Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, COVID-19'un bölgesel değil, küresel bir sorun olduğunu söyledi.
Salgının sınır tanımadığını vurgulayan Gündüz, "Salgının bir ülkede tamamen ortadan kalkması, diğer ülkelerde devam etmesi o ülkeyi korumuyor çünkü salgın sınır tanımıyor. İnsan hareketliliği her zaman var. İnsanlar bir ülkeden diğerine gidebiliyor ve bu hastalığı rahatlıkla diğer tarafa taşıyabilir" diye konuştu.
"Küresel aşı eşitsizliğiyle ilgili çalışma yapılmalı"
Gündüz, küresel aşı eşitsizliğiyle ilgili çalışma yapılması gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Özellikle aşıya erişimin zor olduğu ülkelerin mutlaka göz önüne alınması gerekiyor. Aşı üreticisi olan ülkelerin en azından toplam üretimin bir bölümünü bu ülkelere göndermesi gerekiyor. Bu, üretici ülke için de önemli çünkü salgın küresel ve herkesi etkiliyor. Bir eşitlik oluşması lazım. Belki Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar, bununla ilgili bir karar almalı ve aşıya erişimi olmayan ülkeleri gözeterek kararlar almalı. Bu küresel bir olay ve salgın sınır tanımıyor."
"Bölgesel değil küresel olarak mücadele etmeliyiz"
Hastalık yayılmaya devam ettiği sürece başka ülkelerde yeni varyantların ortaya çıktığını hatırlatan Gündüz, şunları belirtti:
"Daha önce deneyimlediğimiz gibi değişik ülkelerden farklı varyantlar ortaya çıktı. Bu bütün dünyaya yayıldı. Aşı üreticisi olan ülkeler de yeni varyantların oluşma olasılığına karşı risk altında.
Bu gelişmiş ya da aşı üreticisi olan ülkelerin lehine olan bir şey. Bu salgınla bölgesel, lokal olarak değil ama küresel olarak hep birlikte mücadele etmeliyiz. Aşıda eşitlik son derece önemli çünkü bunun negatif olarak üretici ülkelere de yansıması olacaktır."
"Toplumun önemli kısmı bağışıklık kazanırsa 2022'ye rahat gireriz"
Gündüz, salgının aşısızlar arasında dolaştığını gördüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Hastanelerde yatanların çok önemli bir kısmının aşısız olduğunu, ağırlaşanların tamamının aşısız olduğunu görüyoruz. Aşılanmayanların bu konuyu da düşünerek bir karar vermelerini isterim. Aşıyı olanlar veya olmayanlar bu salgın devam ettiği sürece mutlaka tedbirlerine devam etsinler çünkü bu hastalık gerçekten var ve sürüyor.
Hayat devam ediyor ama basit tedbirlere uyarak bu salgınla mücadeleye devam edelim. Umarım 2022 yılına daha iyi bir şekilde gireriz. Toplumumuzun önemli bir kısmının bağışıklık kazanması 2022 yılına rahat girebileceğimiz anlamına gelebilir."