Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Rahmetli Türkeş 40 sene önce kitabında bu başkanlık sistemine atıfta bulunmuş. O günden bugüne nasip olmadı, inşallah 16 Nisan'la birlikte bu süreci tamamlamış olacağız." dedi.
Türkeş, Ankara'nın Beypazarı ilçesindeki Hanlar Önü Meydanı'nda, halk oylaması çalışması kapsamında vatandaşlara hitap etti.
Beypazarı'nda bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Türkeş, dün Nevruz Bayramı olduğunu anımsatarak, meydanda bulunanların nevruzunu kutladı.
Nevruzun baharın gelişi, kışın sona ermesi, toprağın artık bereketlenmeye başlamasının ilk günü kabul edildiğini ifade eden Türkeş, bu yıl nevruzla birlikte Allah'ın izniyle yeni bir döneme gireceklerini söyledi.
"Yıllardan beri süregelen bir problemi inşallah 16 Nisan'da çözeceğiz." diyen Türkeş, insanların "Bu nereden çıktı? Cumhuriyetin içinde, parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine niye geçiyoruz?" diye sorduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Bundan tam 10 sene önce Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağı dönemde, o döneme göre, o dönemin saygın diye bilinen, ciddi diye bilinen, ağır başlı diye bilinen hukukçuları, yeni bir içtihad ortaya attılar. Neymiş efendim, 'cumhurbaşkanı seçmek için sadece cumhurbaşkanını ilk turda 367 oy değil, Meclis açılırken, Meclis açıldığı anda 367 milletvekilinin hazır bulunması gerektiği' diye bir iddia attılar ortaya. İş oradan çıktı. Bugün, bunu niye yapıyoruz diye merak ediyorsanız, onlara sormanız lazım."
"Halkın tercihine kendini emanet edersin"
Tuğrul Türkeş, her zaman olduğu gibi demokraside çözümün millet, halk olduğunu belirterek, "Yani demokrasi dara geldiğinde, sıkıştığında, zorlandığında, halka gidilip, halkın tercihine kendini emanet edersin, halk neye rıza gösterirse ona boyun eğersin." dedi.
O zaman da öyle yapıldığını ve halka gidildiğini anlatan Türkeş, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin daha doğru olacağının kararlaştırıldığını söyledi. Türkeş, "Kötü mü oldu? Hayır. Bu iyi oldu ama burada bir ikilik sistemi ortaya çıktı. Yani yüzde 52 ile seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve herhangi bir oyla elde edilmiş olan bir başbakanlık makamı. İllaki çatışmayı çıkartır. Bunun çözülmesi lazım." diye konuştu.
"Milliyetçi hareket tek başkan, tek meclis sistemini savunur"
Başbakan Yardımcısı Türkeş, bunun bugünün meselesi olmadığını belirterek, "Milliyetçi hareket tek başkan, tek meclis sistemini savunur. Çağımız, kuvvetli, adil ve hızla icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu devirlerde kuvvetli, adil ve hızla icra sistemini uygulamıştır. Kuvvetli ve hızlı icra, icra gücünün tek elde toplanmasıyla mümkündür. Bunun için tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz. İcrayı cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık olarak ikiye bölemeyiz. Her konuda bütünleşmeci olduğumuza göre, icranın başında da bütünleşmeci olmalıyız. Türk tarih felsefesi ve tarihinde icra organı hiçbir zaman bölünmemiş, yani tek bir başkan tarafından yürütülmüştür. Milliyetçi Türkiye'de, demokratik milli cumhuriyet ilkesi içinde başkan, Türk milletinin yürütme organının tek başı olacaktır." ifadelerinin yer aldığı metni okudu.
Bu metnin 40 yıl önce Alparslan Türkeş'in kitabında bulunduğunu ifade eden Türkeş, 40 sene önce de bu problemlerin olduğunu ve bunların çözülmesi için gayret sarf edildiğini belirtti.
