Sistemin ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) yapılan revizyona ilişkin değerlendirme yapması istenen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, notu bilmeden ikinci oturuma girilmesine ilişkin eleştirileri anlamlı bulduklarını ifade ederek, 4 yıllık lisans programları için gerekli olan 180 baraj puanına ilk oturumun yüzde 40'ı, ikinci oturumun da yüzde 60'ıyla ulaşılmasına karar verdiklerini anlattı.
Hiç olmazsa ilk aşamada temel yeterliliklerin sorgulanmasını istediklerini dile getiren Saraç, öğrencilerin her sınıfı başarıyla bitirdiklerini, karnelerini aldıklarını, daha sonraya liseye geçtiklerini belirterek, "Biz sanki bu başarıları göz ardı edermişçesine ortaokuldaki bütün müfredat bilgilerinden tekrar sınava alıyoruz. Bu gerçekten de doğru bir yöntem değil. Yeni sınav sisteminin temelinde aslında bu düşünceler yatıyor. Aslında biz konsept değişikliğine gidiyoruz. Bunun için de Temel Yeterlilik Testi olarak adlandırdık." dedi.
TYT'de sözel ve sayısal okuryazarlığın sorgulanmasını amaçladıklarını bildiren Saraç, "YGS'deki gibi ortaokuldaki Türkçe ve matematik derslerinin içeriklerini soracağı ama diğer dersleri sormayacağız." şeklinde bir algının oluşturulduğunu belirterek, "Fakat bu doğru değil, biz bu derslerin kazandırdığı temel yetkinlikleri soracağız." diye konuştu.
Yığılmalarda ortaöğretim başarı puanı belirleyici olacak
Temel Yeterlilik Testi'nde Türkçe okuma anlama yetkinliği ile gündelik problemleri çözmede sayısal düşünme ile kavramların kullanılmasını kastettiklerini dile getiren Saraç, buna matematikte dört işlem, grafik okuma, sayısal düşünce denilebileceğini söyledi.
Saraç, "Örneğin Türkçe testimizde coğrafya, tarih, din veya felsefe veya biyoloji alanından seçilmiş bir metin üzerinde Türkçenin kullanımını sorgulayacağız. Benzer şekilde matematik testinde ise örneğin fizik, kimya veya coğrafya alanlarında sayısal yeterlilikleri sorgulamak istiyoruz. Bu hususa dikkat çekmek istiyoruz. 'Birtakım dersler önemsiz, birtakım dersler önemli' noktasından hareket kesinlikle yoktur." ifadelerini kullandı.
Bu konuyu doğru anlatamamış olabileceklerine dikkati çeken Saraç, "Bütün sosyal bilimler ve fen bilimleri ile ilgili derslerin muhakemesi sözel ve sayısal testlerde yer alacak." değerlendirmesini yaptı.
Soru sayılarının azaldığı, öğrencilerin puan aralıklarının birbirine yakın olacağı ve ölçmede sorun yaşanıp yaşanmayacağı yönündeki görüşlerle ilgili Saraç, burada soruların niteliğinin ve ortaöğretim başarı puanının önem kazandığını belirterek, "Ortaöğretim başarı puanı da puan aralarındaki yığılmalarda belirleyici olacak." dedi.
Saraç, "YKS ile birlikte imam hatip lisesi öğrencilerinin mağdur olacağı" yönündeki eleştirilerle ilgili de şunları söyledi:
"Bu eleştiriler de bizleri gerçekten çok üzmekte. Bir sistem getiriliyorsa o sistemin filanca okul türünün aleyhine veya lehine şeklinde kurgulanması zaten doğru değil veya bir okul türünün aleyhine sonuç üretmesi asla söz konusu olamaz. Bu eleştiriyi getirenler, sadece soru sayılarından hareket ediyorlar. Biz simülasyonlarını yaptık. Başta meslek liseleri olmak üzere imam hatip ve diğer fen liselerimiz ile diğer lise türlerinin hiçbirinde bir mağduriyet söz konusu değil. Hatta bütün lise türlerimizde bir iyileşme durumu söz konusu."
'Yeni sistemde hak kaybı ve mağduriyet yaşanmayacak'
Saraç, YKS'ye ilişkin bir değişikliğin gündemlerinde olmadığının altını çizerek, "Hiçbir okul türünde de bir önceki sınava göre bu sistemde bir hak kaybı ve mağduriyet söz konusu olmayacak. Öğrencilerimiz, rahat bir şekilde sınava girsinler. Çalışma stillerini bozmasınlar. Ufak bir farklılık ilave etsinler çalışmaya, biraz hikaye, roman da okusunlar, Türkçe'ye hakimiyetlerini biraz daha iyileştirsinler." diye konuştu.
Kaynak: AA