Bir kişi aynı anda hem COVID hem de gribe yakalanabilir mi? Aslında örneklerini görmek için 2020 yılının başına, pandeminin kendisini ilk gösterdiği günlere gitmek yeterli. O dönemde iki virüse de yakalanan kişiler oldukça fazlaydı. Ancak pandemi önlemleri gribin etkinliğini azalttı ve COVID-19 iki yıldır solunum yolu hastalıklarında en baskın virüs olarak kendini gösterdi. Peki bu sene, 2 yıl aradan sonra grip vakalarında yeniden bir yükseliş öngörülüyor mu? Daha da önemlisi gribin yeniden ortaya çıkması COVID-19'un etkinliğini azaltmaya başladığı anlamına mı gelir? Bu soruları Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener'e yönelttik.
Alper Şener henüz COVID-19 aşısının olmadığı, salgının başında her iki virüse de yakalananların hastalığının ölümcül seyrettiğini anlattı. Grip vakalarının bu dönemde yeniden görülmeye başlanmasının ise COVID-19'la ilgili salgının bitişinin öncül işareti olabileceğini söyledi.
COVID-19 ve grip virüsüne aynı anda yakalanabilir miyiz?
Yakalanabiliriz. Salgının başında zaten karşılaştık o tip olgularla. Çünkü neden? İkisinin de tutunduğu reseptörler farklı. Grip influenza daha çok sialic acid reseptörüne tutunurken, COVID-19 ACE-2 reseptörüne tutunuyor. Reseptörleri farklı olduğu için aynı anda, kompleks, karışık, klinik tablolara neden olabilirler. Çoğunlukla akciğer problemi olan hastalarda bu tip durumlarla karşılaşıyoruz. Ölümcül seyrediyor.
Salgının başında, özellikle 2020 marttan sonraki periyotta böyle kompleks hastaları çok gördük. Nadir görünen şeyler değil ama ondan sonra grip birden bire kaybolduğu için, daha doğrusu COVID-19 çok baskın seyrettiği için, grip yaşam alanı bulamadı dünyanın genelinde. Yaklaşık 2 yıldır da, tek tük vakalar tarzında görülüyor. Yaygın bir sezonsal dediğimiz bir tabloyla karşı karşıya değiliz şu anda griple ilgili.
İki virüse de aynı anda yakalanmak kimler için daha riskli?
İki tipte aşıyı olmayan COVID-19 ve grip aşıları, eğer 65 yaş üstünde ileri yaş grubu ve yandaş hastalığı varsa, ölüm riski normal popülasyona göre yüksek olacaktır. Biz bu ölüm riski ve hastaneye yatış oranını tekrarlamaktan bıktık ama ne yazık ki aşı karşıtları dinlemekten bıkmadı. Bu reel bir rakam, uydurulan bir sayı değil. Dünyanın genelinde böyle. Türkiye'de böyle... Bu hastaları belirli aşamalarda takip etmiş olan her hekimin, rahatladığı gözlemlediği bir durum bu.
Bu dönemde grip vakalarının yeniden görülmeye başlanması ne anlama gelir?
COVID-19'un mevsimsele dönmesiyle birlikte grip yeniden görülmeye başlanacaktır. Bu da COVID-19'la ilgili salgının bitişinin öncül işareti olur. Biz ilk defa bu sene keşke influenza görülür hale gelse diyoruz çünkü o zaman COVID-19'un mevsimsel hale geldiğini anlayacağız. Yani 2022 yılında yine kış dönemlerinde göreceğimizi anlayacağız. COVID'in artık birdenbire kaybolması mümkün değil. Uzun dönem gündemi teşkil edecektir ama artık ölümcüllüğü ve daha yaygın görülme potansiyeli gerileyecektir grip de görülmeye başlarsa. O yüzden özellikle bu seneki grip olgularının artıp artmadığını ya da nasıl yaygınlaştığını ekstra takip etmek gerekecek. Biz de Türkiye'deki bilim insanları bunu takip etmeye başladık.
Grip ve COVİD-19 semptomları karıştırılabilir mi?
Karıştırılabilir. Hepsi solunum yolu semptomları birbirinden çok farklı değil. Ama COVID-19'da akciğer tutulumu daha fazla gördüğümüz için, akciğer tutulumuyla seyreden hastalıkların solunum yolları enfeksiyonlarında önce COVID-19 mu, değil mi diye karar vermek gerekiyor. COVID-19 değilse başka ne olabilir diye bakmak gerekiyor çünkü şu anda yaygın olarak karşılaştığımız hastalık, ateş, eklem ağrısı, tat-koku kaybı, ishal gibi semptomlarla gelen hastaların neredeyse tamamı COVID-19 çıkıyor. İnfluenzayla ayırt etmek için, influenzada tat-koku kaybı, ishal görmüyoruz.
Aşı karşıtlığı salgının önlenmesini hala etkiliyor mu?
Vatandaşın bir aşı karşıtlığı yok. Aşı karşıtlığını körükleyen sağlık çalışanları var. Bunların bir kısmı hekim, bir kısmı hekim dışı alanlara kaymış. Hekimlik diploması var ama hasta görmemiş, hasta takip etmemişler. Onları hekim gözüyle değerlendirmemek lazım. Hekim, hasta takip eden, reçete yazan, iyileşmesini başından sonuna kadar takip eden hipokrat yeminine sahip, saygın, etik kurallar çerçevesinde çalışan gruptur. Aşı karşıtlarının ciddi bir kesimine baktığımızda bu grupla alakası yok. Tamamen bu işin ne yazık ki rantı peşinde olanlar, aşı olmayın şu ilacı için, otun suyunu için diyen meslektaşlarımız tıp diplomaları olduğu için. Ama onların büyük kesimi tabip değil, tabip olmak farklı, diploma sahibi olmak farklı bir şey. Yetkinlikleri ve etkinlikleri unvanları ne olursa olsun tartışmalı gruplar bunlar. Bu kişilerin artık bakanlık tarafından mercek altına alınması lazım. Çünkü aşı olmayanları bu kadar körükleyen bir kesim var, vatandaşsa sadece anlamaya çalışıyor. Bu durum salgınla mücadeleyi reel anlamda etkiliyor. Sahada gerçek anlamda insanlar ölüyor, yoğun bakıma yatıyor. Bu işin şakası yok. Gerçekten hasta takip eden biri aşıya karşı olamaz.