Önce Kahramanmaraş merkezli 10 ili doğrudan etkileyen depremler, ardından Hatay’daki müstakil sarsıntılar… Asrın felaketini yaşayan Türkiye bir yandan depremle ilgili hasar tespit çalışmalarına devam ederken diğer yanda da benzer felaketlerin yaşanmaması için ne tür adımlar atılabileceği meselesini yüksek sesle tartışıyor.
Enkaza dönen binaların ardından en önemli gündem maddelerinden biri de deprem izolatörleri… Herkesin aklında benzer sorular var. Bu sistemin kurulması çok mu pahalı, mevcut bir binaya sonradan izolatör eklenebiliyor mu, belli bir süreden sonra değiştirilmesi zorunlu mu, bakım ve onarımı nasıl oluyor gibi hususlar akla ilk gelenler.
Tüm bu soruların yanıtını Türkiye’de yerli imkanlarla deprem izolatörü üreten ilk ve tek firma olan Teknolojik İzolatör Sistemleri (TİS) Genel Müdürü Uğurcan Özçamur ile inşa süreci devam eden İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çapa Yerleşkesi Hastanesi’nin inşaatında konuştuk.
Sismik izolatör nasıl çalışıyor?
Özçamur, kamuoyunda deprem izolatörü ya da sismik izolatör olarak adlandırılan deprem yalıtımıyla ilgili önce genel bir çerçeve çiziyor. Sistemin çalışma mantığının aslında çok basit olduğundan bahsedip yapının temeliyle kendisi arasına bir takım özel cihazlar yerleştirdiklerini anlatıyor.
Cihazlar yapıyı temelinden tamamen ayıracak şekilde yani düşey taşıyıcı kolonların her birine 1 adet olacak şekilde uygulanıyor. Bu cihazlar yapının kendi ağırlığını taşıyabiliyor ve yatay yönde de oldukça esnek davranabiliyor.
“Bir sarsıntıda deprem hareketini bu cihazlar kendi içerisinde karşılıyor ve yapının bir nevi ‘deprem savunmasını’ yapıyor. Sadece kiriş, kolon gibi yapısal elemanları değil içerdeki tüm bileşenleri korunuyor” cümleleriyle süreci özetliyor Özçamur.
Dünyada üretebilen firma sayısı oldukça az
Dünyada deprem izolatörü üretebilen 12 ya da 13 firma olduğunu söylüyor Özçamur. Anlattığına göre Türkiye’de yerli imkanlarla deprem izolatörü üretilmeden önce ithal edilen ürünlerin fiyatları oldukça yüksekmiş. TİS’in yerli üretim hamlesinden sonra yabancı firmalar Türkiye’ye satmak istedikleri ürünlerin fiyatın yüzde 50-60 arasında indirime gitmiş.
“Ülkemizde biz üretime geçmeden de bu sistem kullanılıyordu ancak çok nadirdi” diyor Özçamur ve “Biz yerli olarak bu sistemi üretip maliyetleri düşürünce süreç farklı ilerlemeye başladı. Daha ulaşılabilir bir teknoloji oldu sistem. Haliyle kullanım sayısı da arttı” bilgisini paylaşıyor.
Deprem bölgesindeki izolatörler tam not aldı
Kahramanmaraş merkezli olan ve 10 ili etkileyen deprem çok büyük bir alana yayıldı. O bölgede sismik izolatöre sahip yapıların durumunu soruyoruz. Bilindiği üzere başta hastaneler olmak üzere kimi kamu kurumlarında bu sistem zorunlu tutuluyor.
Maraş, Malatya ve Hatay Dörtyol’daki devlet hastaneleri örneğini anlatıyor Özçamur:
“Malatya’da depremlerin ardından bölge halkı hastaneye akın etmiş. ‘En güvenli yer burası’ algısı vardı. Bizim deprem bölgesinde izolatör sistemini kurduğumuz 8 hastane bulunuyor. Hepsini tek tek inceledik. Sistem görevini başarıyla yerine getirdi ve hepsi tam not aldı.
