Türkiye’nin savunma sanayiinde son yıllarda ortaya koyduğu başarı herkesin malumu. Yeni firkateynler, korvetler, istihbarat gemileri ve Türk savunma sanayiinin tek seferde yaptığı en büyük proje olan TCG Anadolu, bu başarının Mavi Vatan’daki yansımalarından bazıları.
Bu gemilerin suyun üzerinden gelecek tehlikelere karşı farklı savunma kabiliyetleri var. Peki ya tehdit suyun altından gelirse güvenlik nasıl sağlanacak? Örneğin TCG Anadolu gibi dev bir çıkarma gemisi açık denizlerde ya da başka bir ülkenin limanındayken su altı unsurların ya da dalgıçların saldırı girişimi nasıl fark edilecek?
Sorularımıza yanıt bulmak için Pendik’teki Teknopark İstanbul’a gidiyoruz. Ülkemizin sondaj gemilerinde, suyun yüzlerce metre altında robotik kollarıyla kritik işlere imza atan ‘Ağır iş sınıfı uzaktan kumandalı su altı robotu’ Kaşif’i yapan ARMELSAN’ın kapısında buluyoruz kendimizi. Üretim tesisinde şirketin A Takımı'yla gezerken gözlerimiz ilk başta Kaşif’i arıyor. Tüm Kaşif’lerin Mavi Vatan’ın farklı noktalarında görevde olduğunu öğreniyoruz.
ARAS 2023 ile ilk karşılaşma
Bize eşlik eden ekibin başında ARMELSAN Genel Müdür Yardımcısı Erkan Helvacılar bulunuyor. Tesisin farklı noktalarında birbirini tamamlayan çalışmalar olduğu gibi tamamen bağımsız projelerin de eş zamanlı olarak yürütüldüğünü görüyoruz.
Erkan Helvacılar, bizi buraya getiren ‘TCG Anadolu su altı tehditlere karşı kendini nasıl koruyacak?’ sorusunun yanıtını vermek üzere hangarın ön tarafına doğru ilerliyor. Türkiye’nin yerli ve milli ilk dalgıç tespit sonarının adının ARAS 2023 olduğunu bu esnada öğreniyoruz.
ARAS 2023’ün olduğu platformun önüne doğru yürüdüğümüzde masanın üzerinde bir adet halka şeklinde sonar, buradan aldığı bilgileri işlediğini varsaydığımız bir kutu ve bir bilgisayar görüyoruz.
Varsayımları bir kenara bırakıp Erkan Helvacılar’a sistemin nasıl çalıştığını soruyoruz… ARAS 2023 suya indikten sonra yaklaşık 1 kilometrelik uzaklığa kadar tüm alanı tarıyor. Bu taramayı herhangi bir zaafa neden olmamak amacıyla 360 derece olarak yapıyor. Yani 1000 metre içerisinde açık veya kapalı devre solunum sistemli ya da dalgıç intikal vasıtası ile gelen dalgıçları ARAS 2023 anında tespit ediyor ve tanımlıyor.
Helvacılar sisteme dair bilgiler paylaşmaya devam edecekken araya giriyoruz çünkü burada merak ettiğimiz bir detay var… Son yıllarda insansız su altı ve su üstü araçları sıkça duyuyoruz. ARAS 2023’ün bu tehditlere karşı da bir koruma kalkanı sağlayıp sağlamadığını netleştirmek istiyoruz. Helvacılar, “ARAS 2023 insanlı, insansız hiç fark etmeksizin suyun altında platforma yaklaşan her ne ise onu tespit ediyor ve alarm durumuna geçiyor” bilgisini paylaşıyor.
Tehdit unsuru belirlendiğinde süreç nasıl işliyor?
Peki ARAS 2023 tehdidi belirledikten sonra süreç nasıl işliyor? Sistem tehdidi belirledikten sonra bağlı olduğu operatöre bir uyarı veriyor. Operatör uyarıyı aldıktan sonra yaklaşık 20 dakikalık bir müdahale süresi var. ARAS 2023’ün tehditlere doğrudan müdahalesi gibi bir durum söz konusu değil. Sonar tespit ediyor ve operatörü uyarıyor. Operatör de ilgililere durumu bildiriyor. Sonrasında geminin diğer savunma unsurlarının harekete geçmesi sağlanıyor.
