Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Akıncı 4. Ana Jet Üssü'nde görevli Yüzbaşı Özkan Hekin'i şehit ettiği belirlenen astsubay Halil Burak Balcı'nın, Adil Öksüz'ün gözaltındayken üç kez telefonla görüştüğü ortaya çıkan Hasan Balcı'nın oğlu olduğu tespit edildi.
Darbe girişiminin yaşandığı gece Balcı'nın, görevli olduğu Konya 3. Ana Jet Üssü Komutanlığından Ankara'yı bombalayan uçakların havalandığı Akıncı 4. Ana Jet Üssüne geldiği ve burada darbecilerin safında yer almadığı için Yüzbaşı Özkan Hekin'i şehit ettiği belirlendi.
Soruşturmayı yürüten savcının Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği 11 Ağustos 2016 tarihli yazıda astsubay Balcı için şu tespit yapıldı:
"15 Temmuz 2016 günü FETÖ/PDY terör örgütü tarafından anayasal düzeni yıkmaya yönelik darbe teşebbüsü kapsamında İnsani Yardım Tugayından çağrılarak nizamiyeye gelen Yüzbaşı Özkan Hekin'in Akıncı 4. Ana Jet Üssü Yeni Kent 2. Nolu Nizamiyesinde 16 Temmuz 2016 günü sabah saatlerinde, Konya 3. Ana Jet Üssü Komutanlığında görevli Halil Burak Balcı tarafından vurularak öldürüldüğü anlaşılmıştır."
Bir gün önce Ankara'dan Konya'ya çağırdılar
Halil Burak Balcı, mahkeme tutanağına yansıyan ifadesinde, Konya 3. Ana Jet Üssü 138. Filo Muhabere Arama Kurtarma Komutanlığında Astsubay Üst Çavuş olarak görev yaptığını, 14 Temmuz'da babaannesinin sağlık nedenlerinden dolayı babasının çağırması üzerine Ankara'ya geldiğini söyledi. Ankara'da bulunduğu sırada Konya'da birlikte görev yaptığı E.D'nin kendisini arayarak acil olarak Konya'ya geri gelmesini istediğini, bunun üzerine Konya'ya gittiğini belirten Balcı, şöyle devam etti:
"Babaannemin rahatsızlığı ile ilgili şimdi hatırlayamadığım bir akrabamla telefon görüşmesi yaptım, daha iyi olduğu söylendi, bunun üzerine E.D'nin isteği üzerine Konya'ya gittim. Konya'ya varır varmaz E'yi aradım. 'Akşam görüşelim' deyince evime gittim. Akşam saatlerinde evimin yakınında bir çorbacıda buluştuk, bana önce Ankara'da Akıncı Üssüne gideceğimizi, orada teğmenlerle brifing aldıktan sonra Casa uçağıyla Hakkari'ye gideceğimizi İMK diye tabir ettiğimiz İleri Muharebe Kontrolörü vazifesini icra edeceğimizi söyledi. Ben üniforma ve teçhizatımın yanımda olmadığını söyledim. O da 'Ben hepsini aldım arabanın bagajında' dedi.
Ertesi gün E.D'ye ait araçla 4. Ana Jet Üssüne gittik. Sivil vaziyette brifing alacağımızı tahmin ederek filo içerisinde sağda solda beklemeye başladık. Akşam hava kararmaya başladığında filoda hareketlilik artmıştı. Üssün harekat komutanı albay rütbeli ismini bilmediğim bir kişi 'üste komutanlar var, siz nizamiyenin güvenliğini alın' dedi. Üniformamı giydim, E'nin aracında bulunan beylik tabancam ile görev yaptığım yerde adıma kayıtlı bulunan HK 416 marka uzun namlulu tüfeği aldım. E.D'yi ve beni transit marka bir minibüse bindirdiler ve Yenikent'te bulunan nizamiyeye götürdüler. E.D'ye burada ne yapacağımı sordum. O da bana harekat subayının söylemesi üzerine nizamiyede giriş çıkışları kontrol edeceğimizi söyledi ve kendisi lojman nizamiyeye gitti. Biz gittiğimizde nizamiyede iki tane er, iki tane uzman çavuş ve bir tane başçavuş vardı. Ara ara üste çalışan bazı personellerin sivil araçlarla geldiklerini gördüm. Nizamiyedekilere durumlarını sorup onları içeriye aldık. Ben gelenlerle ilgili zaman zaman E.D'yi arayıp ne yapacağımıza ilişkin bilgi soruyordum."
Adil Öksüz ile üç kez görüştü
15 Temmuz darbe girişiminin ardından darbenin merkezlerinden Akıncı Üssü yakınlarında yakalanan Adil Öksüz'ün, gözaltında olduğu 17 Temmuz'da kendisine ait cep telefonuyla üç kez Atatürk Araştırma Merkezi Bilimsel Çalışmalar Müdürü Hasan Balcı'yla telefon görüşmesi yaptığı belirlenmişti.
Bunun üzerine gözaltına alınan Balcı, ifadesinde Öksüz'ü tanımadığını iddia ederek, kendisini arayan kişinin Akıncı'da bulunan astsubay oğlunun olduğunu öne sürmüştü. Balcı, "Oğlum Konya'da görev yapan bir astsubaydır. Oğlum Akıncı Üssü'nde gözaltında bulunduğu sırada tanımadığım bir numaradan beni aradı. Ben o numaranın Adil Öksüz'e ait olduğunu bilmiyordum." demişti. AA