya da bu eski sistemi destekliyor. İktidarın güçlü kararlar alabilmesi için halkın referandumdan evet oyu vereceğini düşünüyoruz ama biz kara trenden memnunum diyenlerin kararına da elbetteki saygı duyacağız."
Bakan Fikri Işık, konuşmasının ardından basına kapalı devam eden toplantıda, öğrencilerin sorularını yanıtladı.