Türkiye’de koronavirüs tedbirleri kapsamında mart ayında yüz yüze eğitime ara verildi. Ancak 21 Eylül itibarıyla öğrencilerin yeniden okul sıralarına dönmesi bekleniyor. Okullar, koronavirüse karşı sıkı tedbirlerle yeni eğitim ve öğretim yılına başlamaya hazırlanıyor. Bu süreçte öğrencilerin COVID-19 riskine karşı gerek beslenme gerekse hijyen anlamında nelere dikkat etmeleri gerektiğini Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nevin Hatipoğlu TRT Haber’e anlattı.
Okulların 21 Eylül’de açılması planlanıyor. Çocuklar koronavirüse karşı ya da mevsimsel soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı ne gibi tedbirler alabilir?
Okulların açıldığı dönem olan sonbahar mevsimi ve takip eden kış ayları grip dahil çeşitli solunum yolu enfeksiyonlarının zirve yaptığı dönemlerdir. Enfeksiyon hastalıkları, virüs ve bakteri olarak tanımladığımız mikroorganizmalarla meydana geliyor. Bu mikroorganizmaların hastalık yapmasından korunmak için öncelikle bize ulaşmalarını engellememiz çok önemli. Solunum yolu enfeksiyonuna yol açan mikroorganizmalar soluduğumuz hava, ellerimizle temasta bulunduğumuz çevremizdeki her türlü yüzey ve özellikle de hasta olan başka kişilerle yakın temas sonucu bize bulaşıyor. Hasta kişilerle aramıza fiziksel mesafe koymakla, hastalık etkenlerini bertaraf etmek için yoğun bulunduğu alanları temizlemekle ve vücudumuza giriş yerlerine filtre işlevi sağlayacak maske takmakla hastalık yapan mikroorganizmaların bize ulaşmalarını önlemiş oluruz. Hastalık yapıcı mikroplar, vücudumuza bir şekilde ulaşmış olsa da kendileri için yeni bir konak olan vücudumuzun direnci güçlü ise enfeksiyon ya hiç ortaya çıkmayacaktır ya da hafif bir tabloda geçirilecektir.
Vücut direncini güçlendirmek için neler yapılabilir?
Vücudun enfeksiyona direnci iki yolla kazanılır: Doğal direncimiz iyi beslenme, uygun fiziksel aktivite, yeterli uyku, dengeli ruhsal durum gibi bedenimizi diğer hastalıklara karşı da dayanıklı yapan unsurlarla gelişir. A, B6, B12, C ve D vitaminleri ile selenyum, demir ve çinko gibi elementlerin eksikliğinin enfeksiyonlara eğilim yaptığı biliniyor. Ancak bu maddelerin doktor önerisi olmadan besin takviyesi olarak kontrolsüz şekilde alınması başka sakıncalar doğurabilir. İdeal olanı, bağışıklığın güçlenmesi için tüm vitamin ve minerallerin yaş ve beden ihtiyacına uygun bir diyetle vücuda alınmasıdır.
Ayrıca sigara dumanına maruziyet başta solunum yolu hasarı ve bağışıklıkta zayıflama oluşturarak ciddi şekilde enfeksiyonlara eğilim oluşturur. Dolayısıyla çocukların sigara içilen ortamlarda olmaları engellenmeli. Bunların yanında açık hava etkinlikleri, güneşten yararlanmayı sağlayarak bağışıklığımızın güçlenmesine katkı sağlıyor.
Enfeksiyona edinsel direnç ise özellikle çocukluk çağının çok önemli bir koruyucu sağlık uygulaması olan aşılamayla mümkün. Zatürre ve grip, COVID-19 enfeksiyonuna benzeyen hastalıklar yapıyor. COVID-19 enfeksiyonuyla bir arada olurlarsa daha ağır bir durumda geçirilmesine yol açabiliyor. Zatürre ve grip enfeksiyonlarına yakalanma riski taşıyan bireylerin mutlaka aşılanmaları öneriliyor. Kronik kalp, akciğer, böbrek ve nörolojik hastalığı olan, kanser veya bağışıklığı bozan tedaviler kullanan ve diyabetli çocuklar risk grubunda sayılıyor. Onlara Sağlık Bakanlığı tarafından zatürre ve grip aşıları ücretsiz yapılıyor.
Beslenme konusunda nelere dikkat edilmeli?
