Eskişehir’deki törenle duyurulan Türkiye'nin orta menzilli ilk yerli füze motorunun (TEI-TJ300) test edilmesiyle birlikte kamuoyuna sunulan bilgiler, projenin gerçekleşmesi beklenen çok boyutlu yansımalarını da gündeme taşıdı.
Konuyla ilgili uzmanların da sınırlı bilgiye sahip olduğu TJ300 motorunun testlerinin başarıyla tamamladığının ilan edilmesi, savunma sanayii araştırmacıları arasında dahi ‘sürpriz’ olarak nitelendirildi.
Peki, Türkiye’nin ilk yerli füze motoru neleri değiştirecek, söz konusu ürün nerelerde kullanılacak ve savunma sanayiinde TJ300’ün getirdiği rüzgar nasıl bir dönüşümü beraberinde getirecek?
‘Motoru yerli mi?’ sorusuna TJ-300 yanıtı
Savunma sanayii araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük, “TJ300 Türk savunma sanayii için ne anlama geliyor?” sorusunu yanıtlarken, kazanılan teknik altyapı ve yeteneklere dikkat çekiyor.
“Bu motor aynı zamanda Türk savunma sanayiinin projelerle ilgili imkan ve kabiliyetleri dahilinde planlama anlamında bir farklılaşmaya gittiğinin önemli bir göstergesi” diyen Küçük, şöyle devam etti:
“Savunma sanayiinde ne zaman bir ürün hayata geçirilse özellikle bazı kesimlerin ilk sorusu ‘Motoru yerli mi?’ oluyordu. Evet motor son derece önemli ancak bu soru, savunma sanayiinde yapılan işleri bir nevi küçük görme anlamına geliyordu.
TJ-300 ile bu sürecin değişimi için ilk adım başarıyla hayata geçirilmiş oldu. Kimi projelerde kamuoyunda ‘motor sıkıntısı’ olarak bilinen sorunların ardında savunma sanayii sektörüne yön veren kurum ve kuruluşlar farklı bir yöntem izlemeye başladı.
Ürün ortaya çıkmadan, altyapı çalışmaları yapıldı ve özellikle motorun yerlileştirilmesi konusu öncelikli olarak belirlendi.”
Öncelik altyapıya verildi
Geçtiğimiz yıllarda yaşanan sıkıntılardan Türk savunma sanayiinin gerekli dersleri aldığını ve yol haritasında buna göre değişiklikler yaptığını anlatan Küçük, şu bilgileri paylaştı:
“Önceden söz konusu platformu bir an önce kullanıma alabilmek amacıyla ve öte taraftan elde yeterli imkanın da olmaması sebebiyle kritik teknolojilerde hazır alım yoluna gidiliyordu. Artık bu durumun değişmesi için yoğun bir çaba sarf edilerek Savunma Sanayii Başkanlığınca büyük projeler öncesi elde edilmesi gereken altyapılara daha çok enerji harcanıyor. TJ300 de böyle bir düşüncenin ürünü.
Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre şekillendi
Bunun diğer örnekleri arasında Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araçlar Projesi örnek gösterilebilir. Proje kapsamında 52 tipte 2 bin 962 araç üretilecek. Henüz bu projede üretici belirlenmeden önce 2017 yılında projede üretilecek araçların motorlarının yerli olarak karşılanması için sözleşme imzalandı. Dolayısı ile TJ300 aynı uygulamaların füze teknolojilerinde uygulanması anlamında önemli bir eşiği temsil ediyor.
Bununla birlikte TJ300’ün önemli olmasının bir diğer sebebi motorun farklı örneklerden esinlenerek veya örnek alınarak değil ülkemiz ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş olması. Motor ülkemiz ihtiyaçlarına binaen muadillerine göre daha güçlü ama daha dar bir hacimde üretildi.”
Norveç füzesinin yerini alacak
Fatih Mehmet Küçük, motorun kullanılacağı füzenin boyutunun 3.2 metre, ağırlığının ise 300 kilogram olduğunu hatırlatarak, söz konusu ürünün nerelerde kullanılabileceğine dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlk açıklamalar ışığında yapılacak değerlendirmelerde Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alan Norveç yapımı Penguin füzelerinin yerini alacak yerli bir füze olarak inşa edilebileceği değerlendirilebilir.
Törende yansıyan fotoğraflara göre 'görüntüleyici kızılötesi' arayıcıya sahip olacağı değerlendirilen mühimmat dışında farklı ürünlerde de bu motoru görebileceğimizi düşünüyorum. Keza üretecek olan mühimmat daha maliyet etkin olacağı için çeşitli senaryolarda hasmın savunmasını aşmak üzere hedefe çok sayıda ve eş zamanlı olarak kullanılabilir.
Ayrıca TJ300 kullanılarak üretilen mühimmat, uçaklara, İHA’lara, karakol botları ve çeşitli sınıfta muharip gemilere entegre edilebilir.”
Yeni bir dönemi beraberinde getirecek
Fatih Mehmet Küçük, “Bu üretimi sadece motor sorunu açısından değerlendirmek eksik kalır. Türkiye’nin ambargo ya da gizli ambargo nedeniyle temin edemediği, ihracatta sorun çıkarılan farklı ürünler de oldu. Sektör bunları yakından takip etti. Atılan adımlar tüm bu sorunların çözümüne yönelik” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu tür problemler hem ülkemizin imkan ve kabiliyetleri hem de geçmişteki çeşitli planlama problemlerinden ileri geliyordu. Bu noktada TJ300 hem teknik hem de planlama açısından sağlanan ilerlemelerin ete, kemiğe bürünmüş hali olması bakımından önemli.
Teknik anlamda TJ300 gibi ürünler, farklı gaz türbinli motorlar için ‘çekirdek motor’ olarak kullanılabilmesi açısından ciddi bir teknik altyapı imkanı da sağlıyor. Bu motorların çekirdek teknolojileri ile daha güçlü veya farklı biçimlerde varyasyonları türetilebilir.
Bu tür gelişmeler gelecek için özellikle altyapı, yetişmiş insan kaynağı için kritik öneme sahip. Bu noktada TJ300’ün deney düzeneğinin de TEI mühendisleri tarafından geliştirildiğinin altı çizilmeli. TJ300 gibi projeler sadece üretilecek silah sistemleri için ambargodan sakınma adımları değil sektörün ve geleceğin ambargolardan sıyırılması için önemli kazanımlar olarak tarihe geçecek.”