Yerli ve milli elektromanyetik silah yeni bir çağ başlatacak

Türkiye bir yandan mevcut teknolojileri yerli ve milli imkanlarla üretmeye odaklanırken, diğer yandan ‘geleceğin teknolojisi’ olarak kabul edilen kimi silahlarla ilgili çalışmalara devam ediyor.

Bu noktada son dönemin en dikkat çeken adımlarından biri de hiç şüphesiz ‘elektromanyetik silah’ olarak adlandırılan ve temel olarak yönlendirilmiş enerji teknolojileri kullanılan sistemler…

Peki Türkiye elektromanyetik silah alanında ne durumda? Halihazırda devam eden projeler var mı, dünyada hangi ülkeler bu alanda ortaya ürün koydu? Ve daha da önemlisi; Ankara’nın bu teknolojiye sahip olması nasıl bir fayda sağlayacak?

Barut yerine elektrik akımı

Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, sistemi en basit haliyle “Elektromanyetik silahlarda, mühimmatın itkisi barut yerine elektrik akımıyla sağlanıyor” cümlesiyle anlatıyor.

Bu alanda Türkiye'de adından en çok söz ettiren ürün olan ŞAHİ-209 Blok-II elektromanyetik top projesi üzerinden örnek veren Oğuz, namluda bir elektromanyetik alan oluşturularak atım yapıldığını belirterek, bu teknolojinin birbirinden farklı alanlarda kullanılabileceğine işaret etti.

“Dünyada bunu sahada başaran üçüncü ülke olduk”

Söz konusu teknoloji mühimmatlardan hava savunma sistemlerine, uzay roketlerinden uçak gemilerine kadar son derece geniş bir yelpazede kullanılabiliyor.

ABD’nin gelişmiş uçak gemilerinde elektromanyetik fırlatma sistemini kullandığını ve kalkış yapacak savaş uçaklarının kısa sürede çok büyük hızlara ulaşmasının sağlandığını söyleyen Oğuz, “ABD bu teknolojiyi farklı alanlarda kullanan bir ülke oldu. Çin’in de çalışmaları var. Türkiye ise bu iki ülkenin ardından elektromanyetik topu bizzat sahada test etme başarısını gösteren ilk ülke oldu. Dünyada üçüncü ülkeyiz bunu başaran” dedi.

Merminin ulaşabileceği menzil kat kat artacak

Elektromanyetik silah sahibi olsak dahi mühimmatlarla ilgili nasıl bir yol izleneceği ve bu sistemin ülkemize kazandıracağı muhtemel kabiliyetleri de sorduğumuz Turan Oğuz, şu yanıtı verdi:

“Günümüzde genel olarak iki ana unsur var; ilki fırlatma sisteminin kendisi, diğeri ise onda kullanılabilecek mühimmatları üretebilmek…

Şahi 209 Blok 2 projesi kapsamında hem silah sistemi yapıldı, hem de bu sisteme uygun olarak 35 mm mermiler üretildi. Paket olarak yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığa sahip olacak bir mermiden söz ediyoruz.

Şahi-209 Blok 2'nin başarısı 35 mm mermiyi yaklaşık 50 kilometreye atabilecek kapasitede olması. Örneğin, standart 76 mm gemi topu mermileri 18-20 kilometre menzilli… Türkiye, elektromanyetik top ile 35 mm mermiyi 50 kilometreye atabilecek. Sonraki konfigürasyonlarda, silah büyüdükçe, bu mesafenin 200 kilometreye ulaşması, elimizdeki teknoloji ile teorik olarak mümkün. Üstelik yüzde 100 milli imkanlarla ve yüzde 95'in üzerinde yerli olarak..."

Sırada savaş gemisinden gerçek bir atış var

Oğuz’a göre son derece stratejik olan bu sistem için hem bütçe hem de insan kaynağı bakımından devletin de sürece daha fazla dahil olması gerekiyor.

“Çünkü bu teknolojide henüz ‘başını alıp gitmiş’ bir ülke yok” hatırlatmasında bulunan Oğuz, şöyle devam etti:

“Herkes başlangıç çizgisinde sayılır. Şartlar eşit. Henüz dünyada hiçbir ülkenin envanterine girmiş değil. Ama herkes ilk olma yönünde tüm çabasını harcıyor. Eğer şimdiden ağırlığımızı koyarsak bugüne kadar yapılan çalışmaların kısa sürede çok daha farklı bir noktaya evrilmesi mümkün. Sistem ABD, Çin ve Türkiye haricindeki diğer ülkelerde halen laboratuvar aşamasında.

Şimdi sırada söz konusu sistemi askeri bir gemide test etmek var. Şahi-209 Blok 2’yi Mavi Vatan’da atış yaparken görmek sürpriz olmamalı.

Tabii burada şunun da altını çizmek gerek; söz konusu sistem geliştirilmeye çok müsait. Şu ana kadar geliştiren firma tamamen kendi imkanları ile ilerliyor. Ama bu noktadan sonra kullanıcı kuvvetlerin isterleri belirlenip oradan gelecek yanıtlar ve saha testleri ile üzerine konularak ilerlenmesi gereken bir iş.”

TCG Anadolu’da SİHA’ların kalkışları için de kullanılabilir

Türkiye’nin gelecekte yapmak istediği uçak gemisinde bu tip sistemlerin 'olmazsa olmaz' şeklinde görüldüğüne değinen Oğuz, bu yıl envantere girmesi beklenen çok maksatlı amfibi hücum gemisi TCG Anadolu'da da elektromanyetik fırlatma sisteminin kullanılabileceğine dikkat çekiyor.

“İstenirse elektromanyetik fırlatma sistemi ile SİHA’ların kısa mesafede kalkış yapması sağlanabilir” diyen Oğuz, elektromanyetik sistemlerin hipersonik hedefleri dahi engelleyebileceğini söyledi.

Oğuz son olarak, ASELSAN’ın da benzer bir proje için çalıştığını anımsatarak, “Bu sistemlere sahip olmak Türkiye'ye çok kritik bir güç kazandırır. Lazer silah sistemleri ve elektromanyetik silahlar ‘geleceğin’ teknolojisi. Her ikisinde de adımlarımızı geç kalmadan kararlılıkla atmalıyız” dedi.