Deprem bölgesindeki hastanelerde kurulu sismik izolatörlerin verilerini de inceledik. Kiminde 4-5 santimetre hareket olmuş kiminde 25 santimetre. Sistem güçlü sarsıntıya rağmen üzerine düşeni yaptı ve kimsenin burnu bile kanamadı.”
Eski yapılara deprem izolatörü koymak mümkün mü?
Deprem bölgesinde kimi yeni kimi eski kimi müstakil kimi site fark etmeksizin çok farklı yapıların yıkılması korkuyu da artırdı. Özellikle İstanbul’da ortak soruların başında ‘Mevcut apartmanımıza deprem izolatörü yaptırabilir miyiz?’ geliyor.
Uğurcan Özçamur’a göre eski yapıların bu sistemle güçlendirilmesi teoride mümkün ancak gerçekte uygulaması çok zor. Bu sistemin kurulması için ciddi mühendislik hesaplamaları gerekiyor. “Bir binada var olan kusurları deprem izolatörüyle örtemezsiniz. Mecbur kalınırsa yapılabilir mi? Evet yapılır. Ancak beklediğiniz performansı sağlayamama ihtimali bir hayli yüksek” diyor.
Deprem izolatörü kurulması planlanan yapılarla ilgili bir diğer önemli nokta da bu binaların bitişik nizam olamayacağı gerçeği. Bitişik nizam apartmanlarda hareket alanı olmadığı için izolatör sisteminin kullanımı mümkün değil.
Deprem izolatörünün maliyeti ne kadar?
Sistemle ilgili genel çerçevenin ardından en kritik sorulardan birine geliyoruz… Bir binaya deprem izolatörü koymanın maliyeti ne? Bu sistemin olduğu yapılar çok pahalı olmak zorunda mı?
Uğurcan Özçamur’a göre günümüz koşullarında fiyatlar düşünüldüğünde deprem izolatörüne sahip bir binada oturmanın maliyeti oldukça makul:
“Bu sistem projeye özel tasarlandığı için birim fiyatı çok değişken olabiliyor. Ama biz kaba bir hesapla şunu söylüyoruz. Arsa payını hariç tutarsak bir binanın yapım maliyetinin yüzde 10’unu aşmıyor bu sistemin kurulması. Arsa payını da eklerseniz zaten bu oradan daha da aşağı düşüyor.
Maliyet meselesinin yanında en önemli hususlardan biri de zaman. Zemin etüdü bittikten sonra proje süresine ortalama 4 ay eklenmesi gerek.
Şu anda deprem yalıtımlı bir bina projesi yaptırmak istediğinizde tecrübeli proje firma sayısı yok denecek kadar az. Bu işi yapabilecek tecrübeli mühendis sayısı da çok sınırlı. Bu tür yeni teknolojilerin üniversite eğitiminden başlanarak verilmesi şart.”
Deprem izolatörü zorunlu olabilir mi?
Bu sistemle ilgili en çok merak edilen konulardan biri de depremin ardından ne olduğu sorusu. Anlatılanlara göre sistem depremin ardından da normal çalışmaya devam ediyor. Tek kullanımlık ya da depremle birlikte kullanılamaz hale gelecek diye bir durum yok. Uğurcan Özçamur, izolatörlerin ömrünün bina ömrüyle eşdeğer olduğunu söylüyor.
“Deprem izolatörü zorunlu olmalı mı?” sorumuza “Kriz anında görev üstlenecek kamu binaları için evet ama bütün yapıları kapsayan bir zorunluluk ne kadar makul bu tartışılır. Bunun yerine yurtdışında gördüğümüz gibi teşvik örnekleri ya da KDV’nin düşürülmesi gibi adımlar atılabilir” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Kamera: İlyas Umut Özacar
Kurgu: Muhammed Enes Ertaş