Büyüme ve gelişme çağında olan çocuklar için yeterli ve dengeli beslenme her koşulda çok önemli. Çocuklar okula mutlaka kahvaltı etmiş olarak gelmeli, tam gün eğitim yapılan koşullarda yaşlarına uygun kalori ve besin öğelerini içeren öğle yemeğini tüketmeleri sağlanmalı. Beslenmede A, B, C ve D vitamininden zengin, probiyotik, protein, kalsiyum, selenyum, çinko ve demir içeren gıdalara yer verilmeli. Bunun için mevsimine uygun, taze sebze ve meyve, süt ve süt ürünleri, kuruyemiş, baklagiller ve tahıl grubuyla beslenme öneriliyor. Beslenme formülü olarak tek bir gıda türünden mucizevi katkı beklemek yerine beslenme tarzının hem geleneksel hem de olabildiğince çeşitlilik sağlayan tarzda olmasına çalışılmalı. Hazır meyve suları, gazlı, yüksek şeker içeren yiyecek ve içeceklerin alınması azaltılmalı. Ayrıca çocukların yeterli su tüketimine dikkat edilmeli.
Okula gidecek çocuklara ve ailelere hijyen konusunda neler önerebilirsiniz?
Çocukların okulda da evde olduğu gibi ellerini sık sık su ve sabunla yıkamaları sağlanmalı. Sabun ve su hemen bulunamıyorsa, en az yüzde 60 alkol içeren alkol içerikli bir el dezenfektanı kullanarak eller temizlenmeli. Ancak, eller gözle görülür derecede kirliyse çocuklara ellerini öncelikle sabun ve suyla yıkamaları öğretilmeli. Sık el yıkama, hasta kişiden diğerine sıçramış olan ağız ve burun çevresindeki solunum damlacığının uzaklaştırılması için gerekli.
Küçük çocuklar, el dezenfektanı kullanırken alkollü temizleme sıvısını yutmalarını önlemek için gözetim altında olmalı. Yüzeylerde birikebilecek mikroplardan bulaşmayı engellemek için, sık dokunulan yüzeyler temizlenmeli. Öksürük ve hapşırık gibi kontrol dışı ve refleks hareketler sırasında çocukların ağız ve burunlarını tek kullanımlık kağıt mendille örtmeleri hatırlatılmalı.
Kalabalık ve toplu bulunulan alanlarda maske takmalarına dikkat edilmeli. Kalem, silgi, kitap gibi okul malzemeleri her çocuğun kendine ait olmalı, olabildiğince paylaşımdan kaçınılmalı ve ortak kullanımı azaltılmalı. Sınıflar sık sık havalandırılmalı.
Okulda bulundukları süre içerisinde en fazla nelere dikkat etmeliler?
Gerek çocuklar gerekse okul çalışanları ve öğretmenler arasında fiziksel mesafeye uyulmalı, bireyler arası temas azaltılmalı, mümkün olduğunca gruplar halinde, kalabalık ve kapalı ortamlarda olunmamalı, toplu bulunulması gereken durumlarda maske takılmalı. El temizliğinden taviz vermeme politikası esas alınmalı. Çocuklara verilecek eğitim sayesinde otokontrolün gelişmesi teşvik edilmeli. Öğretmenler ve okul personelinin çocuklara rol model oluşturacağı hatırlanmalı.
Çocuklar okuldan döndükten sonra eve girince neler yapılmalı? Okul araç ve gereçlerini, kıyafetlerini dezenfekte etmeli miyiz?
Genel olarak okul araç-gereçleri ile öğrenci giysileri için diğer dış ortamlarda kullanılanlarla benzer temizlik ve bakım kuralları uygulanabilir. Okul kıyafetleri gözle görülür kirlenmeler halinde yıkanmalı, bunun dışında okul dönüşlerinde okul kıyafeti evin iyi havalanan bir bölümüne konmalı. Okul çantası, kalem kutusu gibi eşyalarda gözle görülür kirlenme durumunda malzemenin uygunluğuna göre yıkanmalı ya da su ve sabunla silinerek kuruması sağlanmalı. Dayanıklı yüzeyleri olan eşyalar sık sık antiseptikle temizlenebilir.
Aileler hangi belirtiler durumunda çocuklarını okula göndermemeli ve bir sağlık kuruluşuna başvurmalı?
Koronavirüs enfeksiyonu belirtisi gösteren çocuklar okula gönderilmemeli. Özellikle yüksek ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, halsizlik, kırgınlık, koku veya tat alamama, ishal, deride lekelenme-döküntüler gibi yakınmaları olan çocuklar aileleriyle beraber en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalı ve okula bu konuda bilgi verilmeli.