Helvacılar’ın anlattıkları, ‘Bu koruma eskiden nasıl yapılıyordu?’ sorusunu beraberinde getiriyor… Eskiden açık güvertede bir askerimizin gözetlemesiyle ya da açık alana atılan bir ağ ile bu tür tedbirler alınıyormuş. Ama ürettiğimiz yerli ve milli dalgıç tespit sonarı ile tehdidi çok uzaktan ve anında algılayıp, müdahale edebilme imkanına kavuşmuş oluyoruz.
Yerli ve milli dalgıç tespit sonarı nerelerde kullanılacak?
ARAS 2023 milli dalgıç tespit sonarının TCG Anadolu’da kullanılacağını biliyoruz. Erkan Helvacılar, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığının katılımıyla gerçekleşen biz dizi testten başarıyla geçtiklerini, haliyle teslimat için hazır olduklarını söylüyor.
Helvacılar’ın anlattığına göre TCG Anadolu dışında Barbaros sınıfı firkateynlerde de bu dalgıç tespit sonarı kullanılacak. Her ne kadar gemiler üzerinden ilerlesek de aslında bu sonarın farklı kullanım alanları da olduğu öğreniyoruz.
Stratejik platformlarda, limanlarda ve kıyıya yakın kritik tesislerde de bu sistemin kullanılabildiğini anlatıyor Erkan Helvacılar ve “Sadece su üstü deniz araçlarında değil insansız su üstü deniz araçlarında da bu sistemden yararlanabiliyoruz. ASELSAN ve Sefine iş birliğiyle geliştirdiğimiz insansız su üstü aracımıza da bu sonarı vereceğiz” ifadesini kullanıyor.
Yerlilik oranı yüzde 95, ihracat için önü açık
ARAS 2023’ün yüzde 95 yerlilik oranına sahip olması bizi mutlu eden bir başka boyut… Yerlilik oranı bu kadar yüksek, imkan ve kabiliyetleri bu denli gelişmiş olan bir sistemden konuşuyorsanız ‘ihracat’ kısmını pas geçmemeniz gerekiyor… Biz de Helvacılar’a ARAS 2023’ün muhtemel ihracat potansiyelini soruyoruz:
“Geliştirdiğimiz sistem muadil sistemlerden daha yüksek performans sağlıyor. Ve daha az maliyetli. Bu da bize yurt dışından teklifler gelmesini sağlıyor. Pandemi öncesinde çok fazla teklif aldık. Özellikle Orta Doğu ülkeleri, Türki Cumhuriyetler ve kimi Avrupa ülkelerinden yoğun talep oldu. Önümüzdeki yıl içinde bu teklifleri sonlandırmayı ve sistem teslimatı yapmayı planlıyoruz.
Bu süreçte yüzde 95 yerlilik oranını giderek daha da iyileştirme ve nihayetinde yüzde 100’e ulaştırmak gibi bir gayretimiz olacak. Eminim ki ARAS 2023’ün saha performanslarının ardından var olan ihracat potansiyeli daha da artacak.”
Mavi Vatan daha da güçleniyor
Erkan Helvacılar, ARAS 2023’ü anlatırken gözümüz hemen yan tarafta başka bir ürüne daha takılıyor… Konuşması bittikten sonra Helvacılar’a bu projeyi de soruyoruz. Denizaltılara yönelik çok kritik bir iş olduğunu söylüyor ancak gizlilik nedeniyle detaylardan bahsetmiyor. Gelecek haftalarda ‘daha anlatılabilir’ olduğunda bu projeyi de ilk kez TRT Haber’in görüntülemesi konusunda sözümüzü alıyoruz.
Röportaj tamamlanıp hem ARAS 2023 hem de çok değerli diğer projeler arasından çıkışa doğru ilerlerken bir kez daha Türk savunma sanayii için oldukça güzel bir geleceğin bizi beklediğine dair inancımız pekişiyor. Mavi Vatan’ın daha da güçlenmesinde büyük roller üstlenecek bu projelerin artması dileğiyle Pendik Teknopark’taki ziyaretimiz sona eriyor…