Başbakan Binali Yıldırım, Sinan Erdem Spor Salonu'nda "Erzincanlılar Buluşması"ndaki konuşmasında, başta köyü Kayı olmak üzere, Erzincan'ın tüm köylerine selam ve saygılarını gönderdi.
"Erzincan'ın insanı 24 ayardır. Erzincan'ın insanı cömerttir, mütevazidir, yemeği yenir, suyu içilir, hepinizi kalpten kucaklıyorum." diyen Yıldırım, Erzincan Eğitim ve Kültür Vakfının kurulduğu günden bu yana 35 bin gence üniversite bursu verdiğini, onların hayata atılmasını sağladığını kaydetti.
'Devleti, millete hizmetkar haline getirdik'
Yıldırım, eski Türkiye'nin yanlışlarını düzeltmek için 15 yıldır var güçleriyle çalıştıklarını ifade ederek, "Devletin, milletle kavgasını sona erdirdik. Devleti, millete hizmetkar haline getirdik. Kalbi kırılan vatandaşlarımızın o kırılan kalplerini düzelttik, gönüllerine yer yaptık. Bazı vatandaşlarımızı daha fazla, birinci sınıf, bazılarını daha az önemseyen devlet anlayışına son verdik." diye konuştu.
Türkiye'nin doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, gençleriyle, yaşlılarıyla, kadınlarıyla, çocuklarıyla bir ve beraber olduğunu kaydeden Yıldırım, gençlere, "Size bugün siyaseti çok görenler unutmasın ki 15 Temmuz FETÖ'nün alçak darbe girişiminde meydanlara ilk inenler sizlerdiniz. Siz bayrağı indirtmediniz, ezanları dindirtmediniz. Türkiye'yi alçaklara teslim etmediniz. Allah sizden razı olsun." şeklinde seslendi.
"Yolları böleriz de Türkiye'yi böldürtmeyiz"
Başbakan Yıldırım, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu oylama, bir seçim değildir. Burada partiler seçime girmiyor, milletvekili, belediye başkanı seçmeyeceğiz. Burada Türkiye'nin geleceğine karar vereceğiz. Türkiye, 82 model, her tarafı dökülen darbe anayasasıyla yoluna devam mı edecek? Yoksa gelişen, büyüyen, kalkınan Türkiye'ye yakışan, milletin iradesini esas alan, milletten başka hiçbir güç tanımayan yeni bir anayasayla yoluna devam mı edecek? İşte bu kararı vereceğiz. Sizler bu kararı vereceksiniz. Bugüne kadar darbelerden, vesayetlerden bu ülke çok çekti, bu millet çok zarar gördü. Kazandıklarımız, ülkemiz için elde ettiğimiz bütün kazanımlar, maalesef darbelerle hepsi elimizden gitti. İstiyoruz ki artık siyasetin tek sahibi olsun; o da millet olsun, 80 milyon vatan evladı olsun. Darbeler, vesayetler artık Türkiye'nin demokrasi tarihinde yok olup gitsin."