"Bugün bu eksiği tamamlamak için çalışıyoruz." diyen Türkeş, cumhurbaşkanını halkın seçmesi için değişiklik yapıldığını ama siyasetin hengamesi içinde bazı kısımların eksik kaldığını söyledi. Türkeş, bugün o eksikleri ikmal etmek zorunda olduklarını ve onun için halk oylamasına gidildiğini kaydetti.
"Yeni gelen neslin ihtiyaçlarını harmanlama fırsatı bulacağız"
Seçilen cumhurbaşkanının halka hizmet etmesi gerektiğini de ifade eden Türkeş, "Bir cumhurbaşkanı daha öncekilerde olduğu gibi hiçbir şey yapmadan halka gitse, 'beni seç' dese sormayacak mısınız ona, 'Arkadaş 4 senedir, 5 senedir orada oturuyorsun, ne yaptın ki seni seçelim?' İşte bu halk oylamasında, 16 Nisan'da buna bir anlam veriyoruz. Anlam nedir, burada cumhurbaşkanına icracı yetkiyi veriyoruz, sorumluluğu da veriyoruz ve bunu teke indiriyoruz. Eskiden, tarihte, töremizde olduğu gibi." diye konuştu.
Milletvekili seçilme yaşının 18'e indirilmesi tartışmasına da değinen Türkeş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir kere 18 yaşında 600 gencimizi alıp Meclis'e koyacak değiliz. Biz bir yere gitmiyoruz. Biz hala siyasete devam ediyoruz ama gençlerin de iştirak etmesini, 18, 20, 22, 23, 25 yaşında gencimize diyoruz ki 'Sen eğer seçme aklına sahipsen, seçilebilme imkanının da olması lazım. Sana bu imkanı veriyoruz.' 'E bu nereden çıktı?' Dünyada 51 ülkede seçilme yaşı 18'dir. Örnek mi Almanya, Belçika, Hollanda, İngiltere, Kanada… Demek ki dünyada yapılan bir uygulamayı, bu işin bir felsefesini yerine oturtuyoruz. Diyoruz ki 'Seçme hakkına sahip olan herkesin anayasal olarak seçilebilme hakkı da olması lazım' ona imkan sağlayacağız. Bu bize neyi sağlayacak, tecrübeyle birlikte dinamizmi, tecrübeyle birlikte yeni gelen neslin ihtiyaçlarını, görüşlerini, fikirlerini harmanlama fırsatı bulacağız."
"Türkiye, daha düzenli bir hayata kavuşacak"
Tuğrul Türkeş, şunları kaydetti:
"Bir, Rahmetli Türkeş 40 sene önce kitabında bu başkanlık sistemine atıfta bulunmuş. O günden bugüne nasip olmadı, inşallah 16 Nisan'la birlikte bu süreci tamamlamış olacağız. Türkiye, yönetimde daha istikrarlı, böylelikle iş hayatında, günlük hayatta da daha huzurlu, daha düzenli bir hayata kavuşacak.
İki, bunu biz başlatmadık. Hiç unutmayın bunu. Bunu hiç biz başlatmadık. Abdullah Gül Bey seçileceği zaman, Meclis'i kendi arkalarında halk desteği yokken, hukukla, hukukçuyla, şunla bunla Meclisi karıştırmaya kalkanlara karşı zor oyunu bozdu. Ne yapıldı o zaman. AK Parti dedi ki gidelim halka soralım, halk ne istiyorsa onu yapalım ve sizlerin oylarınızla, yüzde 57'nin üzerinde, yüzde 58'e yakın oyla 'cumhurbaşkanı halk tarafından seçilsin'i oyladınız. Ardından da Cumhurbaşkanımız yüzde 52 ile ilk turda halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı oldu. Bugün, bunun gerekli yasal düzenlemelerini tamamlamak için 16 Nisan'da sandığa gidiyoruz."
Etkinliğe, AK Parti Ankara milletvekilleri Emrullah İşler, Aydın Ünal ve Jülide Sarıeroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan da katıldı. AA