YSK'nin 16 sayfalık gerekçesinde, Abdullah Zeydan hakkında, yasaklanmış hakların geri verilmesine yönelik 4 Nisan 2023 tarihli kararın, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce 10 Ağustos 2023'te incelendiği belirtildi.
Bakanlığın bu tarihte, "5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 13/A maddesi uyarınca, yasaklanmış hakların geri verilmesi için cezanın infazının tamamlanmasından itibaren 3 yıllık sürenin geçmesi gerektiği, bahse konu cezanın infaz tarihinin 20 Aralık 2022 olduğu, Kanunda öngörülen 3 yıllık süre dolmadığı halde yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verildiğini belirterek, yasal gereğinin takdir ve ifasını" istediği ancak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Bakanlığın bu talebinin gereğinin yerine getirilmediği aktarıldı.
Seçim takvimi uyarınca aday listelerinin kesinleştirilmesinden sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29 Mart 2024'te yeni bir ek kararla "Abdullah Zeydan hakkındaki 4 Nisan 2023 tarihli yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına, Yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere" karar verdiği ve bu kararın da henüz kesinleşmediği belirtildi.
Gerekçede, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29 Mart 2024'te verdiği daha önceki kararın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararın "hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde" olduğu ifade edilerek, şu tespitler yapıldı:
"Verilen karar ve kesinleştirme işlemi bir şekilde temyizen kaldırılmadığı sürece ayakta olduğundan, seçim takvimi sürecinde ilgili seçim kurullarınca bu karar uyarınca işlem yapılmıştır. Bu sebeple yok hükmünde olan ve bu nedenle de Kurulumuzca da yokluğu sabit görülen söz konusu ikinci ek kararın hukuken dikkate alınma imkanı bulunmamaktadır.
Diğer bir deyişle verilen yasaklanmış hakların iadesine ilişkin 4 Nisan 2023 tarihli ilk karar halen geçerliliğini sürdürmektedir. CMK'nın 264'üncü maddesine göre kanun yoluna başvurma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz, bu durumda mahkemenin başvuruyu derhal ilgili mercie göndermesi gerekir. Bu durumda Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin yapması gereken iş, itirazı istinaf/temyiz başvurusu olarak kabul ederek dosyayı üst mahkemesine göndermek olacaktı, ancak mahkemenin kanuna aykırı şekilde el çekmiş olduğu dosyayı tekrar ele alarak ilk kararını kaldıran yeni bir karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır."
Ceza mahkemelerince verilen kararların kesinleştirme işlemi ve verilen kararların resen kaldırmasıyla ilgili konunun da irdelendiği gerekçede, bu konudaki Yargıtay kararlarına atıf yapıldı. Yargıtay içtihatlarına göre, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararları, istinaf veya temyiz kanun yoluna tabi olduğundan bu kararların, sanki itiraz usulüne tabiymiş gibi mahkemesince yeniden ele alınarak ek kararla ortadan kaldırılamayacağı belirtilen gerekçede, "Bu kararların istinaf ve temyiz mercilerine taşınması halinde gerekli değerlendirmenin Yargıtay tarafından yapılarak onanacağı veya bozulacağı izahtan varestedir." denildi.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29 Mart 2024'te verdiği, daha önceki kararının ortadan kaldırılmasına ilişkin kararının henüz kesinleşmediği yönündeki açıklamaların da ele alındığı gerekçede, şunları kaydedildi:
"Olayımızda CMK'nın 38/A maddesi gereğince kararın Cumhuriyet savcısının UYAP ekranına düşmesiyle karar tebliğ edilmiş sayılacak ve CMK'nın 39'uncu maddesi hükmü gereğince gün ile belirlenen tebliğ süreleri tebligatın ertesi günü başlayacaktır. Bu sebeple, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin söz konusu ek kararının Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca görüldü yapılmadığı ve dolayısıyla kararın henüz kesinleşmediği gerekçesi hukuka aykırıdır."
Mazbatanın Zeydan'a verilmesine karar verilmişti
Van İl Seçim Kurulu Başkanlığı, Abdullah Zeydan'ın "seçime yeterliliği olmadığı" gerekçesiyle "seçilmemiş sayılmasına" ve sonraki en çok oy alan ve seçilme yeterliliğine sahip ikinci sıradaki adaya mazbatanın teslim edilmesine oy çokluğuyla karar vermişti.
DEM Parti, Van İl Seçim Kurulunun, oy çokluğu ile aldığı kararı YSK'ye taşımıştı. YSK, oy çokluğuyla il seçim kurulu kararını kaldırarak, mazbatanın Abdullah Zeydan'a verilmesine hükmetmişti.